BBP lideri Destici'den istifa açıklaması

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinden istifa eden kişi sayısının, yazıldığı gibi 77 değil, 4 olduğunu savundu.

HDP'lileri devlete meydan okumakla suçlayan Destici, "Büyük Türk milletinin ayranı kabarırsa, sabrı tükenirse sana öyle bir cevap verir ki, şamar atar ki ortada ne Sırrı ne Süreyya ne de Önder kalır." dedi.

Partisinin genel merkezinde gündemi değerlendiren BBP lideri Mustafa Destici, Türkiye’nin güvenliğinin gidişatına bırakılmış vaziyette olduğunu söyledi. Destici, son üç ayda 63 kişinin öldürüldüğünü ve hiçbirisinin failinin bulunamadığına dikkat çekti. Destici, "Trafik kazalarından bahsetmiyorum, maden ocaklarında hayatını kaybedenlerden bahsetmiyorum, mevsimlik işçilerden bahsetmiyorum, asansör kazalarında hayatını kaybeden işçilerden bahsetmiyorum. Kafasına sıkılarak öldürülen astsubaylarımızdan bahsediyorum. Bingöl’deki emniyet müdürlerimizden bahsediyorum ve 6-7 Ekim olaylarında öldürülen masum insanlardan bahsediyorum. Bunların hiçbirisinin faili bulunabilmiş değil. Siz tabi ki Emniyet Teşkilatınızda bu kadar oynarsanız işte bunların hiçbirisinin failini bulamazsınız. Aklımız şu soru geliyor: Acaba bunların failleri bulunmak istenmiyor mu? Devleti yönetenlerin hepsinin ağzında kamu düzeni var. Kamu düzeni Türkiye’de ilk defa gündeme getiriliyor. 'Asla kamu düzeninden taviz vermeyeceğiz' mavralarının atıldığı bir dönemde 63 kişi öldürülüyor ve hiçbirisinin faili bulunamıyor. Nasıl bir algı ve psikolojik operasyonla karşı karşıya kaldığımızı buradan hepimizin görmesi lazım." şeklinde konuştu.

'PARTİDEN İSTİFA EDEN KİŞİ SAYISI 77 DEĞİL 4 KİŞİ'

BBP eski Genel Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Bozok ve beraberindeki istifa eden kişi sayısıyla ilgili basında çıkan haberleri değerlendiren Destici, istifa eden kişi sayısının 4 olduğunu söyleyerek elindeki listeyi gösterdi. Destici, "Sayın Başbakan partililere yapıyor ya, 4 kişi. Üzülüyorlar biliyorum fazla olmadığı için. Bir kere toplantı salonunda 77 kişi yok. Bunu yazan basını da ahlaklı olmaya davet ediyorum. Her ne kadar havuz mavuz da olsanız göz var izan var. Toplasanız 20-30 kişi var. Orada bulunanların 7-8 tanesi BBP’li. Sadece gülüyorum. Bu arkadaşların açıklamalarına da cevap vermeyi çok uygun bulmuyorum. Maalesef bu arkadaşlarımız nefislerine yenilmişlerdir. Parti içerisinde bekledikleri birtakım görevler, son kongre dahil olmak üzere, beklentileri karşılanmadığı için ve bazılarının da gayriahlaki durumları, zaten şu anda disiplin kurulundalar. Herhalde ‘disiplin kurulu ihraç etme, biz istifa edelim’ bir ön alma gibi bir davranış içerine girdiler. Dört tane de olsa istifaların arkasında hangi gücün, hangi resmin, hangi elin olduğunu biz çok iyi biliyoruz. Yakında bu arkadaşların yeri belli olduğunda da zaten net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Yel kayadan bir şey koparmaz." şeklinde konuştu.

'AYRAN KABARIRSA NE SIRRI KALIR NE SÜREYYA KALIR NE DE ÖNDER'

Çözüm sürecini eleştiren Destici şunları söyledi: "Apo’ya sekreterya oluşturulacağı konusunda Hükümet Sözcüsü ‘böyle bir şey yok’ diyor. HDP Sözcüsü, ‘bu konuda bir mutabakat var ama Başbakan Yardımcısı’nın, Hükümet Sözcüsü'nün bu işten haberi yok’ diyor. Başbakan Yardımıcısı’nın, Hükümet Sözcüsü'nün haberi olmadığı bir süreç götürüyor Türkiye."

İmralı’ya gidip gelen heyetler olduğunu belirten Destici, "PKK sözcüsü, ‘bu heyetlerin de belirleyicisi Apo’dur, kimse bu heyete müdahale edemez, bunlara müdahale etmeye kalkarsanız ne kamu kalır ne de düzeni kalır’ diyor. Hükümete, TC Devleti'ne ve milletine meydan okuyor. Ben de buradan o bölücülere zağarlık yapan şahsa söylüyorum. Bu büyük Türk milletinin ayranı kabarırsa ortada ne Sırrı kalır ne de Önder kalır. Türkiye’yi yönetenler sana şu anda cevap veremiyor olabilir. Ama bu büyük Türk milletinin ayranı kabarırsa, sabrı tükenirse sana öyle bir cevap verir ki, şamar atar ki ortada ne Sırrı ne Süreyya ne de Önder kalır." diye konuştu.

'KERBELA İLE DERSİM’İ NASIL BİR TUTARSIN?'

Alevilikle ilgili bir tartışma gündeme getirildiğini söyleyen Destici, Kerbela ile Dersim’in eşleştirilmeye çalışıldığını ifade etti. Destici, "Bizzat bu da isminin önünde profesör doktor titri bulunan bir başbakan tarafında yapıldı. Bunu cahil birisi yapmış olsaydı, bilim sahibi olmayan birisi yapmış olsaydı, belki affedebilirdik, normal karşılayabilirdik. Sen nasıl olur da Hz. Hüseyin ile Seyit Rıza’yı bir tutarsın? Sen nasıl olur da Kerbela ile Dersim’i bir tutarsın? Bu hoş görülebilecek bir benzetme değil." eleştirisinde bulundu.

Destici, 2015 seçimlerinde bir başka parti ile birleşip birleşmemesine ilişkin, partiyi kendi adı ve amblemiyle Meclis'e taşıyacaklarını, milletin özlediği ve beklediği iktidarı gerçekleştirme çabasında olacaklarını söyledi.