Baykal'dan Yüce Divan tehditi
Abone olHükümet Rusya'dan alına doğalgazın ucuz olduğunu savunsa da CHP lideri Baykal aksi yönde. Baykal hükümete Yüce Divan'ı hatırlattı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin Avrupa'nın en pahalı
doğalgaz kullanıcısı olduğunun, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan
tartışma sonucunda ortaya çıktığını belirterek, ''Doğalgaz
konusunda parmak hesabıyla kapattığınız hesabı,yarın Parlamento
aritmetiği değiştikten sonra Yüce Divan'da vereceksiniz'' dedi.
Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada,
Türkiye'nin, ''Avrupa'da en ucuz doğalgaz kullanan ülke''
olduğunun, hükümet ve bakanlık yetkilileri tarafından yıllardır
söylendiğini, ancak gerçeğin, Rusya ile Ukrayna arasında doğalgaz
konusunda yaşanan tartışmadan sonra ortaya çıktığını ifade etti.
CHP'nin, hükümetin icraatlarıyla ilgili ciddi bulduğu iddiaları,
büyük bir sorumluluk çerçevesinde değerlendirerek Meclis gündemine
taşıdığını; doğalgazla ilgili olarak geçen yıl, bu sorumluluk
çerçevesinde gensoru verildiğini belirten Baykal, şöyle devam etti:
''Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan tartışma sonrasında,
Türkiye'nin gazı 260 dolara aldığı ve bunun, Avrupa'nın en yüksek
fiyatı olduğu ortaya çıktı. Yani koca Avrupa'da doğalgazı en pahalı
tüketen ülke biziz. Biz Rusya ile çok özel ilişkiler yürüttüğümüzü
ve ilişkilerin en üst düzeye çıktığını her yerde söylememize
karşın, en pahalı fiyata gazı kullanıyoruz. Bu fiyat daha ortaya
çıkmadan, hükümetin doğalgazda yeni fiyat değerlendirmesi
yapmasının ardından, bu konuyla ilgili gensoru önergesi verdik.
Önergemiz parmak hesabı ile reddedildi, bu görüşmeler ve sonrasında
Türkiye'nin, Avrupa'nın en ucuz doğalgaz kullanan ülkesi olduğu
Enerji Bakanı ve yetkililer tarafından söylendi. Bu, ibretlik bir
olaydır. Ne oldu; hani en ucuz doğalgaz bizimkiydi... Siz parmak
hesabı ile kapattığınız bu hesabı, yarın Parlamento aritmetiği
değiştikten sonra Yüce Divan'da vereceksiniz.'' -KUŞ GRİBİ...-
Deniz Baykal, Türkiye'nin büyük bir siyaset çalkantısının içinden
geçtiğini, ülkenin geleceği açısından bu çalkantının röntgeninin
çekilmesinin büyük bir fırsat olduğunu söyledi. Kuş gribi olayının
da bu çerçevede değerlendirilmesi gereken çok önemli bir deneyim
olduğuna dikkati çeken Baykal, yakın geçmişte tarım sektöründe
yapılmaya çalışılan tasarrufun, daha büyük kayıplar olarak geriye
döndüğünü belirtti. Sağlık, veterinerlik, aşılama, tohumculuk gibi
sektörlerin ülkenin gündeminden çıkarıldığını; bu ilgisizliğin
artık devlet politikası haline getirildiğini öne süren Baykal, ''Ne
oldu o tasarruf diye harcanmayan paralar... O paralar yerine
harcanıp gerekli altyapı çalışmaları yapılsaydı, bugün ekonomide
yaşanan bu büyük kayıplar meydana gelmezdi'' dedi. -''SAĞLIK
ŞEHİTLERİ''- Baykal, kuş gribinin ilk ortaya çıktığı Ekim 2005'de,
CHP olarak konuya sahip çıktıklarını; vakanın görüldüğü bölgelere
konunun uzmanı milletvekillerini göndererek rapor hazırladıklarını
belirterek, iktidarın bu raporu ve önerilerini kesinlikle dikkate
almadığını kaydetti. Grip vakasının ikinci kez ortaya çıkıp, ölüm
yaşanması ve ekonominin allak bullak olmasının ardından, iktidarın
o raporda yer alan bazı önerileri uygulamaya koyduğunu ifade eden
Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu sorumsuz yaklaşımlar, ve
gerçekler karşısında hükümet dökülüyor ve bunun bedelini Türkiye
ödüyor. Türkiye yumurta yemez hale geldi. 3 aydır bu kriz sürüyor,
kimse tavuğun yüzüne bakmıyor. Entegre tesisler perişan halde.
Sadece Çorum'un zararı bu krizde 500 milyarın üstünde. Ne oldu o
harcamadığınız paralar... Herkesin akıllısı sen misin bu sektöre
para harcamayarak kar edeceksin. Bu hükümetin her olaya yaklaşımı
böyle. Hızlı trende de aynı yaklaşımı sergilediler. Kuş gribinden
ölen 4 çocuk, hükümetin bu konuya sorumsuz yaklaşımı nedeniyle
sağlık şehidi olmuşlardır. Çocukların ölümünün ardından Sağlık
Bakanı, 'Zatürree' diye açıklama yaptı. Görevinin başında olması
gereken Sağlık Genel Müdürü, 'Dini görevimi yerine getiriyorum'
diyerek kaçtı. Senin asıl dini görevin, o çocuklara sahip çıkmaktı;
kaçmak değil... Sonra da 'İstifa ettim' diye, çocuk kandıracak
senaryolar yazdılar. Bu örnekler, Türkiye'nin ne kadar yanlış
yönetildiğini ve kuşatıldığını ortaya koymaktadır.''