BBC Türkçe Servisi ekol oldu
Abone olII. Dünya Savaşı arifesinde kurulan BBC Dünya Servisi’nin Türkçe yayınları 20 Kasım’da 65 yaşına bastı. BBC Türkçe’nin özel bir önemi var.
Sadece haberalma özgürlüğünün kısıtlandığı dönemlerde
Türkiye’nin biricik haber kanalı olduğu için değil. Tarihi boyunca
Bülent Ecevit, Hilmi Yavuz, Orhan Boran, Halit Kıvanç, Can Yücel,
Nuri Çolakoğlu, Ferhat Boratav, Temuçin Tüzecan gibi isimlerin
çalıştığı bir radyo bu. İlk Türkçe radyo, Sovyet Radyosu’nu
dinlerken ‘efendiler, bakın propaganda yapıyorlar’ diyen Atatürk’ün
radyo kurulması direktifinden bir yıl sonra faaliyete geçti. Yıl
1927’ydi. 12 yıl sonra, Türkçe ilk kez uluslararası bir yayının da
dili haline geldi. 1939’da beklenen büyük savaşın tarafları belli
olmuş, dünya Nazi Almanyası ile İngiltere arasında saf tutmaya
zorlanıyordu. Nazilerin Ortadoğu’ya yönelik propagandalarından
rahatsız olan İngiliz Dışişleri, BBC’den bölgeye yayın yapmasını
istedi. Yayınların parası dışişlerinin kesesinden çıkacak, ama BBC,
bu yayınlar için de editoryal bağımsızlığa sahip olacaktı.
Türkçe’nin de aralarında bulunduğu 43 dilde yapılan BBC
yayınlarının prestiji de işte bu formülde yatıyor. BBC’nin
editoryal bağımsızlık tutkusu ona dünya kamuoyu nezdinde itibar
kazandırdı. Birçok başka yayın, örneğin Amerika’nın Sesi Radyosu,
sadece propaganda yaptığından, bu saygınlığı asla elde edemedi.
ECEVİT’İN EK İŞİ 20 Kasım 1939’da yayına başlayan Türkçe Servisi,
BBC’nin yabancı dil servislerinin ilklerindendi. Gerçi BBC savaşta
tarafsızlığını bozmuş ve Fransız direnişçilere şifreli yayınlar
geçmişti ama dış yayınlar öyle etkili olmuştu ki İngiliz Hükümeti
barış zamanında da devam kararı almıştı. BBC Türkçe yayınları, Doğu
Bölümü’nün bir parçası olarak, Londra’nın dışında enfes bir parkla
çevrili bir malikanede başladı. Çalışanların çoğu tanıdık
vasıtasıyla işe alınmıştı, profesyonel spiker ya da gazeteciler
değildi. Sonradan yazar olarak yıldızı parlayacak Feyyaz Fergar
(Kayacan) bile gelişigüzel çeviriler yapıyordu. Üslubunun temizliği
ve hitabetiyle göze çarpan tek bir genç vardı. Londra Basın
Ataşeliği’nde görevli ve ek kazanç için BBC’de çalışan Bülent
Ecevit: ‘İngiltere demokrasi ve basın hakları bakımından çok ileri
idi. BBC Türkçe Servisi de görevini çok ciddiye alan insanlar
tarafından yönetiliyordu. 1946-50 arasında Londra’da görevli iken,
eğitim ve sanat programları için bana da yer verdiler. O dönem
benim için çok eğitici oldu. BBC’nin yansızlığından şüphe etmedim.
