Bayramda bunları gözardı etmeyin!
Abone olDenizli Devlet Hastanesi Diyetisyeni Erol Aktay, bayramda beslenmenin püf noktalarını açıkladı.
Bayram diyerek sağlığınızdan ödün vermeyin. Kurban
Bayramı'na sayılı günler kaldı. Peki bayramda nasıl beslenmeliyiz?
Nelerden kaçınmalıyız?
Denizli Devlet Hastanesi Diyetisyeni Erol Aktay, Kurban
Bayramı'nda et ve şeker tüketiminde dikkatli olunması gerektiğini
söyledi.
Kurban Bayramında şeker ve şekerli besin tüketiminin yanı sıra, et
tüketiminin de arttığını belirten Diyetisyen Erol Aktay, özellikle
şişmanlık, yüksek tansiyon, kalp, damar, mide ve şeker hastalığı
olan kişilerin beslenmelerine dikkat etmesi gerektiğini
söyledi.
BAYRAMDA AŞIRIYA KAÇMAYIN
Etlerin sindirimi zor olan besinler olduğunu, yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertliğin, hem pişirmede, hem de sindirimde zorluğa yol açtığını belirten Aktay, “Özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra, haşlama veya ızgarada pişirme yöntemiyle pişirerek tüketmelidir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için; kalp-damar hastalığı, diyabet ve yüksek tansiyonu olan kişiler, bayramda yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli, kısıtlı miktarlarda tüketmeli ve aşırıya kaçmamalıdır” dedi.
KIZARTMALARDAN UZAK DURUN
Kurban Bayramı'nda, etin tüketim miktarının yanı sıra pişirme
yöntemlerine de dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Aktay, etlerin
pişirilmesinde haşlama ve ızgara gibi yöntemlerin tercih edilmesi
ve kızartmalardan kesinlikle uzak durulması gerektiğini söyledi.
Çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yönteminin çeşitli
kanserojen maddelerin oluşumuna neden olabileceği için tercih
edilmemesi gerektiğini ifade eden Erol Aktay, “Etlerin tek
başına değil de, sebzelerle birlikte pişirilmesi veya tüketilmesi,
besin çeşitliliğinin sağlanması açısından sağlıklı bir yöntemdir.
Etle yapılan yemekler kendi yağı ile pişirilmeli ve ilave yağ
eklenmemelidir. Özellikle kuyruk yağı veya tereyağının et
yemeklerinde kullanılmasından kaçınılmalıdır. Etler ızgarada
pişirilirken, etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak ve
kömürleşme sağlamayacak şekilde ayarlanmalıdır. Yüksek ateş,
yüzeydeki proteinleri birdenbire katılaştırır ve ısı etin iç
kısmına ulaşamaz. Bu nedenle etlerin iç sıcaklığı en az 75 derece
olmalıdır. Çok yüksek ısı, etin dış yüzeyinin yanmasına ve su
kaybının fazla olmasına yol açarak besin öğesi kaybını
artırır” dedi.
KURBAN ETİNİ BÖYLE SAKLAYIN
Kurban etlerinin korunması ve saklanmasının insan sağlığı açısından
çok önemli olduğunu dile getiren Aktay sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Kurban etleri, büyük parçalar şeklinde değil, birer
yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak, buzdolabı
poşetine veya yağlı kağıda sarılmalı ve buzdolabının buzluk
kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Etler kolaylıkla
bozulabilen potansiyel riskli besinlerdir. Etlerin dondurulduktan
sonra tekrar çözünmesi bazı mikroorganizmalar için üreme ortamı
oluşturur ve bu da sağlığımızı tehdit eder. Çözünen et hemen
pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır. Etlerin, oda ısısında
açıkta bırakılacak şekilde değil, yine buzdolabının alt bölmesinde
çözünmesi sağlanmalıdır. Derin dondurucuda saklanan etin
buzdolabının sebzelik kısmının üstüne konularak çözünmesi
beklenebilir. Etin çabuk çözünmesi amacıyla uygulanan kalorifer,
soba üzerinde çözünme, oda sıcaklığında bekletme gibi yöntemler,
insan sağlığı açısından tehlikeli sonuçları da beraberinde
getirmektedir.”