"Bombacılar JİTEM'ci çıktı!"
Abone olŞemdinli'de önceki gün bombalı saldırının eyleminin arkasından JİTEM mensuplarının çıktığı iddia edildi. JİTEM'cilerin savcıya verdikleri ifadeler ise hayli düşündürücü...
Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde önceki günkü bombalı eylemin
ardından bombacı oldukları gerekçesiyle halk tarafından linç
edilmek istenen, ardından da polise teslim edilen üç kişinin,
Jandarma İstihbarat Teşkilatı'nın (JİT) sivil ekibi olduğu ortaya
çıktı.
Şemdinli'de meydana gelen olaylar sırasında saldırganların kaçmaya
çalıştığı arabanın bagajından kalaşnikof marka silahlar ve Jandarma
Bölge Komutanlığı'na ait görevlendirme belgelerinin çıkması JİTEM'i
gündeme taşıdı
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde son 10 gün içinde yaşanan bombalama
olayları, halkı sokağa dökerken, uzun bir aradan sonra yeniden
JİTEM iddialarını da günde getirdi. Önceki gün yaşanan olayların
hemen arkasından halkın etrafını sardığı aracın bagajından 3 adet
Kalaşnikof marka silahın görülmesi, içinde krokilerin ve üzeri
kırmızı kalemle çizilmiş isim listelerinin olduğunun tespit
edilmesi, olayların arkasında JİTEM olduğu kuşkusunu
kuvvetlendirdi.
JİT ekibinin, olayı soruşturan savcıya, "Olay yerinden tesadüfen
geçiyorduk" diye ifade verdiği öğrenildi. Hakkâri Valisi Erdoğan
Gürbüz, bir kişinin gözaltında olduğunu, dört kişinin de ifadesine
başvurulduğunu açıkladı. Genelkurmay Başkanlığı, olayın her yönüyle
adli makamlara intikal ettiğini ve gerekli yasal işlemlerin
yapılmakta olduğunu açıkladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, dün
partisinin Hakkâri milletvekillerini çağırarak gelişmeler hakkında
bilgi aldı ve bölgeye giderek rapor hazırlamalarını istedi.
Şemdinli'deki Umut Kitabevi'ne yönelik bombalı saldırının ardından,
vatandaşlarca bombacı oldukları gerekçesiyle linç edilmek istenen
ve polis yardımıyla kurtulan üç kişinin, JİT'in sivil ekibi olduğu
öğrenildi. Bir subay, bir astsubay ve bir uzman çavuştan oluşan JİT
ekibinin, olayı soruşturan savcıya, "Olay yerinden tesadüfen
geçiyorduk" diye ifade verdiği ve bu ifade üzerine savcı tarafından
serbest bırakıldığı bildirildi. Vatandaşların, bombacıların
kullandığı araç olduğu gerekçesiyle polise teslim ettiği Renault 19
marka beyaz otomobilin de vatandaşların linç etmek istediği JİT
ekibinin kullandığı otomobil olduğu saptandı.
Arabadan çıkan belgeler kuşkuları daha da artırdı
Saldırı olayına karışan aracın Jandarma'ya kayıtlı olduğu
anlaşıldı. Belgeler arasında, İstihbarat'ta görevli Astsubay
Başçavuş Ali Kaya'ya ait kimlik çıktı
Şemdinli'de bir kitabevine yönelik bombalı saldırıyı gerçekleştiren
kişi veya kişilerin bindiği aracın içinden çıkan belgeler, olayın
provokasyon olabileceği yönünde önemli ipuçları verdi. CHP Hakkari
Milletvekili Esat Canan'ın dile getirdiği ve Yeni Şafak'ın da ele
geçirdiği tescil belgesine göre aracın Hakkari İl Jandarma
Komutanlığı'na kayıtlı olduğu tespit edildi. Vatandaşların arbede
sırasında araçtan aldıkları belgeler arasında Hakkari İl Jandarma
Komutanlığı İstihbarat Kısmı'nda görevli Astsubay Başçavuş Ali Kaya
adına düzenlenmiş kimlik kartı, İl Jandarma Komutanı Erhan Kubat
imzalı araç görevlendirme belgesi ile bombalı saldırının
gerçekleştirildiği kitabevinin de aralarında olduğu çeşitli
noktalara ilişkin kırmızı çarpıyla işaretlenmiş krokiler, üzeri
kırmızı çizgi ile çizilmiş isim listeleri, ayrıca fotoğraflar
çıktı.
Arabayı jandarma inceleyecek
Söz konusu otomobilin bagajında üç Kalaşnikof ve askeri malzeme ile
bombalı saldırıya uğrayan kitabevinden toplanan delillerin,
Jandarma'nın Van'daki kriminal laboratuvarında inceleneceği
öğrenildi. Otomobil üzerinde inceleme yapan savcı ve polislere
açılan ateşin de yine JİT'te görevli bir astsubayın arabasından
geldiği öne sürüldü. Plakası 42 ile başlayan, ancak harf ve son
rakam grubu alınamayan Doğan marka aracın sahibinin kimliğini
belirlemek üzere çalışma başladı.
Olay nasıl gerçekleşti?
Görgü tanıklarına göre, Umut Kitabevi'ne saldırı el bombası ya da
poşet içerisine konulan bir bombanın atılmasıyla gerçekleştirildi.