Özellikle Türkiye’de demokrasiye ara verilen dönemlerde BBC
izlemeye hep özen gösterildi.’ KORE SINIF ATLATTI 1950’lerin
başında çok partili sisteme geçen, Kore’ye asker gönderen, NATO’ya
alınan Türkiye, BBC’de de sınıf atladı. Türkçe Doğu bölümünden
alınarak Portekizce, İspanyolca, İtalyanca ve Yunanca’nın bulunduğu
Güney Avrupa Bölümü’ne bağlandı. O sırada çeviri denetçisi olan ve
daha sonra Türkçe bölümünün başına geçecek efsanevi müdür Andrew
Mango’ya göre bu çok ileri görüşlü bir karardı: ‘Güney Akdeniz
grubunun standartları bizimkinden daha iyiydi. 1958’de Türkçe Bölüm
Müdürlüğü’ne atanınca Türk entelektüel hayatında ismi geçen
gençleri işe almaya başladım. Can Yücel, Tektaş Ağaoğlu, Sadun
Aren, sonra Orhan Boran, Hilmi Yavuz, gazeteci Yurdakul Fincancı,
radyocu Mustafa Gerçeker bunlar arasındaydı.’ Böylece BBC yabancı
bir radyodan ziyade, Türk medyasının yurtdışındaki bir uzvu haline
geldi. TRT kurulduğunda, yapılan bir anlaşma ile 6 aylık sürelerle
stajlar başladı. TRT ile BBC arasındaki bu değişim programı
zamanında Londra’da olanlardan biri de Hilmi Yavuz’du:
‘Cumhuriyet’te gördüğüm bir ilan üzerine BBC’ye başvurdum. Çeviri
ve ses sınavlarında başarılı olunca oradaki adıyla program
assistant (haberci-sunucu) olarak 1964-69’da beş yıl çalıştım. TRT
ile BBC arasında bir değiş-tokuş programı vardı. Ama tek taraflı
işliyordu: Türkiye’den 6 aylığına staja gidenler oluyordu ama
İngiltere’den gelen yoktu.’ CAN YÜCEL KOVULDU İngiltere’ye gidenler
arasında işten memnun olmayanlar da vardı: Ekibin en serserisi Can
Yücel. Kılık-kıyafeti berbattı, kravat takmayı sevmez, sürekli
buruşuk gömlek ve ütüsüz pantolon giyerdi: ‘Yavaş yavaş sıkıntı
bastı, her gün aynı şey! Git oraya, haberleri tercüme et, aynı
bokun soyu. Allah’tan Nazım sayesinde kovuldum. Nazım’ın öldüğü gün
program yapmadık, unuttuk programı. Son bir iyiliği daha dokundu
bana Nazım’ın...’ BBC Türkçe Yayınları’nın ünü yayıldıkça ünlüler
Londra’ya gittiklerinde BBC’ye konuk olmaya başladılar. Vakur
Versan, Munci Kapani, Metin And gibi üniversite hocaları BBC’den
yayın yaptılar. 27 Mayıs 1960’tan önceki gergin dönemde bu
ziyaretler çoğaldı. Can Yücel’in davudi sesiyle okuduğu bültenler o
kadar etkili oldu ki DP hükümeti yayınların durdurulması için
İngiliz Büyükelçiliği’ne başvurdu. Yanıt sonraları Türk
hükümetlerinin sıkça duyacağı cinstendi: ‘BBC bağımsızdır, müdahale
edemeyiz.’ Türkçe Bölümü’nün kendi içinde de gerginlik vardı.
