BBC Dünya Servisi'nde Türkiye medyası tartışması
Abone olBBC Dünya Servisi radyosunun bir programında, Türkiye medyasının Gezi Eylemleri konusundaki tutumu ve BBC'nin NTV ile ilişkisini sona erdirmesi ele alındı.
BBC Dünya Servisi'nin bir radyo programında, Türkiye'deki Gezi Eylemleri ve medyanın tutumu ve BBC Türkçe'nin NTV ile ortaklığını bitirmesi ele alındı.
Programa, Paris'ten sosyal medya uzmanı Mark Little, İstanbul'dan yazar ve yönetmen Emre Mirza ve Dünya Servisi'nin Türkiye'yi de kapsayan Yakın Doğu bölümlerinin haber içeriğinden sorumlu yöneticisi Behrouz Afagh katıldı.
Afagh NTV'nin ortaklığının bitmesini, "BBC'nin ortaklarıyla ilişkilerinde, editoryal bağımsızlığını koruması son derece önemli. NTV programlarımızdan birini yayınlamadı. Programda Türkiye'de medyanın rolü ve NTV'nin de dahil olduğu ana akım medyaya duyulan güvenin azalmasıyla ilgili bir bölüm vardı ve NTV bundan hoşlanmadı." sözleriyle değerlendirdi.
Afagh, NTV'nin söz konusu programı yayınlamamasının arkasında Türk makamların bir etkisi olup olmadığı konusundaki soruya ise, "Bu konuda spekülasyon yapmam zor. Ama bu konuda doğrudan bir talimat gelmiş olması beni şaşırtır. Fakat protestoların başlamasından bu yana, Türkiye'deki tüm ana akım medya, ki bu kuruluşların birçoğunun hükümetle bağlantılı güçlü ekonomik ilişkileri de var." cevabını verdi.
Türkiye'den yazar ve yönetmen Emre Mirza ise, Türkiye'de medyanın otosansür uyguladığını hissettiğini belirtip, "Medya, büyük şirketlerin parçası olarak, pek de bağımsız değil."
Mirza, son haftalara kadar birçok kişinin Türkiye'deki haberler için uluslararası medyayı takip etmediğini ancak son haftalardaki ilk birkaç günde medyanın olaylara yer vermemesi üzerine halkın haber almak için dikkatlerini Batı medyasına çevirdiğini de söylüyor.
Paris'ten Sosyal Medya Uzmanı Mark Little ise Türk yetkililerin sosyal medyadan duydukları rahatsızlığın onlara özgü olmadığını, birçok hükümetin benzer kaygılar taşıdığını belirtti.
Little, "Liderler sosyal medyadan korkmalıdırlar da. Gezi Parkı'nın ilk gününde iki milyona yakın twit atıldı ve en önemlisi bu twitlerin yüzde 90'ı Türkiye'den atıldı. Bu önemli çünkü Mısır devrimi sırasında atılan twitlerin çoğunluğu Mısır dışından yazılıyordu." dedi.
Türk hükümetinin sosyal medyaya dair düzenlemeleri konusunda da değerlendirmede bulunan Little'a göre, sosyal medyaya dair tüm düzenlemelerin kötü olduğu söylenemez.
"İlk günlerde yüz binlerce kişinin Boğaziçi Köprüsü'nü geçtiğini gösteren bir fotoğraflar paylaşılmıştı. Fakat sonradan bu görüntülerin geçmiş bir maratona ait olduğu ortaya çıktı."
Sosyal medyanın önemli bir haber aktarımı mecrası haline geldiğini belirten Afagh ise, "Türk hükümetinin sosyal medyayı bastırmaya çalışması şaşırtıcı değil. Hükümetler sosyal medyanın gücünün giderek daha fazla farkına varıyor." dedi.