Baykal'dan ülkücülere dayanışma çağrısı!
Abone olBaykal'ın günlerdir beklenen açıklamaları dün akşam geldi. Katıldığı TV programında Baykal, kurultayın toplanmasını istedi.
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP ile el ele
siyaset yapılmasını istedi. MHP'nin barajın altında olduğuna dönük
iddiaları 'tuzak' sözleriyle yorumlayan Baykal, 'Bu dayanışma, bu
beraberlik çok önemlidir' dedi.
Baykal, Kılıçdaroğlu'na da kurultayı topla çağrısında bulundu. CHP'de genel başkanlık tartışmasının bulunmadığını söyleyen Baykal, tüzükte yapılacak değişiklik için mutlaka kurultayın toplanması gerektiğini söyledi.
Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal,
HaberTürk Televizyonunun canlı yayınına katılarak gündemdeki
konulara ilişkin soruları yanıtladı.
CHP'de dün yapılan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı ve
toplantıda gündeme gelen yeni tüzüğün uygulanması tartışmalarına
ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine Baykal, CHP'nin Türkiye'nin
siyasi tarihinde önemli ve büyük bir yeri bulunduğunu, böyle bir
partinin değerlendirilmesinin de güç olduğunu söyledi.
''MYK toplantısında, Genel Sekreter Önder Sav, Genel Başkan
Yardımcısı Hakkı Suha Okay ve bir grup MYK üyesinin 'tüzük
kurultayı yapalım' şeklinde görüş belirttikleri,
Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve bazı MYK üyelerinin ise buna
karşı olduğu'' yönünde duyumlar alındığı ifade
MHP'YE TUZAK KURULUYOR İDDİASI |
Baykal, her şeye rağmen yüzde 42 ''hayır'' oyunun çıkmasının gelecek için bir umut anlamına geldiğini dile getirdi. MHP'nin ''hayır'' oyu yönünde görüş bildirmesinin de çok önemli ve kıymetli bir yaklaşım olduğunu kaydeden Baykal, ''MHP oy kaybetti, barajın altında kalır'' sözlerinin tuzak olduğu, bu tuzağa hiç kimsenin düşmemesi gerektiği görüşünü ifade etti. |
edilerek, değerlendirmesinin sorulması üzerine Baykal, seçimlere
kısa bir süre kala, genel başkan değişiminin ardından bu
tartışmaların yaşanmasının üzüntü ve kaygı verici olduğunu
belirtti.
"BAYKAL'DAN VAHİM DEĞERLENDİRMESİ"
Parti içindeki kavgaların aşıldığı, bir ve bütün haline
gelindiği bir dönemin ardından, genel başkan değişimi sonrası 5-6
ay içinde ayrışma ve kamplaşmanın yaşandığını kaydeden Baykal,
''Son kurultayda çok büyük bir hata yapılmıştır. Kabul
edilmiş ve kurultay sabahı yürürlüğü girmiş olan parti tüzüğü
hukuksuz bir oylamayla askıya alınmıştır. Hatanın başlangıcı
budur'' dedi.
Tüzüğün 2008 yılında değiştirildiğini, ancak yerel seçimler
nedeniyle uygulamaya konulmasının ertelendiğini hatırlatan Baykal,
2010 yılında yapılan 33. Olağan Kurultay'da ise yeni tüzüğün
uygulama tarihinin usullere aykırı şekilde ileri atıldığını, ortaya
vahim bir durum çıktığını savundu.
KURULTAYI TOPLAYIN ÇAĞRISI
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın genel merkeze tüzük
değişikliğine ilişkin gönderdiği yazıdaki bir ifadeye dayanılarak,
''partinin kurultaya götürülmeden bu işin
halledilmesi'' yoluna gidildiğini ifade eden Baykal, bunun
yanlış olduğunu, kurultay toplanması gerektiğini ileri sürdü.
