Bayrak saldırısına sessiz kalmadı!
Abone olMHP lideri Bahçeli, düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin soruları değerlendirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Suriye'nin kuzeyinde
hiçbir şart altında özerk, federasyon ve bağımsız bir Kürdistan
kurulmasına fırsat verilmemeli, caydırıcılık ve milli güç unsurları
seferber edilmelidir" diye konuştu.
"KUŞKULAR NETLİK KAZANMALIDIR"
Dağlıca'daki 5 askerin şehit olduğu helikopter kazasına değinen
Bahçeli, "İlgili kuşku ve muammalar netlik kazanmalıdır.
Açıklamalar helikopterin güç kaybına bağlı olarak kaza kırıma
uğradığını noktasında toplanmıştır. Ancak yazılı ve görsel
basındaki bazı haberlerde, sözü edilen helikopterin bölücü terör
örgütünün mayınlı saldırısıyla düşürüldüğü iddia edilmektedir. Buna
rağmen kamuoyunun daha sağlıklı ve berrak aydınlatılabilmesi için
helikopterin düşmesine neden olan her ne ise eğmeden, bükmeden ve
sümenaltı yapmadan ortaya çıkarılmalıdır. Bu nedenle başlatılan
adli ve idari soruşturma süreci kısa süre içinde açıklığa
kavuşturulmalıdır" diye konuştu.
"ESAD YÖNETİMİNİN SİSTEMATİZE ETTİĞİ NE VARSA GÖZDEN
DÜŞMEKTEDİR"
Bahçeli, "Suriye'deki gelişmeler, bu çerçevedeki şiddet ve
vahşet manzaraları, bunun beraberinde meydana gelen tehlikeli
oluşumlar gündemin en üst sıralarını haklı olarak işgal etmektedir.
Bu ülkede akıl, teenni ve sağduyu tamamen kaybolmuştur. Barış
Ortadoğu'nun kör kuyularında can çekişmeye terk edilmiştir. Özgür
Suriye Ordusu ile Şam yönetimi düşman kamplara bölünmüş halde
birbirine ölüm kusmaktadır. Suriye'nin toprak bütünlüğü, bu ülke
halkının can ve mal güvenliğiyle insanlık onuru tesadüflere
bırakılmıştır. Her gün ortaya çıkan kıyımlar, saldırılar ve
cinayetler Suriye'yi kördüğüm haline sokmuştur. Görülmektedir ki,
Esad ve muhalif unsurlar tüm hatlarıyla birbirlerine girmişlerdir.
Büyük Ortadoğu Projesi'nin hedefindeki bir eşik de böylelikle
aşılmak üzeredir. Artık Esad yönetiminin idealize ve sistematize
ettiği ne varsa çaptan ve gözden düşmektedir" dedi.
"MUHALİFLERİN EYLEM YAPACAK İMKANLARI SÜREKLİ
GENİŞLETİLMİŞTİR"
"Bugüne kadar Annan Planı bir işe yaramamıştır" diyen Bahçeli
şunları söyledi: "Birleşmiş Milletler gözlemci heyeti beklenen
çareleri üretememiştir. Muhalif unsurların tahrik ve teşviki,
rejimin tahammülsüz ve sert tedbirleri Şam'ın huzur duvarını çoktan
yıkmıştır. Bildik oyuna dönüşen dostlar toplantıları Suriye'deki
gerilimi tırmandırmış ve muhaliflere can simidi uzatmıştır. AKP
hükümeti bu süreçte fazlasıyla efor sarfetmiş ve üzerine düşeni
haddinden fazla yerine getirmeye çalışmıştır. 'Bıçak kemiğe
dayandı', 'Hesabı sorulacak', 'Esad artık bırakmalı', 'Zalimler hak
ettikleri karşılığı alacak', 'En kötü senaryoya hazırlıklıyız'
sözleri Başbakan Erdoğan'dan devamlı işitilmiştir. Bu siyaset
anlayışı nedense Şam yönetiminin döktüğü kanları yerinde bir
şekilde eleştirirken, aynı yaklaşımı muhalif saldırı ve tahriklere
göstermemiştir. Muhalifler her ne yaptıysa Başbakan Erdoğan'dan
hoşgörü ve yardım görmüşlerdir. Hatta ülkemiz sınırlarında
ağırlanmışlar, karargâh kurmalarının önü açılmış, yabancı
istihbaratlar kanalıyla silahlandırılmışlar, eylem yapacak imkan ve
kabiliyetleri sürekli genişletilmiştir."