O sırada içeride bulunan 4 kişiden biri, bombanın atıldığını
görünce dışarı fırladı ve vatandaşların harekete geçmesini sağladı.
Saldırıyı gerçekleştiren sivil giyimli kişinin 30 AK 993 sahte
plakalı Renault marka araca bindiğini gören vatandaşlar, aracın
etrafını çevirerek aracın uzaklaşmasını önledi. Görgü tanıklarının
ifadesine göre üç kişi olan saldırganlar, polis tarafından
kurtarıldı ve gözaltına alındı. Aracın bagajında 3 Kalaşnikof silah
ile 2 el bombası ve doküman bulundu. Araçtan çıkan dosyalar,
soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı tarafından incelemeye
alınırken, bu dosyaların vatandaşlar bu evraklardan bir kısmı ise
vatandaşların eline geçti. Bu evrakların daha sonra savcıya teslim
edildiği öğrenildi.
Kaçan kişiler halka yabancı gelmedi!
DEHAP Hakkari İl Başkanı Sebahattin Suvağcı, olaylarla ilgili
olarak şu açıklamalarda bulundu:
"Bu olay ikinci bir Susurluk'tur. Bu ülkede karanlık güçlerin
güvenlik güçlerinin içine sızdığı gerçekliğini açığa çıkarmıştır.
Bu konuda güvenlik güçlerimizi töhmet altında bırakmak istemiyoruz.
Ancak, vatandaşların araçtan aldıkları belgeler, karanlık güçlerin
devlet içerisinde kümelendiğini gösteriyor. Ayrıca vatandaşların
polise teslim ettiği kişiler arasında Şemdinli ilçesinde zaman
zaman Jandarma'ya ait araçlarda dolaşan simalar vardır. Olayın TBMM
tarafından acilen araştırılmasını istiyoruz."
Araç sürücüsü olarak Jandarma Başçavuş Ali Kaya'nın ismi belgede
yer alırken, aracın birinci görevi kısmında ise Yüksekova-Şemdinli
ibareleri yer alıyor. Aracın görev çıkış tarihi 9 Kasım 2005.
Araçtan çıkan Sürekli Giriş Kartı'nda ise görevlendirme belgesinde
aracın adına kayıtlı olduğu Ali Kaya'nın fotoğrafı yer alıyor. Ali
Kaya, İstihbarat Kısım Amiri olarak görünüyor.
Vali: Gözaltı sayısı artabilir
Hakkâri Valisi Erdoğan Gürbüz, önceki gün meydana gelen olaylarla
ilgili olarak CNN Türk'ün canlı yayınında telefonla soruları
yanıtladı. "Güvenlik güçlerinin bu işle ilişkisi olması mümkün
değil. Böyle bir şey mümkün olabilir mi" dedi. Bir kişinin
gözaltında olduğunu belirten Vali Gürbüz, bu sayının artabileceğini
açıkladı. Gürbüz soruşturma kapsamında şüpheli olarak 4 kişinin de
ifadesine başvurulduğunu söyledi.
Savcının olaya el koyduğunu, 15-20 kişinin tanık olarak
ifadelerinin alındığını belirten Gürbüz, soruşturmanın gizliliği
açısından gözaltındaki kişinin kimliğinin şu aşamada
açıklanamayacağını söyledi. Vali Gürbüz, "Kim ne gördüyse, ne
bilgisi, görgüsü varsa
onu gelsin söylesin. Buna milletvekili Canan da dahildir" dedi.
Gürbüz, iddialar için İçişleri Bakanlığı'ndan bir polis ve bir
mülkiye başmüfettişinin ilçeye geleceğini söyledi.
Genelkurmay Başkanlığı, Şemdinli'deki olayın adli makamlara intikal
ettiğini ve gerekli yasal işlemlerin yapılmakta olduğunu açıkladı.
Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamada
şöyle denildi: "Bu üzücü olaya bazı askeri şahısların da karışmış
olabileceğine dair iddialar ortaya atılmaktadır. Söz konusu olay
her yönüyle adli makamlara intikal etmiş olup gerekli yasal
işlemler yapılmaktadır. Soruşturma safhasının gizliliği dolayısıyla
gelişmeler hakkında yapılacak müteakip açıklamalar adli makamların
takdirinde olacaktır."
MİT Müsteşarı, Başbakanlık'ta
Başbakan Erdoğan da AKP'nin Hakkâri milletvekilleri Mustafa Zeydan
ile Fehmi Öztunç'u genel merkeze çağırarak olaylar hakkında bilgi
aldı. Vekillerin acilen bölgeye gitmelerini de isteyen Başbakan
Erdoğan, olayların patlak vermesinin hemen ardından bölgeye
gitmemeleri nedeniyle sitem etti.
MİT Müsteşarı Emre Taner de dün akşam Başbakanlık'a gelerek
Erdoğan'la yaklaşık 1 saat görüştü. Taner'in, Şemdinli'deki
olaylarla ilgili Erdoğan'a bilgi verdiği belirtildi.
Bu arada, TBMM, CHP ve ANAP'tan heyetler de Şemdinli'ye gitti
Kaynak: Radikal-Yeni Şafak