Baykal, 33. Olağan Kurultay'dan bu yana tüzük yürürlüğe konulmadığı
için olmayan bir tüzükle hareket edildiğini, bu bakımdan da alınan
kararların tartışılır hale geldiğini ileri sürerek, şunları
söyledi:
''Hangi organla yanlış tüzük uyguladıysak, şimdi yine o organ
kanalıyla
"SORUN TÜRBAN DEĞİL" |
Baykal, ''Hala CHP Genel Başkanı olsaydınız 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Çankaya Köşkü'nde verilen resepsiyona gidecek miydiniz?'' sorusuna, ''Gitmeyecektim'' karşılığını verdi. Bunun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün başörtüsü ile ilgili değil, AK Parti'nin kurucuları arasında yer alan Gül'ün, karar ve uygulamalarında tarafsız bir yaklaşım sergilememesi ile ilgili olduğunu söyledi. |
doğru tüzüğü uygulamalıyız; Kurultayla. Hukukun gereğini
yapmak lazım. Kurultay toplanacak ve tüzüğün gereğini
yapacak. Benim arkadaşlara tavsiyem, yeni tüzüğü kurultay
yoluyla yürürlüğe koyun. Kurultayı toplamak zorundayız.
Kurultayı toplayacağız, yanlış da olsa kurultay kararıyla yürürlüğe
koyduğumuz tüzüğü bu defa doğru bir karar alarak, değiştirerek
olması gereken tüzüğü uygulamaya yine bir kurultay kararı ile
başlayacağız. Derhal kurultayın toplanması lazım. Kurultayı
toplamak ve bu hukuk ayıbını noktalamak zorundayız, buna
mecburuz.''
Baykal, kurultay kararı ile eski tüzüğe dönülmesi yönünde bir
görüşün de ortaya çıkabileceğini, ancak kendisinin bu görüşten yana
olmadığını da ifade etti. Partinin yaşanan olaylarla bir tazelenme
ihtiyacı içine girdiğini belirten Baykal, bunun gerçekleşmesi için
kurultayın toplanmasından ve Parti Meclisi seçiminin de
yenilenmesinden yana olduğunu bildirdi.
''KEMAL BEY'İN ELİNİN RAHATLATILMASI ORTAK
YARARIMIZ''
Baykal, kurultaya gidilmesi ve genel başkanlık seçimi de yapılması
halinde aday olup olmayacağı sorusuna ise böyle bir kariyer
planlaması ve temennisi olmadığı yanıtını verdi.
Parti içinde dışlanmışlık duygusuna neden olan bazı olumsuz
gelişmelerin ortaya çıktığını, bunların bertaraf edilerek, el
birliği ile yaklaşan seçimlere hazırlanılması gerektiğini söyleyen
Baykal, şunları kaydetti:
''CHP'nin seçime 6-7 ay kala bir genel başkanlık tartışması
içine girmesi yanlıştır, sakıncalıdır. Ortada bir genel
başkan var. Genel başkan 'ben bu görevi üstleniyorum, buna devam
ediyorum' dediği sürece hepimize düşen görev ona destek vermek,
yardımcı olmaktır. Genel başkan konusunda bir ihtiyaç şu
anda yoktur, çünkü genel başkan görev başındadır. Görev
başında bir genel başkana ve partiyi seçime taşıma kararı almış bir
genel başkana, 'hayır sen taşıma, çekil, ben taşıyacağım' diye
ortaya çıkmanın partiye zarar vereceğini ben çok iyi biliyorum.
Öyle bir arayışa girmem hiç bir şekilde söz konusu
değildir. Kemal Bey'in, genel başkanımızın bu konuda
elinin rahatlatılması, partiyi en iyi şekilde seçime hazırlaması
hepimizin ortak yararı, dileğidir. Buna her türlü desteği vermeye
de ben hazırım. Ben genel başkan görevini ve partiyi seçime götürme
çalışmasını sürdürdüğü sürece ona yardımcı olmanın hepimizin görevi
olduğunu düşünüyorum.''
''TÜRKİYE'Yİ BÖLEREK ANAYASA YAPMAK MARİFET
DEĞİLDİR''
12 Eylül'de yapılan halk oylamasının sonuçlarını da değerlendiren
Baykal, anayasaların bir mutabakat metni olduğunu, ancak oylama
sonucunun Türkiye'nin ayrıştığını ortaya koyduğunu savundu.
''Türkiye'yi bölerek bir anayasa yapmak marifet değildir. İftihar
edilecek bir sonuç değildir'' diyen Baykal, bu nedenle
yüzde 58 ''evet'' oyu çıkmasının bir başarı olarak
görülmemesi gerektiğini kaydetti. Alınan Yüzde 58 oyun
zafere, yüzde 42'nin ise teslimiyet duygusuna yol açtığını, bunu
yadırgadığını belirten Baykal, CHP'nin bunun yanlışlığını anlatması
gerekenlerin başında geldiğini söyledi.