Bayramda trafik canavarına dikkat
Abone olTrafik kazaları, Türkiye’de en önemli sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Bir yılda meydana gelen 500 binden fazla trafik kazasından 110 b...
Trafik kazaları, Türkiye’de en önemli sorunlardan biri olmaya
devam ediyor. Bir yılda meydana gelen 500 binden fazla trafik
kazasından 110 bini, ölüm veya yaralanma ile sonuçlanıyor. Bu
kazalara bağlı olarak yaklaşık 4 bin kişi hayatını kaybederken, 200
binden fazla kişi yaralıyor, yaralananlardan 30 bin kadarı da
engelli duruma geliyor.
Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastaneleri’nden, Prof. Dr.
Tunç Alp Kalyon, son yıllarda araç sayısının artmasına rağmen
alınan önlemler sayesinde ölenlerin sayısı aynı düzeyde kaldığı
halde, yaralıların sayısında önemli bir artış meydana geldiğini
vurguladı.
Prof.Tunç Alp Kalyon, beyin yaralanmalarında, hasara uğrayan beyin
bölgesinin yerine ve büyüklüğüne göre bilinç ve hafıza kaybıyla
birlikte felçlerin ortaya çıktığını kaydetti.
Kalyon, "Bu tür felçler genellikle vücudun bir yarısında olmakla
beraber bazen her iki kol ve bacakta da görülebilir. Omurilik
hasarı sonucunda kollarda ve bacaklarda hareket kayıpları ortaya
çıkar. Boyun bölgesindeki omuriliğin yaralanmasıyla her iki kol ve
bacakta hareket ve duyu kaybı olur, tıp dilinde buna “tetrapleji”
adı verilir. Sırt ve bel bölgesindeki omuriliğin hasarında ise her
iki bacakta duyu ve hareket kaybı ortaya çıkar, buna da “parapleji
“ adı verilir. Beyin ve omurilik yaralanmasıyla karşı karşıya kalan
bir kişinin durumunu belirleyen iki önemli faktör vardır: a)
Yaralanmanın seviyesi, b) Hasarın derecesi. Yaralanma bölgesindeki
omurilik tamamen hasara uğramışsa, bu seviyenin altında tam bir
duyu ve hareket kaybı görülür. Hasarın seviyesi ne kadar aşağıda
ise hareket ve duyu kaybı o kadar az olur" dedi.
BİLİNÇSİZCE YAPILAN İLK YARDIM OMURİLİK HASARINA NEDEN
OLABİLİYOR
Prof.Dr. Tunç Alp Kalyon, beyin ve omurilik yaralanması geçiren
kişiye yapılan ilkyardım ve nakil yöntemlerinin çok önemli olduğunu
vurgulayarak, "Pek çok olguda omurilik hasarı bilinçsizce yapılan
ilk yardım girişimleri ve hastanın nakli sırasında olmaktadır. Bunu
önlemek için, trafik kazası geçiren yaralının araçtan çıkarılması
sırasında çok dikkatli olmalı, bel ve boyun aşırı çekilmemeli,
bükülmemelidir. Böyle bir durumda yetkili tıbbi yardım gelinceye
kadar beklenmeli, solunum yolu açık tutulmalıdır. Sedye yoksa hasta
4-6 kişi tarafından taşınıp düz bir zemin üzerine sırt üstü
yatırılmalı, bel ve boyun bölgesi sünger veya havlularla
desteklenmelidir. Araçlardaki ilk yardım setinde boyunluk
bulundurmalı, bir kaza anında derhal takılmalıdır" dedi.
Beyin veya omurilik hasarı geçiren bir kazazedenin genel durumu
uygun hale gelince rehabilitasyona başlanması gerektiğini belirten
Tunç Alp Kalyon, uzun ve sabırlı çabalar gerektiren rehabilitasyon
süreci sonunda hastaların, destek cihazlarının da yardımıyla kısa
mesafelerde hareket etme yeteneğine kavuşabileceklerine dikkat
çekti.
TRAFİK KAZALARINDA ÖLÜM VE OMURİLİK YARALANMA ORANI KADIN
SÜRÜCÜLERDE DAHA FAZLA
Prof.Dr. Tunç Alp Kalyon, trafik kazalarındaki ölüm ve omurilik
yaralanması oranı kadın sürücülerde daha fazla olduğuna dikkat
çekerek, "Bunun bir nedeni kadın sürücülerin ani bir tehlike
karşısında aşırı tepki vermesidir. Diğer nedeni ise sürücü
koltuklarının ve hava yastıklarının yüksekliğinin erkek sürücüler
için daha uygun olmasından kaynaklandığı sanılmaktadır. Ancak beyin
ve omurilik yaralı hastaların toplam sayıları dikkate alındığında
erkeklerin sayısı, kadınlardan 4-5 kat daha fazladır. Bu da, erkek
sürücü sayısının daha fazla olmasından kaynaklanan bir durumdur"
dedi.
Prof.Dr. Tunç Alp Kalyon, insan hayatını tehdit eden her türden
hastalık ve kazada olduğu gibi trafik kazalarında da en ucuz ve
etkili yöntemlerin koruyucu önlemler olduğunun altını çizdi.
Kalyon şunları söyledi: "Trafik kazalarının büyük çoğunluğunda
insan faktörü önde gelir. Bu bağlamda doğrudan sürücülerle ilgili
bir takım önlemlerle trafik kazalarındaki can kayıplarını azaltmak
mümkündür. Bunların başında aşırı hız faktörü gelmektedir. Nitekim
son yıllarda hız kontrollerinin artması ve alınan önlemler
sayesinde ölümcül kazaların oranı azalmıştır. Alkol ve uyuşturucu
kontrollerinin artması da kazaları önlemede etkili olmaktadır. Son
yıllardaki imal edilen arabalarda emniyet kemeri, kafa desteği ve
hava yastığı gibi güvenlik öğelerinin eklenmiş olması, beyin ve
omurilik hasarlarını önlemede etkili olmuştur. Ayrıca araba
farlarının gece- gündüz sürekli açık tutulmasının kaza olasılığını
yüzde 10 kadar azalttığı belirtilmektedir. Özelikle görüş
mesafesinin azaldığı durumlarda bu çok etkili bir koruyucu
önlemdir. Sürücülerin, trafik kurallarına uymakla hem kendilerinin
hem de başkalarının can ve mal güvenliğini sağlayabilecekleri
konusunda bilgi ve farkındalığının artmasıyla, bu kayıpları en aza
indirmek mümkün olabilecektir".
(İHA)