Baykalı şifreliye gönderdi!
Abone olBaykal Ak Parti'nin alacağı oy oranını söyledi. Erdoğan sen kendininkini söyle dedi ve onun şifreli kanala gitmesi gerektiğini söyledi.
CHP Lideri Deniz Baykal "Ak Parti genel seçimlerden +5
puan fazla almazsa başarısızdır" dedi. AK Parti Genel Başkanı ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bugün Niğde'de cevap verdi. "Sen ne
alacaksın, onu söyle''... Baykal'ın söylediği "rahat rahat küfür
edemiyoruz" cümlesini ise "çoluk çocuğa kötü örnek oluyor. Şifreli
kanaldan konuş" diyerek yanıtladı.
BAYKAL'A SORU: SEN NE ALACAKSIN ONU SÖYLE
Partisinin Niğde Hükümet Meydanı'nda düzenlediği
mitingde halka hitap eden Erdoğan, AK Parti'nin ne kadar oy
alacağına milletin karar vereceğini belirterek, CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal'a, ''Sen ne alacaksın, onu söyle''
diye seslendi. Erdoğan, şöyle devam etti:
BAYKAL ŞİFRELİ KANALDAN KONUŞ
''Bunlar koltuğa öyle yapıştı ki, bırakmıyorlar
koltuğu. Koltuk onları bırakıyor, onlar koltuğu bırakmıyor. Ben
iddialı bir şekilde diyorum ki; eğer benim partim birinci
parti olmazsa ben siyaseti bırakacağım. Ama Sayın Baykal sen
birinci olamazsan siyaseti bırakmaya var mısın? Ne
istiyorum biliyor musun? Bu millet de Sayın Baykal'dan kurtulsun,
Halk Partisi de bundan kurtulsun. Çünkü iftira, çamur bunların
mesleği haline geldi. Son zamanlarda Sayın Baykal, şunları
söylemeye başladı; 'Hükümet telefonlarımızı dinliyor.
Millet isterse telefondan hükümete küfür eder, hakaret
eder'. Çok daha ileri gidiyor, şunu söylüyor;
'ağız tadıyla birbirimize küfür edemiyoruz' diyor.
Bir siyasi partinin lideri bu ifadeleri kullanır mı? Bunun bu
toplumun ahlak değerleriyle uzaktan yakından alakası var mı?
Yaş 70 olmuş söylediği lafa bak. Sayın
Baykal çocuklarımıza kötü örnek oluyorsun, topluma kötü örnek
oluyorsun. Bunları söyleyeceksen gece 12'den sonra
ya da şifreli kanallardan söyle. Meydanlarda söyleme.
Çocuklarımızın ahlakını bozuyorsun. Ayıp oluyor.''
Başbakan Erdoğan, ülkenin gerçek sahibinin artık millet olduğunu
dile getirerek, ''Bu ülkede artık millet ne derse o olur.
Bu ülkede artık hükümetleri çeteler değil, menfaat şebekeleri
değil, medya değil, demokrasi dışı odaklar değil, bizzat
milletim kurar'' dedi.
BİZ GELDİK ÇARK BOZULDU
DİĞER SAYFADA
CHP VE MHP NİĞDE'YE KAÇ KEZ GELDİ?
AK Parti iktidarına kadar Niğde'nin hangi sorununa
çözüm getirildiğini, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli'nin kente kaç kez geldiğini soran Erdoğan,
''Kaç okul, kaç hastane, kaç kilometre yol yaptılar?
Bahçeli 3.5 yıl iktidarda kaldı. Ne yaptılar Niğde'ye? Bu
millete sevdalı yönetim sergilemek AK Parti'nin işi'' diye
konuştu.
''BİZ GELDİK, ÇARK BOZULDU''
Kendilerinden önceki yönetimlerin Türkiye'nin zenginliklerini boşa
harcadığını ifade eden Erdoğan, ''Şimdi anlıyoruz ki istediklerini
bu ülkede iktidar yaptılar, istediklerini iktidardan devirdiler.
