Bayrağı indiren hain olayı anlattı
Abone olDiyarbakır’da 8 Haziran günü 2 Taktik Hava Kuvvet Komutanlığındaki bayrağı indiren zanlı, polise verdiği ifadesinde olayı anlattı. Ö.M., bay...
Diyarbakır’da 8 Haziran günü 2 Taktik Hava Kuvvet
Komutanlığındaki bayrağı indiren zanlı, polise verdiği ifadesinde
olayı anlattı. Ö.M., bayrağı indirdiği yerin askeri alan olduğunu
bilmediğini öne sürdü.
Diyarbakır-Bingöl karayolunda yapılan yol kapama eyleminde çıkan
olaylarda hayatını kaybeden Ramazan Baran’ın Diyarbakır’da
düzenlenen cenaze töreninde çıkan olaylarda mezarlık yakınlarında
bulunan 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı’nda asılı bayrağı indiren
zanlı Ö.M., Diyarbakır polisinin yaptığı titiz çalışma sonucunda
yakalandı. Önceki gün çıkarılan mahkemece tutuklanıp cezaevine
gönderilen Ö.M., Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele
ekiplerine verdiği ifade ortaya çıktı. Polise verdiği ifadesinde,
olay anını anlatan Ö.M., ölen Ramazan Baran’ı tanıdığını
belirterek, yürüyüşteki kitleden etkilendiğini söyledi. Bayrağı
indirdikten sonra korkudan ikamet ettiği Lice ilçesine bağlı
Esenler köyüne gittiğini anlatan Ö.M., yaşadığı olayı kimseyle
paylaşmadığını ifade etti.
İŞTE O İFADE
Bayrağı öfkeden ötürü indirdiğini dile getiren Ö.M., polise verdiği
ifadesinde şunları kaydetti:
"Olay çıktığı bir gün önce Diyarbakır’ın Ergani ilçesine düğün için
gittim. Ergani’den Diyarbakır’a babama ait olan eve geldiğimde saat
23.00 sıralarında televizyonda haberleri izlerken, Ramazan Baran’ın
öldürüldüğünü duydum. Ramazan Baran ile tanışıklığım var. Ölümünü
duyunca şok oldum. Sabah olduğunda Baran’ın cenazesinin Yeniköy
Mezarlığı’nda defnedileceğini duydum ve cenazeye katılma kararı
verdim. Cenazenin önce Kurşunlu Camisi’nde getirileceği öğrenmem
üzerine ben de camiye gittim. Ancak ben camiye gittiğimde cenaze
namazı kılınmıştı. Buradaki kalabalık Yeniköy Mezarlığı’na doğru
yola yürüyüşe geçti. Ben de bu grupla birlikte mezarlığa doğru
yürümeye başladım. Yürüyüştekiler sık sık slogan atıyordu. Ben de
atılan sloganlar eşlik ediyordum. Grup içinde bulunan bir çok kişi
yüzünü kapatmıştı. Ben de bu şahıslardan etkilenerek, atletimi
çıkartıp, yüzümü kapattım. Yürüyüş güzergahında daha sonra askeri
alan olduğunu öğrendiğim ama olay sırasında neresi olduğunu
bilemediğim bir bölgenin yanından geçerken direkte asılı olan Türk
bayrağını gördüm. Birden grup içerisinden yüzleri maskeli şahıslar
tarafından bayrak direğinin yanında bulunan kulübe taşlandı. Benim
aklıma birden asılı olan bayrağı indirmek geldi. Öfkemden ne
yaptığımı bilmiyordum. Hızlı bir şekilde bayrağın bulunduğu alana
gittim. Demir kapının üzerinden dikenli telin olmadığı köşeden
atlayarak bayrak direğine ulaştım. Bayrağın direğine elime eldiven
takmadan tırmandım. Bayrağı hızlı bir şekilde çektim. Güneş
ışığından çürümüştü, bayrağın ipi kolayca koptu, ben de bayrağı
alarak aşağı indim. Geri döndüğümde kapının üstünden atladığım
vakit bayrak elimden düştü. O hengamede bayrağı kimler aldığını
bilmiyorum. Kalabalık içinde birkaç kişi gelip bana, neden böyle
bir şey yaptığımı sorup, hayatımın kararacağını söyledi. Bunun
üzerinde çok korktum. Hemen köyüme geri döndüm. Yaptığım bu eylemi
korkudan dolayı eşim dahil hiç kimseye anlatmadım. Bu olaydan
sonra, herhangi bir örgüt mensubu benimle irtibat kurmadı.”
(İHA)