BBP GENEL BAŞKANI DESTİCİ, DES GENEL BAŞKANI AVCI’YI KABUL ETTİ

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, 28 Şubat sürecinde inançlı, milli ve manevi değerlere sahip olan insanların mağdur edildiğini söyledi. Başta öğretmenlik mesleğini yapanlar olmak üzere, doktorlar veya başka sektörlerde hizmet verenlerin 28 Şubat sürecinde görevlerinden uzaklaştırdığını belirten Destici, "Hak mağduriyetlerinin iade edilmesi lazım" dedi.
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı ve yönetim kurulunu makamında kabul eden Destici, kabulde yaptığı konuşmada, "28 Şubat post modern darbe sürecinin tüm izlerinin silinmesi gerektiğini defalarca dile getirdik. ’Hukuk yoluyla silmeye çalışıyoruz’ diyorlarsa da böyle bir düzenleme yapmadılar. Ayrıca, 28 Şubat sürecini belli bir yılla sınırlamak mümkün değil. 1995-2005 yılları arasında bu mağduriyet 10 yıl sürdü. Bu yıllar içerisinde istifaya zorlananların kim oldukları belli. Kimse kimseyi kandıracak durumda değil. Çünkü istifaya zorlanan ve kendi isteği ile ayrılanların tümünün sicil dosyalarında bu belli ve mevcut. Bu anlamda girişimler yapanları hep destekledik, desteklemeye devam edeceğiz. Eğitimdeki avantaj ve dezavantajları aynı meslekten gelen birisi olarak biliyorum. Büyük birçoğuna vakıfız" ifadelerini kullandı.
Son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı’nın ’donatarak eğitim’ yapmak istemesine vurgu yapan Destici, BBP’nin ısrarla, ’eğitimde tek yönlü problem çözülemez’ dediğini hatırlattı. "Hem sosyal hakları ve ücreti vermiyorsunuz, hem müfredatı gereği gibi yapmıyorsunuz. Gelinen noktada sonuç nedir? Eğitimde sıfır çekmeye devam" diyen Destici, 10 yıl önce öğretmenlerle başka meslek guruplarında hizmet verenler kıyaslandığında öğretmenlerin düz memur mantığı ile yaşamını devam ettirir hale getirildiğini görüleceğini söyledi. Destici, "Büyük Birlik Partisi olarak referandumda, 11 maddelik verdiğimiz teklif içerisinde, memurlarımıza toplu sözleşme hakkı verilmesi ve emeklilerimize de sendikal hakların verilmesini istedik. Ancak, netice alamadık. Öğretmenlere, memur sendikalarına verilen sözler yerine getirilmedi. Hayal kırıklığına uğratıldılar. Verilen sözler tutulmadı ve öğretmenler mağduriyet yaşamaya devam ediyor" şeklinde konuştu.

“SENDİKALAR, PARTİLERLE BİRLİKTE HAREKET ETMEMELİ”
Büyük Birlik Partisi’nin sendikaların bağımsız kalması gerektiğini ifade ettiğini belirten Destici, "Tam bağımsız sendikalar olması gerekiyor. Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı yapmaları gerekiyor. Sendikaların bir siyasi parti ile birlikte hareket etmesini hiç doğru bulmadım. Biz, ’kendi kesimlerinizin temsilcisi olun’ dedik" diye konuştu.

"EĞİTİMDE YOZLAŞMA YAŞANIYOR"
Eğitimde büyük bir yozlaşma yaşandığını ifade eden Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı da şunları kaydetti:
"Bir zamanların en küçük memur sendikası olarak anılan sendika, şimdilerde büyük bir sendika oldu. Devletin memur ve işçisi var ve işçiye siyaset hakkı verilirken memura hala yasak. Nerde kaldı çağdaş ve katılımcı demokrasi? İlçelerde ve illerde kasap, manav, bakkal gibi meslek guruplarına ait insanlar siyaset yaparken, bir işçiyi herhangi bir partinin ilçe başkanı veya yönetiminde görev almış halde görürken, orada yaşayan ve devlet sektöründe görev yapan yetişmiş, okuyan, sorgulayan bir memurun siyaset yapamadığını görüyoruz. Halbuki yetişmiş bu insanlar siyasete kalite getirir. Diyorlar ki; ’memurlara siyaset hakkı verirsek karışıklık çıkar, sıkıntılar yaşarız.’ Halbuki, memura siyaset hakkı verildiğinde hem asli görevlerini daha iyi yaparlar hem de katkılar sağlarlar."
Avcı, Büyük Birlik Partisi’nin grev ve toplu sözleşme gibi konularda tavrının net olmasının kendilerini memnun ettiğini de belirterek, "Önemsediğimiz konularda açıklamalarınız çok önemli ve sıkıntılarımıza katkılar sağlayacak şekilde" dedi.
Ekonomik ve sosyal hakların verilmesini, eşit işe eşit ücretin sağlanmasını istediklerini ifade eden Avcı, "Sayın Genel Başkanın da ifade ettiği gibi, tam tersi bir durum var. Düz bir memur dahi öğretmenden fazla maaş alır hale getirildi. Motive olamıyoruz ve hükümetin reformlarının hepsini çöküş süreci olarak görüyoruz" şeklinde konuştu.
(İHA)