Bayrak krizi büyütülüyor diyenlere!
Abone olMersin'de yaşanan olaylara duyulan tepkinin abartıldığını düşünen gazete ve gazetecilere, S. Yüksel Cebeci'den cevap geldi.
Mersin'de yaşanan bayrak yakma olayına tüm Türkiye'den tepkiler
yağdı. Türkiye'deki bu tepkileri bazı gazeteler abartılı buldu.
Bunun üzerine Sırrı Yüksel Cebeci "Suçluların
teleşı"nı yazdı.
EVRENSEL Gazetesi, "Bayrak krizi büyütülüyor" diye başlık atmış
habere. Yâni, Bayrak krizi büyütülüyor demeye getiriyor.
Aynı gazete, Mersin'de Nevruz kutlamalarının ardından yaşanan
bayrak provokasyonunu fırsat bilen hükümetin, asker ve medyanın
Kürt düşmanlığı üzerinden gerilimi artırırken emek ve demokrasiden
yana partiler, sendikalar ve kitle örgütlerinin kışkırtmalara tepki
göstererek sağduyu çağrısı yaptıklarını iddia ediyor.
Hürriyet Gazetesi'nde ise önceki gün, iki yazarın birbirinden çok
farklı görüşleri vardı. Fatih Altaylı, Mersin'de Türk Bayrağı'nın
yakılması olayının iki terbiyesiz veledin işi olduğunu öne
sürerken, Ertuğrul Özkök, "Biliniz ki, bayrağı yere fırlatan o
çocuğun arkasında mutlaka ve mutlaka vicdansız bir yetişkin vardır.
O çocuğun cesedinden bile bir siyasi rant yemeye çalışan bir
akbaba, bir alçak, bir sürüngen vardır" diyordu yazısında.
Doğrusu da budur ve Mersin'deki bayrak yakma girişimi, "iki veledin
bireysel terbiyesizliği" diye basite indirgenebilecek bir olay
değildir.
Ama bölücülere ve onların sözcülüğüne soyunanlara göre, bayrak
provokasyonu (!), Kürt düşmanlığı üzerinden gerilimi artırmak için
tezgâhlanmıştır. Adamlar, neredeyse, "Mersin'de bayrak yakma
girişiminde bulunanlar Kürt değil, Türk'tür" diyecekler!
Kendileri itiraf ediyor
OYSA, bayrak yakma girişiminde bulunan cibilliyetsizlerin Kürt
olduğunu iddia eden ve bu çirkin olayı Kürt düşmanlığı üzerinden
gerilimi artırmak için kullanan yok. Dikkat edilirse, ülke
çapındaki yoğun tepkilerin hedefi Kürtler değil, bayrak yakma
girişiminde bulunanlar... Yani o iğrenç girişimin sorumlusu kim
olursa olsun, Türk Milleti'nin tepkisinin şekli ve yoğunluğu
değişmeyecekti.
Zaten Türkiye'de -medya başta olmak üzere- hiç kimse, "Mersin'de
iki Kürt velet, bayrak yakmaya kalkıştı" demedi. Bunu diyenler,
bölücü Kürtler, "Türk bayrağı Kürtler'in de bayrağıdır" demek,
Mersin'deki çirkin olayın Kürtler'in işi olduğunun itirafı değil
midir?
Bayrak asmayanlar
AYRICA, asla gözardı edilmemesi gereken başka gerçekler de var.
Medya'nın bayrağımıza saygısızlık yapılması karşısındaki tavrı
genellikle olumluydu. Ancak, bu saygısızlığa tepki göstermeyip
sessiz kalmayı tercih eden medya mensupları da oldu.
Bütün ülkede yaşanan bayrak coşkusu gerçekten gurur verirken,
duyarsız kalanlar, evine ve işyerine bayrak asmayanlar da yok
değildi. Mersin'deki çirkin olay, onların milli coşkusunu ve bayrak
sevgisini tetiklemeye yetmemiş miydi? Yoksa bayrak mı
bulamamışlardı? Böyle bir mazeret olabilir mi?
İşte o duyarsızların mantık dışı mazeretlerinin geçersizliğini
gözlerine sokmak için, Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi bütün
okurlarına bugün Türk bayrağı veriyor.
Bayrak asmak gibi olgun ve demokratik bir tepki kampanyasına
-iyiniyetli çağrı ve çabalara rağmen- katılmaktan inat ve ısrarla
kaçınanların vatanseverliğinden kuşku duymakta haksız mıyız?
Türk Bayrağı hepimizin namusu, onuru ve gururu olduğuna göre, o
bayrağa yapılan saygısızlığa da hepimizin tepki göstermesi bir
vatanseverlik ve vatandaşlık görevi değil midir?
"Türk Bayrağı Kürtler'in de bayrağıdır" diyenler evlerine,
işyerlerine ve arabalarına Türk Bayrağı astılar mı?
YAZI:Sırrı Yüksel CEBECİ
H.O.TERCÜMAN