Burada iki bakan çocuğu bir aradaydı: CHP’li Hasan Ali Yücel’in
oğlu Can ile DP’li Samet Ağaoğlu’nun oğlu Tektaş. Solculukta
birleşiyorlardı ama yine de Tektaş babasının akıbetini düşünmeye
mecburdu. DP’den gelen baskılara direnen Mango, 27 Mayıs’tan sonra
Türkiye’ye yaptığı ziyarette kahraman olarak karşılandı. Ancak BBC
Türkçe, 27 Mayıs öncesi tarafsızlığını kaybetmiş değildi. Örneğin
DP hükümeti son günlerini yaşarken, muhaliflerin yaydığı ‘DP
Harbiyelileri öldürüp kıymasını yapmış’ şeklindeki yalan haberi
yayınlamayı reddetmişti. ORHAN BORAN’IN YUPPİ’Sİ Orhan Boran, Nuri
Çolakoğlu, Tayfun Ertan gibi genç yetenekler BBC’nin 1960’tan sonra
da ününü sürdüren sesler oldular. Orhan Boran 1960’larda çok
popüler olan Yuppi adlı kahramanını burada yarattı. Kendi sesini
kaydettikten sonra bunu iki kat hızlı çalarak inceltiyor, böylece
konuşturduğu Yuppi ile siyasi hicivler yapıyordu. BBC muhabiri
olmanın da bir prestiji vardı. Halit Kıvanç bu prestiji bizzat
yaşayanlardan: ‘1963’te orada bir yıla yakın çalıştım. BBC muhabiri
olmak o kadar saygın bir şeydi ki bana verdikleri kartla Prenses
Alexandra’nın düğününü izledim, kraliyet ailesinin girdiği yerlere
girebildim. Sonra maaşıma zam yapıp bana beş yıl daha kalmamı
önerdiler. Ama Türkiye’de televizyon kuruluyordu, hepimiz çok
heyecanlıydık, döndüm.’ TRT’Yİ BIRAK, BBC DİNLE 12 Eylül darbesi,
haberalma açısından yine bir buhran dönemiydi ve BBC Türkçe yayın
süresini yarı yarıya artırdı. Yasaklıyken ilk mülakatını BBC’ye
veren Süleyman Demirel meydanlara tekrar kavuşunca, halka ‘TRT’yi
bırakın BBC’ye bakın’ çağrısı yaptı. BBC sayesinde yasağını delen
bir başka ünlü de Bülent Ersoy’du. BBC Türkçe’deki 45 dakikalık
programda Ersoy’la hem röportaj yapılmış, hem de şarkıları
yayınlanmıştı. O dönemde (83-87) görev yapan gazeteci Ragıp Duran’a
göre BBC hálá ‘radyo ve televizyon yayıncılığının Kabe’si.’
90’larda, BBC Türkçe yayınları, günlük yaşamın bir parçası haline
geldi. Mart 1972’de TRT ve BBC arasında alınan kararla Londra’ya
staja giden kadrolar yeni açılan Türk televizyon kanallarında görev
alarak, yayıncılık anlayışlarını Türkiye’ye taşıdılar. 1992’ye
kadar 5 yıl BBC’de bulunan Ferhat Boratav BBC’nin bu saygınlığı hak
etmek için İngiliz Hükümeti’yle de çok kriz yaşadığını, Falkland
Savaşı’nın iyi bir örnek olduğunu söylüyor. BBC Türkçe Servisi,
ilgiyi taze tutmak için ilklere imza atmaya devam etti. 1982’de
Türkiye’de ilk kez seçim sonuç tahmini yapıldı. Nuri Çolakoğlu
yönetiminde başarılan bu ilk için Güneri Cıvaoğlu, Güneş
Gazetesi’nde ‘Beyler, seçim böyle izlenir’ başlıklı bir makale
yazdı. 43 DİL, 50 MERKEZ 250 MUHABİR BBC Türkçe’nin haftada toplam
13 saat yayın süresi var. Radyo RTÜK’ün hışmına da uğradı: 1999’da
yayını 18 aylığına durduruldu. Radyo Televizyon Gazetecileri
Derneği ise BBC’yi 2002 Dostluk ve Barış Ödülü’ne layık buldu.
BBC’nin Türkçe bölümü, bu büyük kuruluşun geniş imkanlarından
yararlanıyor. BBC’nin haber ağını dünyadaki 50 merkezden, 250
muhabir besliyor. Hafta içi her gün 07.00, 18.00 ve 22.30’da haber
programları yayınlıyor. Programları canlı olarak BBC Türkçe’nin
internet sitesinden (www.bbc.co.uk/turkish), Türkiye’de NTV
Radyo’dan ve kısa dalgadan dinlemek mümkün. Yazı: Savaş Özbey
Kaynak: Hürriyet