Bayülgen Kaygılıyız hakkında konuştu
Abone olOkan Bayülgen, Gezi Parkı olayları sırasında kendisinin de imzaladığı ‘Kaygılıyız’ ilanına içeriğini bilmeden destek verdiğini belirterek, “...
Okan Bayülgen, Gezi Parkı olayları sırasında kendisinin de
imzaladığı ‘Kaygılıyız’ ilanına içeriğini bilmeden destek verdiğini
belirterek, “Öyle bir metin ki kimseye dokunmuyor. Sanki birileri
arada bir toplanıp kaygılanıyorlar. Bir tür panik atakları varmış
gibi” dedi.
Marmara İletişim Fakültesi Medya Merkezi’nde Online Medya Derneği
tarafından düzenlenen Sosyal Medya konulu panele katılan Okan
Bayülgen’in Gezi Parkı, medya ve sosyal medya ile ilgili
açıklamaları dikkat çekti. Bayülgen, panelde kendisi adına açılan
sahte hesaplardan atılan tweetler, Gezi olaylarındaki
provokasyonlar, Mehmet Ali Alabora ile alakalı görüşleri, Gezi
olaylarında medya ve politikacıların tavrı ile başörtülü kadınlar
ve medya dünyası konularına değindi.
Bayülgen, “Dış güçler Türkiye’de bir operasyon yapmak istese, ben
bir dış güç olsam bir para ya da bir paye, bir gelecek dağıtmak
istesem medyada zaten yeteri kadar adam var. Zavallı bir kaç
twitter takipçisi olan adamla uğraşmam” diye konuştu.
İnternetin bir bilgi çöplüğü olduğunu belirten Bayülgen,
"İnternette hakkımda bir tane doğru bilgi yazısı bulamıyorum.
Oynamadığım bir sürü filmde oynamış, oynadıklarımda oynamamışım,
görünmüyorum. İnternet bir bilgi çöplüğüdür, güvenilmez ama ıslah
etmek ve kullanmak zorunda olduğumuz bir iletişim alanıdır da”
şeklinde konuştu.
Bayülgen, Gezi Parkı eylemlerini 3 gün boyunca desteklediğini,
şimdi ise Gezi destekçilerinin kendisine “dönek” dediklerini ifade
ederek, “Gezi’nin uyanışı şudur: Bu uyanış alışveriş manyağı
yapmaya çalıştığımız, abuk sabuk dizilerle uyuşturmaya çalıştığımız
genç adam ya da genç kadın sokağa çıkmış sokakta bir heyecan
bulmuştur. Heyecan olarak polise taş atmayı kast etmiyorum.
Arkadaşları ile tartışmış kendisine benzeyen insanlarla bir araya
gelmiştir” diye konuştu.
“İKTİDAR MÜCADELESİ SANDIKTA YAPILIR”
Demokrasi mücadelesinin her zaman yapılacağını kaydeden Bayülgen,
“Bırakıp tatile gidilmez. Sabah iş akşam direniş olmaz. Demokrasi
mücadelesi 24 saat 365 gündür. İktidar mücadelesi ise sandıkta
yapılır. Sen iktidar mücadelesi yapmak için sokağa çıkarsan adam
sana gaz değil kurşun da sıkar. Çünkü sen rejim değişikliği yapmaya
çalışıyorsun. O zaman kolluk güçleri hakikaten karşı kaşıya
gelirsin. Plastik mermi değil gerçek mermi sıkar. İktidar
mücadelesinin yolu politik mücadeledir. Var olan partileri
istemiyorsun, o zaman başka yollar bul. Gezi iklimi bize şunu
sağladı. Kimse sanmasın ki televizyonlar aynı şekilde izleniyor,
AVM’ler eskisi gibi doluyor. Bu bir uyanış” dedi.
Okan Bayülgen, twitter’da kendisiyle ilgili dolaşan aforizmalara
baktığında onaylayamayacağı bir sürü şey olduğunu ifade ederek, “Şu
baskıyı hissettim. İki gece çocuğu denize sokmam için Antalya
dolaylarında bilmediğim hanımın ayarladığı bir yere gittik.
Twitter’dan da yazdım kirpi gördük diye. Vay dönek Gezi’yi bıraktın
mı? Ben Gezi’ye iki kere gittim. Bir kitap okumaya gittim, bir de
ne oluyor diye bakmaya... Ben hiç sokakta olmadım. Eylemin içine
girip video olarak paylaştım çünkü tepem attı o ara. Ama sonra
oturduğum yer, ben Galata’da oturuyorum. Yemek yemeye gidiyorum,
daha yemek yemeğe giderken gaz yedim. Koşarak aşağı doğru iniyorum,
Okan eylemde alkış. Hanımla çıkıyoruz şuraya gidelim diyoruz pat
yine gaz. Koşarak el ele iniyoruz, alkış karı koca eylemdeler...
İnadına bunun üzerine gidiyorum” diye konuştu.
Bayülgen, şunları söyledi:
“Senin demokrasi mücadelenin arkasındayım canı gönülden
katılıyorum. Ama iktidar mücadelesi? Bir dakika baba! O başka bir
konu. Mesele iktidar mücadelesi ise genç adam lütfen kendini sakla.
Ben 12 Eylül öncesini yaşadım. Gençlerin genç insanların nasıl
siyasi amaçlarla gidebilecekleri üniversiteler yerine örgütlenmek
için başka üniversitelere gittiklerini, sağ kanattan ve sol
kanattan insanların kendisini nasıl feda ettiklerini gördüm.
Basının olmadığı yerde barış açıklamasının yapıldığı yerde hükümet
istifa diye slogan atılıyorsa ben orada olmam.”
‘Kaygılıyız’ ilanıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan
Bayülgen, “Can Dündar aradı. Dedi ki böyle bir şey var. Yaşar Kemal
imzalıyor şu imzalıyor bu imzalıyor deyince, bu ustaları bana söyle
ben kıvırtacak mıyım, tamam dedim. Metni bile gönder demedim. Sonra
metni okudum. Şöyle bir metin: Kaygılıyız! Şöyle demek gibi bir
şey. Bizden ne köy olur ne kasaba! Ben öyle demem. Öyle bir metin
ki kimseye dokunmuyor. Sanki birileri arada bir toplanıp
kaygılanıyorlar. Bir tür panik atakları varmış gibi” dedi.
(İHA)