Baykal'dan Unakıtan'a taş
Abone olCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Maliye Bakanı Unakıtan'a yüklendi. Baykal" Çeteleyi unuttuk, bu kaçıncı af sayın Maliye bakanı, daha ne kadar af gerekiyor size?" dedi...
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye’nin IMF ile imzaladığı
anlaşma ile 3 yıl daha bu kurumun vesayeti altına girmeyi kabul
ettiğini savunarak, "Bu anlaşma ile önümüzdeki dönem insan ve
sosyal duyarlılıklar yine unutulacak" diye konuştu. Baykal,
partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, IMF ile 1999
yılında yapılan 6 yıllık anlaşmanın ardından, 2008 Mayıs ayına
kadar sürecek 3 yıllık yeni bir anlaşma daha yapıldığını ve
anlaşmanın onaylandığını belirterek, "Bu, 3 yıl daha IMF
politikaları ile ekonominin yürütüleceğini gösteriyor. Anlaşma aynı
zamanda önümüzdeki dönemde insan ve sosyal duyarlılıkların yine
unutulacağını da gösteriyor" dedi. IMF ile imzalanan anlaşma ile
iktidarın seçimler öncesinde verdiği vaadleri yerine
getiremeyeceğinin de artık ortaya çıktığını öne süren Baykal, 3
yıllık dönemde ekonomideki sıkıntıların tüm ağırlığı ile devam
edeceğini söyledi. IMF politikalarının ülkede döviz bulundurmayı
zorunlu kıldığını ve bunun da ya borçla ya da sıcak para girişi ile
sağlanacağını belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "6 yıl
uyguladık, şimdi 3 yıl daha uygulayacağız bu IMF politikalarını.
Buradaki temel gösterge, Türkiye’ye sıcak para girişini
sağlamaktır. 38 milyar dolar sıcak para girdi bu dönemde ülkeye.
Buna karşın 2004 yılında yatırım için Türkiye’ye giren yabancı
sermaye miktarı ise 300 milyon dolar. 38 milyar dolar portföy
yatırımı için gelen para, yani bir kişi bile işsahibi olamayacak bu
parayla. Bir süre tutulacak, zamanı geldiğinde çıkacak ve girecek.
Bu para Türkiye’de döviz kanaması yaptırıyor ve IMF bu paraya güven
veriyor. Peki ne olacak? Olacağı, biraz daha gideriz bu anlaşma
ile. Ama bu gidişle nereye varırız? Asıl sorulması gereken soru
budur. Biraz daha zaman ve gün kazanıyoruz bu anlaşmalarla, ama
bilin ki bunlar hesaba yazılıyor ve günü gelince bunlar ödenecek.
Ulusal kuruluşlarımız yok pahasına satılıyor, çiftçi, esnaf
çöküyor. Kayıt dışı ekonomi gün geçtikçe büyüyor. Tüm bunlar
yapılırken, Maliye bakanına bir af daha getiren tasarıyı bu hafta
TBMM’de görüşeceğiz. Çeteleyi unuttuk, bu kaçıncı af sayın Maliye
bakanı, daha ne kadar af gerekiyor size?" "METROPOLLERDE CAN
GÜVENLİĞİ" Deniz Baykal, metropol kentlerde can güvenliğinin sorun
olmaya devam ettiğini, kap-kaç olayları ve taksici cinayetlerinin
toplumu huzursuz ettiğini belirterek, hükümetin Türkiye Esnaf ve
Sanatkarlar Konfederasyonu’nun bugünkü kadrosunu dağıtmak için
girişimlerde bulunduğunu öne sürdü. Taksi şöförlerinin daha güvenli
araçlara sahip olması için TESK’in girişimlerde bulunduğunu, ancak
maliye bakanının yaptığı ÖTV artışı ile bunun önünü kestiğini
belirten Baykal, bakanın bu oranı makul bir seviyeye çekmesi
gerektiğini söyledi. Yurt dışında işçi olarak çalışan vatandaşların
yurda dönerek borçlanma suretiyle emekli olabildiklerini hatırlatan
Baykal, uygulamanın bugüne kadar günlük 2 dolar olarak
gerçekleştiğini söyledi. Hükümetin aldığı bir kararla bunu 5 dolara
çıkardığını ifade eden Baykal, bu artırımın insafla bağdaşmadığını
belirterek, "Bu vatandaşlara yolunacak kaz gözüyle bakılarak büyük
insafsızlık yapılıyor"dedi. "8 MİLYAR DOLAR ZARAR" Yarın TBMM’de
CHP’nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler hakkında
verdiği gensoru önergesinin görüşüleceğini hatırlatan Baykal, bu
bakanlıkta yaşanan tüm gelişmelerin, kamuoyunun yakın ilgisi ve
bilgisi ile izlendiğini söyledi. Siyasi iktidar tarafından yapılan
atamalar ve bu görevdeki insanların gerçekleştirdikleri
uygulamalarla Bakanlığın tam bir yolsuzluk yumağına dönüştüğünü
ileri süren Baykal,"Tüm bunlar olurken sayın bakan sanki bunlar
Merih’te yaşanıyormuş gibi sırtını dönüp yürüyor" dedi. "Mavi Akım
Projesi"nde uygulanan fiyat formülünün, Gasprom yetkilileri ile
yapılan görüşmeler sonrasında değiştirildiğini ve bir hesaba göre
Türkiye ve Hazine’nin bundan 8 milyar dolar zarar ettiğini öne
süren Baykal, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun da bağımsız bir
kurum olarak görev yapması gerekirken bu sorumluluğunu yerine
getiremediğini söyledi.