Bazı suçların cezası artıyor
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç; “Türk Ceza Kanunu’nun kasten öldürme, kasten yaralama, inanç düşünceyi engelleme, ayrımcılık, hakaret gibi...
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç; “Türk Ceza Kanunu’nun kasten
öldürme, kasten yaralama, inanç düşünceyi engelleme, ayrımcılık,
hakaret gibi suçlarına bir fıkra olarak da şunu eklemek istiyoruz.
Eğer bu suçlar kişinin dili, ırkı, milleti, engelliliği, siyasi
düşüncesi, dini ya da mezhebi nedeniyle işlendiyse suçun karşılığı
ceza artırılacaktır” dedi.
Bülent Arınç, The Grand Tarabya Otel’de düzenlenen ‘Hukuk ve Medya
Bağlamında Uluslararası İslamofobi Konferansı’na katıldı. Programa
Arınç’ın yanı sıra İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri
Ekmeleddin İhsanoğlu, Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel
Müdürü Murat Karakaya ile çok sayıda yerli ve yabancı davetli
katıldı.
“MÜSLÜMANLAR ÖZÜNDE DEMOKRATTIR”
Programda konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Müslüman
toplumun özünde demokrat olduğunu söyledi. Arınç, “Modern dönemde
farklı yönleriyle ortaya çıkan İslamofobi aynı zamanda bir baskı
aracıdır. İslam ve demokrasiyi yan yana gelmez, düşüncesinden
beslenen bu baskının ana hedefi İslam ve demokrasiyi birlikte
özümseyen coğrafyaların sorun adacıklarına dönmesidir. Müslümanlar
özünde demokrattır. Müslüman bir insanın demokrat olmasını
engelleyecek hiçbir dini kural yoktur. Elbette her dinin mensupları
farklı siyasal tercihlerde bulunabilir. Ama bir hüküm cümlesi
olarak ‘sadece demokrat Müslüman olmaz’ denilirse çok büyük bir
yanlış olur” dedi.
“Türkiye çok kültürlülüğü önemseyen farklı inanç gruplarını ev
sahibi olarak gören bir anlayış içerisindedir” diyen Bülent Arınç,
“Bu gerçeklere rağmen maalesef İslam ve terörizm kavramları yerli
ve yersiz son derece sorumsuz şekilde yan yana getiriliyor ve bu
şekilde ayrımcılık körükleniyor. Toplumlara pompalan antipatiler
derin kaygıların ortaya çıkmasını, toplumların birbirine şüpheyle
bakmasına sebep oluyor. Güven yerine korku şüphenin olduğu
toplumsal algı oluşuyor” şeklinde konuştu.
ÖZELEŞTİRİ TAVSİYESİ
Bülent Arınç, “Dünyada hiçbir terör eylemi ve terör örgütü, o
eylemi yapanların yada o örgütün mensuplarının dini inançlarıyla
değerlendirilmezken, maalesef bazen terör eylemlerinin ardından 2
milyara yakın nüfusa sahip İslam dünyası hedef gösterilmekte ve
rencide edilmektedir. Terör saldırılarıyla insanları katleden masum
insanlara zarar veren toplumların güvenliğini tedirgin edenler
dinleri ne olursa olsun sadece birer canidirler. Ben buradan İslam
ülkelerinin de kendi içlerine özeleştiri yapmaları gerektiğine
inanıyorum. Barışı, huzuru ve sevgiyi hakim kılmak amacındaki İslam
dini varken, İslam ülkelerinde yaşanan olumsuz tablo, demokrasi,
hak ve hukuk alanındaki ihlaller, hepimizin daha dikkatli ve
sorumlu olmasını gerektiriyor” dedi.
NEFRET SUÇLARI
Akil İnsanların raporunda da nefret söylemi hakkında görüşlerin
olduğunu ifade eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Geçtiğimiz
aylarda Akil İnsanlar olarak Türkiye’nin her iline giderek halkla
bire bir temas kuran kişilerin hazırladığı raporda şu ifade yer
almaktadır. Nefret söylemi ile mücadele amacıyla nefret suçlarına
ilişkin yasal bir düzenleme gerçekleştirilmelidir. Esasen bu suçlar
mağdurun sahip olduğu bazı özelliklere duyulan bazı özelliklere
karşı işlenmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun kasten öldürme, kasten
yaralama, inanç düşünceyi engelleme, ayrımcılık, hakaret gibi
suçlarına bir fıkra olarak da şunu eklemek istiyoruz eğer bu suçlar
kişinin dili, ırkı, milleti, engelliliği, siyasi düşüncesi, dini ya
da mezhebi nedeniyle işlendiyse suçun karşılığı ceza
artırılacaktır. Bu konudaki çalışmalarımız sona ermiş gibidir ama
henüz bitmemiştir” şeklinde konuştu.
(İHA)