Bayraktar İnşaat'tan flaş Erdoğan Bayraktar açıklaması
Abone olBayraktar İnşaat Şirketi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Bayraktar “Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında karalamaya yönelik “Algı Operasyonu”nun devam ettiği açıkça görülüyor.” dedi.
Bayraktar İnşaat Şirketi’nin Yönetim Kurulu Başkanı
Rahmi Bayraktar’ın Hürriyet Gazetesinin manşetten yayımladığı
haberle ilgili açıklamada “Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktar hakkında karalamaya yönelik “Algı Operasyonu”nun devam
ettiği açıkça görülüyor.” dedi.
Sözlerine “Geçmiş dönemde 42 milyon TL değerindeki arsanın alımı
sürecine ilişkin benzer şekilde yaratılmaya çalışılan algı;
Bayraktar’ın yapmış olduğu açıklamalar ile kırılmıştı.”diye devam
eden Rahmi Bayraktar; "Zira Erdoğan Bayraktar; kuruluşu itibari ile
şirketinin yapmış olduğu yatırımların gelinen dönemde söz konusu
yatırımı yapacak güçte olduğunu açıkça ortaya koymuştu. 42 yıllık
geçmişi bulunan ve 500’e yakın proje tamamlamış bir şirketin söz
konusu yatırımı yapması maddi şartlar olarak da ticari kurallar
dâhilinde de normal karşılanmalıydı." dedi.
İşte o açıklamalar:
İlerleyen süreçte Meclis soruşturması sırasında da soruşturma komisyonu Erdoğan Bayraktar’ın ve şirketin mal varlığı artışı ile söz konusu arsanın alımının kaynaklarını soruşturma kapsamında talep etmiştir. Verilen tüm belge ve bilgiler ışığında ilgili arsanın alımı sürecinin yasal ve mali açıdan uygun şartlarda gerçekleştiği ispatlanmıştır. Bununla beraber MASAK bilirkişi raporunda da Erdoğan Bayraktar’ın mal varlığı artışının şirket gelirleri ile açıklanabilir ve uygun olduğu da ayrıca tespit edilmiştir.
"SADECE TİCARET"
Şirketin alımını yaptığı dönemdeki rayiç üzerinden aktifine
kattığı arsanın üzerinden kar elde etme amacı gütmesi kadar doğal
bir şey yoktur. Alım üzerinden geçen dönemde yapılan projelendirme
ve yapılan projenin katma değeri ile kar elde etmek inşaat ve
yatırım sektörünün en kuvvetli araçlarındandır. Şirketler kar elde
etmek ve büyümek amacı ile kurulmaktadırlar.
Bayraktar İnşaat söz konusu katma değer artışını Ofton İnşaat ile daha da yükselteceğini değerlendirerek “Hâsılat Paylaşımı” modeli ile yatırımını değerlendirme kararı almıştır. Söz konusu projenin Hâsılat Paylaşımı sözleşmesi de yine dönemin ve arsanın konumuna karşılık piyasa rayiçlerinde yapılmıştır. Alım fiyatı ile projeden elde edilen gelir arasında oluşan olumlu farkın ortaya çıkışında haberde iddia edildiği şekilde sonradan ortaya çıkmış bir yasal düzenlemeden yararlanılmamıştır. Şirket “Sadece Ticaret” yapmıştır.
"YİNE OLMAYAN MİLYONLARDAN SÖZ EDİLİYOR"
Haberde 50 MİLYON TL gibi bir vergi avantajından bahsedilerek adeta devlete karşı yolsuzluk yapılıyor algısı yaratılmaya çalışılmıştır. Haberin içeriğinde Bayraktar İnşaat’ın net gelirinin 72,4 milyon TL olacağı açıkça yazılmış olmasına rağmen 50 milyon TL vergi avantajı ibaresi niyeti açıkça ortaya koymuştur. İşin toplamında Bayraktar İnşaat’ın muhatap olduğu vergi bile bu tutarı bulmazken sadece Bayraktar İnşaat’ın böyle bir vergi avantajı sağladığının iddia edilmesi de bunun ispatıdır.
Söz konusu arsanın kentsel dönüşüm kapsamına alındığı iddia edilmektedir. Hâsılat Paylaşımı sözleşmesi düzenlenirken arsa üzerinde herhangi bir KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMASI KESİNLİKLE BULUNMAMAKTADIR. Kaldı ki; kentsel dönüşüm uygulamasında da vergi avantajı arsa sahibine değil müteahhit firmaya sağlanmaktadır.
Müteahhit firma sözleşme sonrasında arsa üzerindeki tek binaya karşılık kentsel dönüşüm kararını kendi lehine almış olsa da vergi avantajını kısmi olarak elde edebilmiştir. Bu da sadece 150 m2 altındaki taşınmazlarda (müteahhit firma için) %1 KDV uygulaması olarak elde edilmiş bir avantajdır. Müteahhit firmanın diğer harçlar ve kurumlar vergisi karşısında ise herhangi bir vergi muafiyeti veya avantajı ise bulunmamaktadır.
Haberin içeriğinde ise yine olmayan milyonlardan söz ederek malum algı yaratılmaya çalışılmıştır.
"AMAÇ YİNE İTİBAR CELLÂTLIĞI"
17 Aralık ve meclis soruşturması süreçlerinde hiçbir delil bulunmayan hakkındaki tutarsız iddialarla itibarı üzerinde hesap yapılan Erdoğan Bayraktar’a karşı ilk fırsatta aynı algı operasyonunun ikinci perdesine geçildiğini görüyoruz.