Çok partili hayata geçtiğimizden bu yana Türkiye'de bir
iktidar ortalama 16 ay iktidarda kaldı. Biz geldik ilk defa bu çark
bozuldu. İş bilenin kılıç kuşananın'' dedi.
Küresel mali krize de değinen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Çeşitli bahanelerle 6.5 yıldır AK Parti'yi iktidardan
uzaklaştırmaya çalıştılar. Birçok oyun oynadılar. 6.5 yıl
boyunca ellerini ovuşturarak kriz beklediler. Hatta kriz
duasına çıktılar. Bugün tüm dünyayı ağır şekilde etkileyen finans
krizi yaşanıyor. Şu ana kadar krize karşı dünya genelinde 14
trilyon dolarlık önlem alındı ama krizin ateşi oralarda
sönmedi.
Bizdekiler ne yapıyor? Ana muhalefet partisi, yavru
muhalefet, diğerleri, onların yandaş medyası, krizin
ABD'de çıktığı ilk günden beri milletimizin moralini bozmak için
ülkeye karamsarlık pompalamak için var güçleriyle çalışıyorlar.
Bütün mesailerini buna yoğunlaştırdılar. Türkiye kaybederse
kaybetsin. 'Yeter ki bu krizi AK Parti'ye yıkalım'
derdindeler. Miting meydanlarında, televizyon ekranlarında, gazete
sayfalarında, internette koro halinde moral bozmak için ellerinden
ne geliyorsa onu yapıyorlar.''
Muhalefetin sanayi üretimindeki düşüşü istismar etmeye başladığını
anlatan Erdoğan, ihracat, sanayi üretimi ve dolar karşısında ulusal
paranın değer kaybına ilişkin bazı ülkelerden örnekler verdi.
Erdoğan, 12 Eylül 2008'den bu yana ABD borsasının yüzde 41, Almanya
borsasının yüzde 38 ve Tokyo borsasının yüzde 42, İstanbul
borsasının yüzde 37 değer kaybettiğine dikkati çekerek, ''Bu
rakamları niye konuşmuyorsunuz? İşlerine gelmiyor. Bütün dünyada
işsizlik yükseliyor, bütün dünyada büyüme yavaşlıyor, yatıyorlar
kalkıyorlar Türkiye'yi konuşuyorlar. Bu malum çevreler bunu sanki
Türkiye'nin kriziymiş gibi lanse ediyorlar'' diye konuştu.
AKLINIZ VARDI DA BANKALARI NİYE BATIRDINIZ?
DİĞER SAYFADA
Moral, iyimserlik ve olumlu beklentinin ekonominin en önemli
unsurlarından biri olduğunu belirten Erdoğan, ''Milletin
huzurunu bozarsanız, milleti psikolojik olarak olumsuz havanın
içine sokarsanız ülkeye ihanet etmiş olursunuz''
dedi.
Olumsuz havadan esnaf, çiftçi, sanayici, üretici ve ihracatçının
etkileneceğini ifade eden Erdoğan, ''Bunu hiç umursamadılar ve
sürekli moral bozmanın gayreti içinde oldular. Biz bunların kriz
dönemlerinde neler yaptıklarını gördük'' diye konuştu.