"TÜRK BAYRAĞINA SALDIRMAYA CÜRET ETMELERİ
TERBİYESİZLİKTİR"
Suriyeli sığınmacıların arasına sızmış art niyetlilerin ve bölücü
grupların taşkınlıklarına ve densizliklerine müsaade edilmemesi
gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Buna yeltenenlerin acilen sınır
dışı edilmesi hususunda hükümeti göreve davet ediyorum. Sayıları
fazla olmayan şuursuzların, bir yanda ekmeğimizi yerken ve suyumuzu
içerken; diğer tarafta şeref ve namus simgemiz Türk bayrağına
saldırmaya cüret etmeleri terbiyesizlik ve şirretliktir. Buna asla
izin verilememeli, buna asla müsamaha gösterilmemelidir. Herkes
aklını başına almalıdır" diye konuştu.
"AKP, DIŞ POLİTİKA ÇATISINI ESAD'SIZ BİR SURİYE'YE GÖRE
KURDU"
AKP zihniyetinin Batı'nın 'Donkişotu' olarak dış politika çatısını
Esad'sız bir Suriye'ye göre kurduğunu belirten Bahçeli, "Suriye
sorununda Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın yaptırım talepleri, her
defasında Rusya ve Çin bariyerine takılmıştır. Cenevre görüşmeleri
Suriye'deki yönetim yapısının nasıl olacağı üzerine odaklanmış,
Esad'lı veya Esad'sız geçiş modelleri belirli aralıklarla ele
alınmıştır. Başbakan Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin
arasında geçtiğimiz hafta yapılan görüşme trafiğinin esasını bu
husus tayin etmiştir" dedi.
"GÜVENLİK TOPLANTILARINI CİDDİYETTEN UZAK OLARAK
GÖRÜYORUZ"
Suriye'deki gelişmeler karşısında çatışmaların Şam ve Halep'te
temerküz ettiğini ifade eden Bahçeli, "Bunlar olurken Suriye'nin
kuzeyinde peşmerge, PKK ve Suriye'deki uzantısı PYD insiyatif
alarak bazı şehirleri ve yerleşim birimlerini kontrol altına
almıştır. Barzani ve PYD güdüm ve idaresinde 'sivil savunma
güçleri' adıyla örgütlenen teröristler, Afrin'den doğuda yer alan
Derik'e kadar uzanan sınır hattında oluşan boşluktan faydalanarak
yönetimi fiilen ele geçirmiştir. Kamu binalarına örgüt paçavraları
asılmış, Irak'ın kuzeyinde eğitildiği anlaşılan Suriye peşmergeleri
ve PKK'lı militanlar yürüyerek sınırdan Suriye'ye ellerini
kollarını sallayarak girmişlerdir. Sınır kapıları da gerek El Kaide
gerekse de PKK'lılar tarafından denetim altına alınmıştır. Bu
gelişmeler Türkiye için en üst seviyede ve sırada değerlendirilmesi
gereken bir tehdit algılamasıdır. Buna rağmen olanlar ve ortaya
çıkan son görüntüler bizim açımızdan sürpriz değildir. Uzun bir
süredir biz muhtemel risklerle ilgili yorum ve öngörülerimizi aziz
milletimizle paylaştık ve bununla da siyasi iktidarı ısrarla ikaz
ettik. Bu itibarla güney sınırlarımızdaki vahim gidişat üzerine
Başbakanlık düzeyinde ardı arkasına gecikmiş güvenlik
toplantılarını ciddiyetten ve basiretten uzak olarak görüyoruz.
