BBP, BATMAN’DA
Abone olBüyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “PKK’nın ne kadar bu işte vebali varsa, 30 yıldır Türkiye’yi yönetenlerin ve bu iş...
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici,
“PKK’nın ne kadar bu işte vebali varsa, 30 yıldır Türkiye’yi
yönetenlerin ve bu işe göz yumanların, hukuk dışı uygulamaların
içinde olanların da vebali vardır.” dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin MKYK üyeleri ile
birlikte Batman’da düzenlenen bölge toplantısına katıldı.
Partililer tarafından havaalanında karşılanan Destici, Batman
Öğretmenevi’nde düzenlenen toplantıda partililerle görüştü.
Adıyaman, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Hakkari,
Kahramanmaraş, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van il
teşkilatlarının yöneticilerinin de katıldığı toplantının açılışında
konuşan Destici, doğruların yanında olduklarını, doğruyu yapanların
yanında ne olursa olsun durduklarını belirtti. Bedeli ne olursa
olsun yanlışın karşısında olduklarını ifade eden Destici, hiçbir
dönemde BBP’lilerin hiç bir şartta kendi menfaatini ve parti
menfaatini ülkesinin milletinin ve inançlarının önüne koymadığını
söyledi.
“BİZİM GAYEMİZ OY DEĞİL, ALLAH RIZASI”
“Bizim gayemiz oy almak değil, bizim gayemiz Allah’ın rızasını
kazanmaktır” diyen Destici, Türk milletini kimsenin bölmesine
fırsat vermeyeceklerinin altını çizdi. Destici, “Biz gönüller
yapmaya geldik. Allahu Teala, bir insan öldürmenin bütün insanlığı
yok etmek olduğunu ayeti kerime ile bildiriyor. Biz siyasetimizi
oluştururken, biz günlük hayatta yaşarken bu emirlerin dışına
çıkmayız. Bizim Büyük Birlik’ten kastımız 75 milyon hepsi bir
olacak, hepsinin birliğinden bahsediyoruz. Kimse birbirinden
rahatsız olmayacak. Kurtuluşumuzun, refaha ermemizin, birliğimizin,
beraberliğimizin teminatının bu olduğunu asla unutmayacağız.
Aramıza husumet sokmaya çalışanlara, nifak tohumu ekmeye
çalışanlara bu dönemde de fırsat vermeyeceğiz” diye konuştu.
BBP’nin her zaman kanın durmasını, barışın gelmesini, terörün
bitmesini en çok istemiş siyasi hareket olduğunu savunan Destici,
“Bunu istemekle kalmadık, biz bununla ilgili bir çözüm önerisi
hazırladık. Sadece güvenlikçi politikalar istemedik, 5 ayaklı bir
çözüm planı sunduk, bunun içinde güvenlik, hukuk, bireysel hak ve
özgürlükler, eğitim, finans ile ilgili ve uluslararası mücadele ile
ilgili maddeler vardı. Bütün siyasi partilerimiz bir araya
gelecekler ortak bir akıl oluşturup, ortak bir proje oluşturup bu
terör belasından hep birlikte kurtulacağız. Biz bunu söylediğimiz
zaman o günkü arkadaşlar oluşturdukları Sünni gündemlerle oy
devşirme, meclisteki konumunu, koruma, diğeri ‘meclise nasıl
girerim’ in derdindeydi. Türkiye’nin birinci gündem maddesi
terördür, bu bitmeden hiçbir temel problem çözülmez. Ne işsizlik,
ne yoksulluk, ne dış politikadaki sorunlar giderilir. Bizi
dinlemediler” dedi.
“PKK’yı muhatap aldığınızda Avrupa’da ve dünyada bunların terör
listesinden çıkmasının kapısını açmış olursunuz” dediklerini
hatırlatan Destici, “Bugün bunların aynısını yaşıyoruz. Bizim net
olarak söylemek istediğimiz buydu. Siz sadece PKK’yı muhatap
alamazsınız. Burada öyle acılar yaşandı ki, çocuklar bu işin
kurbanı oldu. Sadece 5 bin tane şehidimiz değil, Türkiye’nin giden
500 milyar doları var. Bu bölge Türkiye’nin en işsiz, en yoksul,
gelir dağılımından en az pay alan bölgeyse bunun vebali terör
örgütünündür. Biz hukuki düzenlemelerden bahsederken sadece tek
taraflı bir hukuki düzenlemeden bahsetmiyoruz. Bu bölgede yıllarca
terörle mücadele adı altında, her türlü hukuksuzluğu yapanlarda,
faili meçhullerin içinde bulunanlarda hesabının sorulmasını
istiyoruz. Bunun vebalini herkesin vermesi lazım. Nasıl bugün 28
Şubat, 12 Eylül, darbe girişimleri yargılanıyorsa 30 yıldır bu
bölgede terörle mücadele adı altında yapılan haksız, hukuksuz,
insanlık dışı uygulamalarının da hesabının sorulması lazım. PKK’nın
ne kadar bu işte vebali varsa 30 yıldır Türkiye’yi yönetenleri ve
bu işe göz yumanların, hukuk dışı uygulamaların içinde olanların da
vebali vardır. Bireysel hak ve özgürlüklerin önündeki tüm
engellerin kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
“Benim dedem, ebem, Kuranı Kerim’i ahırlarda öğrenmek zorunda
kalmış. Milletin değerlerinin yaşatılmasına müsaade edilmemiş.
