Baykalı kızdıran Çankaya iddiaları
Abone olBaykal Çankaya seçimi için gerilime neden olan sözlerine açıklama getirdi. İşte Baykal'ın ağzından asıl neden..
CHP lideri Baykal son Çankaya çıkışının ardından gelen
tepkilerden son derece rahatsız. Baykal kendisiyle ilgili ortaya
atılan şu 2 iddiadan rahatsız:
"1-Baykal, askerin Erdoğan'ı Cumhurbaşkanlığı konusunda uyarmasını
istiyor..."
"2- Erdoğan'ın Çankaya'ya itekliyor; gelecek tepki oylarının CHP'de
toplanmasını hedefliyor."
Baykal Sabah yazarı Muharrem Sarıkaya'ya her iki iddiayı da
yalanlıyor. Baykal, Köşk çıkışlarını askerin konuşmaması için
yaptığını ileri sürüyor:
MUHATTANIM ASKER DEĞİL
Baykal, "Bunların hiç anlamı yok" diye söze girip, devam etti:
"Tam tersine, ben asker konuşmasın diye konuşuyorum. Demokrasiyi,
çağdaş hukuku savunup geliyorum. Askerin konuşmasını asıl ben
istemem. Mesele, açıktan askerin konuşmasını sağlamak değil, mesele
askerin konuşmasını engelleyen tavrı ortaya koymaktır. Ben de onu
yapıyorum. Muhatabım asker değil, hiçbir zaman olmadı, olamaz da.
Muhatabım hükümet, olacaklar konusunda onları uyarıyorum."
Baykal, sohbetimiz süresince, beş kez "asker konuşmamalı" dedi.
Ancak, bir noktanın da altını çizmeden edemedi:
"Asker konuşmamalıdır; ama, bunun anlamı, 'bunlar da (AKP)
istediğini istediği gibi yapmalı' değildir. Demokrasi, Anayasa'nın
özüdür. O özün korunması lazım."
CHP lideri, Cumhurbaşkanı'nın demokratik uzlaşı içinde seçilmesi
gerektiğini vurguladı.
Bazı çevrelerin "Cumhurbaşkanlığı seçiminde Anayasal yöntem işlerse
krize girilmez, esasa zararı yok" dediğini, hükümetin de "Meclis'te
çoğunluğum var, yetki bizde istediğimizi yaparız" yaklaşımı içinde
olduğunu belirtti.
Her iki bakışın da "demokrasi kültürü açısından" yanlış olduğunu
vurgulayıp devam etti:
"Demokrasinin, Anayasa'nın özü olduğunu bir kenara bırakıyorlar.
'Esasa zararı yok' diyenlere 'Hayır esasa zararı vardır' diyorum.
Önce demokrasi diyorum."
"BAYKAL ERDOĞAN'I ÇANKAYA'YA İTEKLİYOR"
İDDİASI
"Erdoğan tehdittir..."
"Baykal, Erdoğan'ı Çankaya'ya itekliyor" yönündeki iddialara da
tepkisi sertti:
"Başbakanı, Cumhurbaşkanlığı için tehdit görüyorum. Samimi olarak
'Erdoğan olmasın' diyorum. Demokrasi çizgisinden gidiyorum. Uygun
çözümün ortaya çıkmasını istiyorum. Bunu söylerken parti hesabım da
yok. Türkiye için samimi düşüncem budur, onu söylüyorum."
Söylemlerinin "demokrasiyi güvence altına almaya dönük mücadelenin
yansıması" olduğunu söyledi.
Bazı çevrelerin, bu görmeyip "Meclis'te çoğunluğun var, yap
istediğini" diyerek AKP'yi cesaretlendirdiğini belirtip devam
etti:
"Bunu diyenlere bir şeyler anlatmaya çalışıyorum. Çünkü nelerin
olabileceğini görüyorum. Demokrasiden yana olanların çıkarı da
nelerin olabileceğini görmeyi gerektirir."
Avusturya'da seçimi kazanmasına rağmen Haider'e iktidarın
verilmediğini tekrar ederken, yeni bir örneklemede bulundu:
"Myanmar (Burma) Cumhuriyeti de böyle çözüldü. Herkes bunu görmeli
artık."
Baykal'ın örneklediği Myanmar'da (Burma) 1950'den bu yana etnik iç
savaş yaşanıyor.