Küresel mali krizin, yüzyılın en büyük krizi olarak
değerlendirildiğini belirten Erdoğan, ''O krizlerde
gemilerini batıranlar, şimdi bu krizde çıkmış bize akıl veriyor. Bu
kadar aklınız vardı da o zaman niye kullanmadınız? Aklınız vardı da
bankaları niye batırdınız? Sayın Bahçeli; döneminde 16
banka batırdın, o zaman neredeydin? Reçeteniz vardı da ülkenin
ekonomisini niye dibe vurdurdunuz?'' dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin ekonomisi ve demokrasisiyle sağlam ve ideal
bir ülke olduğunu dile getirerek, dünyanın bu krizi mutlaka
aşacağını, Türkiye'nin de düzlüğe çıkacağını söyledi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, ''Ana muhalefet
partisi, diğerleri, onların yandaş medyası gemiyi batırma telaşı
içinde. Gemi batarsa kazanırız zannediyorlar. Allah'ın izniyle bu
gemi asla batmayacak ve yolunda kararlılıkla ilerleyecek. Geriye
bunların sadece utancı kalacak'' diye konuştu.
TÜRKİYE ARTIK IMF'YE BOYUN EĞMİYOR
DİĞER SAYFADA
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün
artık bölgesinde lider ve dünyada güçlü bir Türkiye olduğunu
belirterek, ''Bugün artık IMF'nin, uluslararası finans
kuruluşlarının ve diğer devlet başkanlarının önünde boyun büken, el
ovuşturan bir Türkiye yok'' dedi.
İktidarı devraldıklarında Türkiye'nin milli gelirinin 230 milyar
dolar olduğunu ifade eden Erdoğan, 6 yılda Gayri Safi Yurt İçi
Hasılanın 750 milyar dolara çıktığını söyledi. Başbakan Erdoğan,
''Buraya bunu biz getirdik. Sayın Bahçeli, biz getirdik, sen
getirmedin. Senin bıraktığın Türkiye belli. Sayın Baykal'ı
konuşmaya gerek yok. Onlar 12 Eylül'den sonra iktidarlara da doğru
dürüst ortak olamadılar. Milletim onlara artık bu noktada da güven
duymuyor'' diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın enerji bakanlığı yaptığı dönemde
mazot, benzin ve gaz yağı bulunamadığını ifade eden Erdoğan,
''CHP'nin iktidarı yokluk iktidarıdır. Bunlar geldiğinde
bereket gider, kıtlık olur. Bunları benim milletim biliyor. MHP'nin
iktidarında da bunları yaşadık'' diye konuştu.
Erdoğan, iktidara geldiklerinde Türkiye'nin borcunun Gayri Safi
Yurt İçi Hasılanın yüzde 64'üne denk geldiğini, bugün ise bu borcun
yüzde 25'e gerilediğini, faizin de yüzde 63'lerden yüzde 13-14
seviyesine gerilediğini anlatarak, faize giden paranın tüm milletin
cebinden çıktığını söyledi. İktidarları öncesinde gecelik faizlerin
de çok yüksek düzeylerde olduğunu, bugün ise bu oranın yüzde 11,5'a
indiğini belirten Erdoğan, ''Bu faizleri bize MHP hükümeti ödetmedi
mi? Şimdi hangi yüzle milletin karşısına çıkıyorlar da ekonomiyi
konuşuyorlar, ben anlayamıyorum. İnsaf... Bu faturaları millete siz
kestiniz. 16 bankayı batırdınız. Sonra da devlete bunları
ödettiniz. Benim vatandaşım bu parayı ödedi. Onlar borçlandı, biz
ödedik'' dedi.
BUNLAR KAFATASI MİLLİYETÇİSİ
Başbakan Erdoğan, IMF'ye 23,5 milyar dolar borçla
yönetimi devraldıklarını, bugün bu borcun 8 milyar dolara düştüğünü
kaydederek, ''Bunlar milliyetçiyiz diyorlar. Ne
milliyetçisi? Bunlar kafatası milliyetçisi. Milliyetçi olan
bu ülkenin milli bankasını güçlendirir. Aldığımızda 26
milyar dolar kasada para vardı, şimdi 67 milyar dolar para var''
diye konuştu.
