Türk-İş Başkanı olduğu dönemde milyonları peşinden sürüklüyordu
Bayram Meral; iktidarlara kök söktürüyordu.
CHP'den milletvekili olalı 5 yıl oldu.
O gün bugündür sesi çıkmıyor eski Türk-İş Başkanı'nın!
Neden?
Anadolu şivesiyle meydanlarda gürleyen Bayram Meral neden
sustu?
Ya da kim susturdu O'nu?
"Bunlar mı CHP'yi yenileyecek" yazımda hafif bir dokundum ama bin
ah işittim... Meral'i CHP'in en tepedeki ismi Deniz Baykal
susturmuş meğer!
Bardağı taşıran damla ise..
Baykal'ın sekreteri pardon milletvekili oldu Nesrin Baytok
olmuş!
PM'de konuşmuş Meral, meramını anlatmış eskisi gibi bağırmadan,
sesini yükseltmeden. Eh ne de olsa eski bir genel başkan. Nasıl
konuşacağını, lafının nereye gideceğini bilir. O bilir ama, Nesrin
Hanım bilmiyor demek.
Parti Meclisi'nde, "Anarşist" demez mi Bayram Meral için. Hem de
Baykal'ın yanında.
5 yıldır CHP lideri Baykal'dan "iş göremez" raporu alan Bayram
Meral, ne desin... Kırılıyor, üzülüyor kahroluyor... Çekip gidiyor
bir daha arkasına bakmadan...
İşin garibi bir gün sonra Nesrin Boytok, hiçbir şey olmamış gibi
"Ne haber?" demez mi?
-Milletvekili olduğunuz için pişman mısınız sayın Meral?
Offf.
Hem de ne pişmanlık!
-İtildim çünkü. Eskiden çalışıyordum, dolaşıyordum. Şimdi hiçbir iş
yapmıyorum, yapamıyorum. Üstelik anarşist oldum.
Dedim ya...
Bir dokundum...
Bin ah işittim Bayram Meral'den...
Söz verdik birbirimize...
İstanbul'a geldiğinde biraz daha dokunacağım.
Bakalım daha neler öğreneceğim neler!
Ha bu arada, "Bunlar mı CHP'yi yenileyecek" yazımla ilgili de
konuştuk tabii. Bayram Bey, iyi bir İnternet kullanıcısı olduğunu
söyledi ve Haluk Koç'la birlikte hareket edenlerin üç kişiyle
sınırlı olmadığını belirtti.
Yeni Anayasa tartışmaları
Gazeteciler ve
Yazarlar Vakfı"nın düzenlediği “Abant Platformu”nda, AK Parti
iktidarı tarafından bir süreliğine askıya alınan “Yeni Anayasa”
tartışılıyor.
Aslında tartışma demek doğru değil.
“Kısır çekişme” desek daha doğru olur.
Taraflar birbirini anlamıyor, ya da anlamak istemiyor.
Birinin “AK” dediğine, öteki “KARA” diyor…
Oysa taraflar birbirlerini iyi dinlese, siyasetten, magazinden ve
her türlü çirkinlikten uzak bir tartışma platformu oluşturulsa,
ortak noktada buluşulmaması için hiçbir sebep yok!
“Abant Platformu” sağlıklı tartışmak ve sonuca gitmek için mükemmel
bir platform olmasına karşın, eleştirenle, eleştirilenler yine
ortak noktada buluşamadı. Ama bu tartışmayı diğerlerinden farklı
kılan, tarafların birarada olması.
Dedim ya; birinin “AK” dediğine, öteki “KARA” demekten
vazgeçmiyor!
“Yeni Anayasa Taslağı”nın mimarlarından Prof. Dr. Ergun Özbudun bu
tartışmalardan bıkmış artık. Özbudun olsun, Serap Yazıcı Hoca
olsun, siyasi bir kimlikleri olmamasına rağmen, siyasetin
merkezindeymişçesine eleştiriliyorlar.
Ne yapmış bu insanlar?
Türkiye"nin sivil hayata adım atması için, gece gündüz demeden,
çıkarsız, karşılıksız sivil bir anayasa hazırlamışlar. Bu kadar
önemli bir metnin altına imza atan bilim adamlarının, şevkini
kırmaya kimin ne hakkı var?
Düşünebiliyor musunuz?
Bir Anayasa Profesörü olan Ergun Özbudun, kürsüye çıkıyor, çok
fazla konuşma gereği duymadan, kendisine ve arkadaşlarına yapılan
haksız ve insafsız eleştirilerden yakınıyor. Bir başka hocamız
Serap Yazıcı, önündeki metni okumaktan aciz, ucuz politikacılara
cevap yetiştiriyor.
“Bu taslak bizim değil” diyerek adeta çığlık atan AK Parti Genel
Başkan Yardımcısı Mir Dengir Fırat"ın dediği gibi, laf üretmekten
başka bir halta yaramayan kimi siyasiler, hazırlanan metne katkı
sağlayacağına, asılsız ve çirkin iftiralarla, bu işe emeği
geçenleri karalayabiliyor.
Ne ayıp!