Ezanın Türkçe okutulduğu günleri bu insanlar yaşamış. Bu hukuk
dışı, insanlık dışı uygulamalar bu bölgede ziyadesiyle yapılmış”
diyen Destici, “Bu ülkede yaşayan 75 milyon inandığı gibi
yaşayabilmeli, düşündüğü gibi konuşabilmeli. Bireysel hak ve
özgürlüklerin önündeki tüm engeller kaldırılmalı. Toplumsal hak ve
özgürlüklere gelince devletin varlığını zedelemeyecek, birliği
bozmayacak şekilde düzenlenmeli. Sınırsız hiçbir toplumsal hak
yoktur. Almanya’da 3 milyon Türk var, bir o kadar da Müslüman var.
Hollanda’da 500 bin Türk, 2 milyona yakın Müslüman var. Bırakın
Türk okulunu, Türkçe seçmeli ders yok. Bize dayatanların kendi
uygulamalarına bir bakın. Bizler 12 Eylül öncesinde de sonrasında
da acıları yaşamış, bunun bedellerini ağır olarak bir siyasi
hareketin temsilcileriyiz. Kanın, gözyaşının, ölümün, yetimin,
kimsesiz kalmanın ne demek olduğunu en iyi biz biliriz. Lideri 10
yıla yakın hapiste kalmış bir siyasi hareketin temsilcileriyiz biz.
Biz bunların bedelinin ne olduğunu iyi biliyoruz. Bu terör
belasından ülkemiz bir an önce kurtulsun istiyoruz” şeklinde
konuştu.
Bir kere PKK’yı ve 30 yıldır neden terörün neden sürdüğünü anlamak
için son 20 yıllık tarihe bakılması gerektiğinin altını çizen
Destici, “Yemen’in Hicaz’ın, Kerkük’ün, Suriye’nin Musul’un,
Balkanların nasıl elimizden çıktığına bakmamız lazım. Bir yerde
İngiliz, Amerikalı, İsrail varsa o zaman biz yoğurdu bile üfleyerek
değil, yoğurttan bile uzak durmalıyız. Tarihimizden ders almalıyız.
Ortadoğu coğrafyasında kan olmayan, sömürülmeyen bir coğrafya var
mı? Ne oldu Müslümanlara, bunun vebali kimin? Biz nasıl olacak da
onlara güvenip bu kadar tecrübe varken, İslam coğrafyaları kan ve
gözyaşına boğulmuşken, buraların topraklarını ve doğal
zenginliklerini sömürmek için Müslümanların kanının akmasına gülüp
geçen sözde insan hakları savunucusu bu güçlere güvenip bunların
şemsiyesinde bir süreci tamamlayacağız? Türkiye maalesef 30 yıl
boyunca bu konuda kararlı bir duruş sergileyemedi, uluslararası
alanda verilen desteklere gerekli tepkiyi gösterememiştir. Yine bu
süreçte uluslararası bir söylem haline getirilmek isteniyor. Oradan
çağrı yapıyor ‘bu sürecin içinde ABD, AB, Rusya Federasyonu olsun
ve bu sürece katkı sağlasın’ diyor. ‘Erbil, Diyarbakır, İstanbul ve
Brüksel’de 4 tane uluslararası konferans yapılsın’ diyor. Bu mesele
uluslararası platforma taşınırsa Suriye de ne olmuşsa, Irak’ta ne
olmuşsa Türkiye’de de aynısı olur. Türkiye’yi yönetenleri
uyarıyorum, birileri gibi hakaret ederek, vatan haini diyerek
suçlayarak söylemiyorum, eğer siz sadece PKK’yı muhatap alarak bu
sürece devam ederseniz, sürecin uluslararası bir platforma
taşınmasına müsaade ederseniz, bunun vebalini ömür boyu taşırsınız.
Sadece bu millete hesap vermezsiniz, ahiret hayatında Allah’a da
hesap veremezsiniz. Çünkü siz Müslüman’ın kanına girmiş olursunuz”
dedi.
“PKK ve siyasi uzantıları bizim inançlarımıza sahip değiller, bizim
inançlarımızı taşımıyorlar. Bölgede İslamiyet’i yok etmeye
çalışıyorlar. Nihayi hedefleri, bölgede kendi inançlarına,
felsefelerine uygun sosyalist bir devletçik oluşturmak” olduğunu
hatırlatan Destici, “Kürt de Türk de buna müsaade etmez. Her
birimiz canımızı, kanımızı, malımızı veririz ama bu topraklarda
başka değerlerin yaşatılmasına, bu milletin inancına, değerlerine
uymayan yapılan oluşmasına müsaade etmeyiz. Türkiye’de 100 bin
kaçak Ermeni var. Nasıl oluyor da bir Ermeni papazı çıkıp
‘Tunceli’nin yüzde 90 Ermeni’dir’ deme cüreti gösteriyor. Hadi
oradan. Biz bu kadar hoşgörü içerisindeyken Ermenistan’da bir tane
Türk vatandaşı bulamazsınız. Burada 100 bin kaçak Ermeni var. Onlar
bizi mahkum etmeye çalışıyor, biz 100 bin tanesini burada
besliyoruz. Bu kadar hoşgörülü bir toplumuz” diye konuştu.