Nema ödemelerine de değinen Erdoğan, başbakan olduğunda ilk olarak
bu konunun önüne geldiğini, devletin işçiye ve memura 13,5
katrilyon lira borcunun bulunduğunu, konuyu yakın takibe alarak
süratle bunu ödediklerini anlattı. Erdoğan, ''İşçinin, memurun
dostu kimmiş?'' diye sordu.
Konut Edindirme Yardımı kapsamında yapılan kesintilerin geçmişte
faiz borçlarını ödemede kullanıldığını kaydeden Erdoğan,
iktidarları döneminde ise ''devletin milletine borçlu olamayacağı''
anlayışından hareketle bu kesintileri de ödemeye başladıklarını
söyledi.
''UÇMA ÖZÜRLÜ OLDUĞUN İÇİN Mİ GİTMEDİN?''
Türkiye'yi istikrar, güven içinde büyüttüklerini anlatan Erdoğan,
''Bugün artık bölgesinde lider, dünyada güçlü bir Türkiye var.
Bugün artık IMF'nin, uluslararası finans kuruluşlarının ve diğer
devlet başkanlarının önünde boyun büken, el ovuşturan bir Türkiye
yok. Bunu böyle bilin. Bugün diklenmeden dik duran bir Türkiye var.
Bugün mazlumların yanında, hakkı cesurca söyleyen,
haksızlık karşısında susmayan bir Türkiye var'' diye
konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti pasaportunun ve Türk Lirası'nın artık gururla
taşındığına dikkati çeken Erdoğan, dünyanın bir çok ülkesinde
Türkiye'nin dik, sağlam duruşunun konuşulduğunu ifade etti.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Slogan atmakla milliyetçilik, cumhuriyetçilik, halkçılık olmuyor.
Ülkeye, ekonomiye, Türkiye'nin itibara ne kazandırdın? Önce bunu
söyleyin lütfen.
Geçenlerde Sayın Bahçeli bir ifade kullandı. Çok üzüldüm,
üzücü bir ifadeydi. Benim yurt dışına çok sık gidişimin sebebini
sadece harcırah, yolluk almak için olduğunu söyledi. Bir
siyasi partinin liderine bu yakışmaz. Bir Başbakan'ın yurt dışına,
oralarda kimlerle görüşmek için gittiği bellidir ama Sayın Bahçeli
sen Başbakan Yardımcılığı yaptığın dönemde yurt dışına harcırah
almamak için mi gittin? Yoksa uçma özürlü olduğun için mi
gitmedin? Böyle bir şey mi var? Bunu açıkla.
Bu ülkenin bir başbakanının, bir başbakan yardımcısının
uluslararası camiada yerinin olmaması kadar sakil bir şey olabilir
mi? Tabii ki gezeceksin, dolaşacaksın. Sen gideceksin ki
onlar da Türkiye'ye gelsin. Yoksa Türkiye'yi nasıl tanıtacaksın? O
liderler nasıl tanıyacak? İşte buyurun, bakın şu anda dünyanın
lider ülkeleri Türkiye'ye geliyor mu? Biz de oralara
gidiyoruz. ABD'den Rusya Federasyonu'na, Avrupa'nın tüm ülkelerine
kadar, Japonya'ya varıncaya kadar hepsi bizi ziyaret ettiler, biz
de onları ziyaret ettik. Dünyayla böyle buluşursun, dünyayla böyle
iletişim kurabilirsin.''
Türkiye'nin 152 ülkenin desteğiyle BM Güvenlik Konseyi geçici
üyeliğine seçildiğini hatırlatan Erdoğan, ''Yoksa Ankara'da otur,
seni üye yapsınlar. Yok böyle bir şey. Senin adresini bile
bilmezler. Kapı çalacaksın, el sıkacaksın. Sen gideceksin, onlar
gelecek. Biz onun için gönüller arasındaki bu iletişimleri kurduk.
Onun için de artık dünyada gündemi belirlenen bir ülke değil
Türkiye. Gündem belirlemeye ortak olan bir ülke'' diye konuştu.