Yarın ümmet olduğumuzun, toplum olduğumuzun,
aile olduğumuzun daha fazla farkına vardığımız
Ramazan Bayramı’nı idrak edeceğiz.
Umarım bu bayram daha güzel başlangıçların habercisi olur.
Bayramlar aile olduğumuzun en çok farkına
vardığımız zaman dilimleri.
Yaşlıların hatırlandığı, çocukların sevindirildiği, akrabalar
arası muhabbetlerin genişletildiği bir dönem.
Ama maalesef biz bu bayrama ailenin en önemli fertlerinden olan
çocuklara yönelik istismar hadiselerinin gölgesinde
giriyoruz.
Bir önceki yazıma da konu olan ve son zamanlarda maalesef
gündemimizi meşgul eden çocuk istismarı haberleri
vicdanlarımızdaki sızısını hala muhafaza ediyor. İnşallah bundan
sonra bu tarz olayları yaşamak zorunda kalmayız.
Çocuklara yönelik olarak yaşadığımız istismar hadiseleri bir
insan, bir yayıncı ve bir baba olarak beni çok rahatsız etmiş ve
geçtiğimiz hafta kaleme aldığım yazımda Aile
Bakanlığı’na sitem ederek bu konuda serzenişimi dile
getirmiştim.
Yazının yayınlanmasından sonra Aile
Bakanlığı’ndan arayan üst düzey yetkililer konu hakkında
şahsıma bazı açıklamalarda bulundular.
Gerek Aile Bakanlığı’nın gerekse Aile
Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk hanımefendinin
konuyla hassas bir şekilde ilgilendiğini, konu hakkında Bakanlık ve
sayın bakanın Twitter hesaplarında ve elektronik ortamda basın
açıklamalarında bulunduklarını ifade ettiler.
Öncelikle incelik ve hassasiyet perspektifinde olaya/olaylara
bîhaber olmadıklarını ve çalışmalar yaptıklarını dile getirmiş
olmaları beni ziyadesiyle memnun etti. İlk ağızdan bu bilgileri
öğrenmiş olmak ye’se düşmeye mâni tebrik ediyor teşekkür
ediyorum.
Dile getirmiş olduğumuz serzenişlere yönelik arka planda ilmek
ilmek çalışmalar yaptıklarını dile getirdiler.
Lakin ülkemiz öyle enteresan ve acip zaman ve süreçlerden
geçiyor ki sessiz sedasız yapılan çalışmalar
toplum üzerinde maalesef makes bulmuyor.
Çünkü toplum bütünüyle politize olmuş vaziyette
yönlendirilen algı algoritmaları denkleminde düşüncelerini ve
tavırlarını inşa ediyor.
Oysa ben böylesine hassas bir konuda gerek bakanlığın gerekse
sayın bakanın daha dik ve daha gür bir duruş göstermelerini arzu
ederdim. Konu sadece bir Twit ile ya da elektronik bir basın
açıklaması ile geçiştirilemeyecek kadar hassas.
Ne de olsa söz konusu olan göz bebeğimiz olan ailemiz,
çocuklarımız. Toplum olarak geleceğimiz söz
konusu.
Konunun önemi ve hassasiyetine binaen yetkili kurum ve kişiler
yapmış oldukları kapsamlı çalışmaları bizlerle buluşturmalı.
Toplumun bütününe yönelik zeminin ve zamanın algoritması
olan algı çalışmaları ile bilinçlendirmeliler.
Unutmayalım ki hamasi bir toplum haline
dönüştürüldük.
Dolayısıyla gerçeklere gözlerimizi, kulaklarımızı kapadığımızdan
dolayı gerçek dışı hangi enstantane ile meşgul edilirsek
mizansene tav oluyoruz.
Mesela konu aileyi ilgilendirdiği için
Aile Bakanlığı’nın bu konuda yaptığı veya yapmayı
düşündüğü bir çalışma var mı çok merak ediyorum.
Geleceğimizin teminatı olan çocukları koruma altına almak için
tecavüzcülere yönelik bir ceza artırımı konusunda Meclis’e
bir kanun teklifi verilmesi düşünülüyor mu mesela, merak
ediyorum.
Yine aynı şekilde toplumu bilinçlendirme amaçlı
konunun uzmanları ile ilgili ne gibi çalışmalar yapılıyor veya
yapılacak merak ediyorum.
Merak ettiğim daha birçok şey var ama gönül merak
etmekten ziyade bir şeyler yapıldığını görmek, duymak, hissetmek
istiyor.
Yetkili kurum ve şahısların konu hakkında önemli çalışmalar
yaparak istismar olaylarının önüne geçtiğini bilmek istiyor.
Zaman, konuşmaktan daha ziyade icraat yapma zamanı. Eğer bir an
önce bu konuda caydırıcı tedbirler ve önlemler alınmazsa
yüreklerimiz daha çok yanar, bu böyle biline...
Ümmet olduğumuzun, toplum olduğumuzun, aile
olduğumuzun daha fazla bilincine vardığımız bayram günlerimizden
olan Ramazan Bayramı’nın bütün ümmete, topluma ve
ailelere hayırlara vesile olması dilek ve temennilerimle
bayramınızı kutluyorum...
facebook.com/msbeser
twitter.com/msbeser
instagram.com/msbeser