Bizim söz, tespit ve düşüncelerimiz her şeyiyle ortadadır" diye
konuştu.
"BAĞIMSIZ BİR KÜRDİSTAN KURULMASINA FIRSAT
VERİLMEMELİ"
"Sınırlarımıza yakın alanlarda bölücü terör yuvalanmasının
devletleşmesine müsaade etmeyecek ataklık ve proaktiflik
gösterilmelidir" diyen Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü: "Şam
yönetimi ile muhalif unsurlar arasında hemen gerçek bir ateşkes
sağlanmalıdır. Esad'a bağlı askeri unsurlar bazı şehirlere
uyguladığı kuşatmaları ve saldırıları kaldırmalı ve bu şehirlerden
çekilmelidir. Hiçbir ayrım gözetmeksizin Suriye halkına kesintisiz
insani yardım akışı sağlanmalıdır. Suriyelilerin meşru çıkarlarını
dikkate alan, kapsayıcı bir demokratik değişim ve dönüşüm süreci
derhal harekete geçirilmelidir. Halkın özgür iradesiyle seçeceği
yöneticileri demokratik süreci tabana yaymalı, bu şekilde barış ve
uzlaşı atmosferi kurulmalıdır.Esad yönetiminin kademeli bir şekilde
ve açıklayacağı takvim eşliğinde ülkeyi seçimlere götürmeli, halkın
iradesi neticesinde Suriye nefes almalıdır. Suriye'nin etnik ve
mezhep bölünmelerine konu olmaması için tüm kesimlerin yönetimde
yer almalarını temin edecek geniş ölçekli bir demokratik katılım
ortamı oluşturmalıdır. Bu ülkeye dönük işgal ve müdahaleye karşı
çıkılmalı ve düşürülen uçağımızla ilgili gerekli girişimler inat ve
kararlılıkla sürdürülmelidir. Suriye'nin kuzeyinde hiçbir şart
altında özerk, federasyon ve bağımsız bir Kürdistan kurulmasına
fırsat verilmemeli, caydırıcılık ve milli güç unsurları seferber
edilmelidir."
"SURİYE'NİN KADERİ BİZİM DE KADERİMİZDİR"
Irak'taki gafletin ve bu ülkede delinen ve aşılan kırmızı
çizgilerin Suriye'de tekrarlanmaması gerektiğini söyleyen Bahçeli,
"Bilinmelidir ki Şam düşer ve Suriye bölünürse bu Türkiye ve bölge
ülkeleri için bir felakete dönüşecektir. Yaklaşık bir asır evvel
Suriye'nin başına Mekke Şerifi Hüseyin'in oğlu Faysal'ı getiren,
sonra da oradan alıp Irak'a kral yapanlar hiç boş durmamaktadır.
Yine bir zamanlar Suriye'yi altıya bölenler yine benzeri bir amacın
içindedir. Bu ülkeyi benzeri bölme ve parçalama arayışına bugün de
müracaat edilmekte, bugün de sömürgeci mirasın gerekleri insafsızca
yerine getirilmektedir. Öncelikle Kürt, Sünni ve Nusayri
devletlerine taksim edilmesi için yoğun mesai harcanan Suriye'nin
kaderi, aynı zamanda bizim de kaderimizdir. Yüz yıl önce bu ülkede
oynanan oyunlar değişik ad ve sıfatlarla tekrarlanmaktadır"
dedi.
"AKP'NİN ALACAĞI MİLLİ NİTELİKLİ KARARLARIN DESTEKÇİSİ
OLACAĞIZ"
Bahçeli, "AKP hükümeti tarihten ders çıkarmalı, peşine düştüğü
sömürgeci heveslerin gün gelip yakasına yapışacağını anlamalıdır.
Türkiye'nin yüz yüze kaldığı çok ciddi yakın tehditler karşısında
milletimizin birliği, esenliği ve vatanımızın dirliği amacıyla tüm
eksik ve yanlışlarına rağmen AKP hükümetinin alacağı milli
nitelikli kararların destekçisi olacağımızı da bildirmek istiyorum"
diye konuştu.