Baykal:Türkiye kendi topuğunu vurdu

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun İlerleme Raporu karşısında ''Türkiye'de düğün bayram etmek kadar yanlış bir şey olmadığını'' söyledi. Baykal, ''Böyle bir raporu Türkiye'nin 'dengeli' diye ilan etmesi, zina krizinden sonra ikinci kez kendi topuğunu vurmaktır'' dedi. Deniz Baykal, CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, önceki gün açıklanan AB Komisyonu İlerleme Raporu ile ilgili görüşlerini açıkladı. Raporda, Türkiye ile AB arasında üyelik müzakerelerinin resmen başlaması tespitinin yapıldığını ve bunun olumlu bir yaklaşım olduğunu kaydeden Baykal, ancak raporun eleştirilecek birçok yanı bulunduğunu kaydetti. ''Bu rapor karşısında Türkiye'de düğün bayram etmek kadar yanlış bir iş yoktur'' diyen Deniz Baykal, şöyle devam etti: ''Herkesin, başta hükümet, medya, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, bu rapor karşısında, 'aman ne kadar güzel, istediğimiz buydu, büyük mutluluk içindeyiz' havasına girmesi, fevkalade yanlış olur. Bu iyi bir rapor değildir. Türkiye'nin hak ettiği bir rapor değildir. Başka herhangi bir ülkeye uygulanmış bir rapor değildir. Türkiye'nin üye olması kadar, üye olmamasını da öngören bir rapordur. Üye olması kadar, olmaması için de tedbir alan bir rapordur. Üyeliğin nihai amacını tam üyeliğin altına çekmeye çalışan bir rapordur. Böyle bir raporu Türkiye'nin memnuniyetle, sevinçle karşılaması, bunu 'dengeli' bir rapor diye ilan etmesi, zina krizinden sonra ikinci kez kendi topuğunu vurmaktır. Orada kendi kendimizi vurmuştuk, şimdi burada da kendi kendimizi vuruyoruz.'' Türkiye'ye karşı, şimdiye kadar diğer aday ülkelere uygulanmayan bir yaklaşım sergilendiğini ifade eden Baykal, buna itiraz edilmemesi durumunda, daha büyük sorunlarla karşılaşılacağını kaydetti. Baykal, ''Bu bir tavsiye raporudur. Nihai karar 17 Aralık'ta, zirvede alınacaktır. 17 Aralık'a kadar olan süre, Türkiye'de iktidarıyla, muhalefetiyle, bütün kuruluşlarıyla yanlışlıkların düzeltilmesi doğrultusunda değerlendirilmelidir. Herkes karşı çıkmalıdır. AB'ye inanan insanların bunu bastırmak, bunları böyle değilmiş gibi göstermek ya da önemsiz saymak kadar yapacağı başka bir yanlış yoktur'' diye konuştu. Deniz Baykal, AB'ye inanan herkesin, ''Türkiye'nin hakkı bu değildir'' diye sesini yükseltmesi gerektiğini savundu. Baykal, şunları kaydetti: ''Biz, CHP olarak, şartlı, ulaşacağı sonuç tam üyelik dışında amaçlara da yönelik olabilen ve üyelik müzakere süreci politize edilmiş, fevkalade karmaşık, çok sıkıntı doğuracak, çifte standardı öngören bir rapor olduğu kanısındayız. 'Türkiye ile müzakereler başlasın' sözü memnuniyet verici. Ama, gireceğimiz sürecin iç yüzünün ne olduğunu da herkesin çok iyi anlaması lazım. Yabancıların da, ortaya çıkan raporu Türkiye'nin anladığını bilmesinde yarar var. Bunu anlamamış gibi yaparak, 'göç yolda düzelir' anlayışıyla yürümek elbette mümkündür. Ama, doğrusu itirazlarımızı ortaya koyarak, yanlışlıkların düzeltilmesi için bütün olanakları kullanarak çalışma yapmaktır. Türkiye'nin 17 Aralık'a kadar süresi var. Her gün değerlendirilmelidir. Çalışmalar kararlı bir şekilde sürdürülmelidir.''