Baykaldan sert çıkış
Abone olBaykal, Başbakanlık Müsteşarı Dinçer ve Cumhuriyet değerleri hakkında keskin açıklamalar yaptı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Ne Amerika'da, ne de bir
Avrupa ülkesinde Başbakanlık Müsteşarlığı gibi bir görevin bir
Truva atına teslim edildiğini göremezsiniz'' dedi.
Baykal, yaptığı yazılı açıklamada, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin
Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer hakkında verdiği kararı
değerlendirdi. Baykal, açıklamasında şunları kaydetti:
''Cumhuriyet ilkesinin zayıfladığını ve işlevini kaybettiğini,
Cumhuriyet kavramının artık çok fazla bir mana ifade etmediğini,
laiklik ilkesinin yerinin din ile bütünleşmesi gerektiğini düşünen,
düşünüp yazan, Türkiye Cumhuriyeti'nin başlangıçta ortaya koyduğu
bütün temel ilkelerin, laiklik, Cumhuriyet ve milliyetçilikgibi bir
çok temel ilkenin yerine, daha çok katılımcı, daha ademi merkezi,
daha Müslüman bir yapıya devretmesi zorunluluğunu yazıp ifade eden,
halen de bu düşüncelere sahip çıktığını söyleyen bir kişi bugün
Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanlık müsteşarıdır.
Ortadan kaldırılmasını istediği ilkeler, Anayasamızın
değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek olan Türkiye
Cumhuriyeti'nin temel dayanaklarıdır. Bu durum aslında bir Anayasal
skandaldır. Türkiye Cumhuriyeti'nin bu kadar sahipsiz, bu kadar
kapanın elinde kaldığı bir dönem yaşanmamıştır. Bu durum ne düşünce
özgürlüğüyle, ne de demokrasi ile açıklanabilir. Ne Amerika'da, ne
de bir Avrupa ülkesinde Başbakanlık Müsteşarlığı gibi bir görevin
bir Truva atına teslim edildiğini göremezsiniz. Bu zat, devletin en
gizli bilgilerine ulaşacak, tayinleri, yönetmelikleri,
kararnameleri yönlendirecek, en gizli toplantılara katılacak,
Cumhuriyet'i ve Anayasamızı sahiplenip koruyacak... Buna inanmak
maskaralıktır.''
-''BAŞBAKANLIK MÜSTEŞARI NİÇİN
ORADADIR?''-
Türkiye'nin niçin hızla bir rejim krizine sürüklendiğini merak
edenlerin Başbakanlık Müsteşarı'nın niçin orada olduğunu, oraya
kimler tarafından neden atandığını düşünmesi gerektiğini iddia eden
Baykal, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Resmi takiye dönemi artık bitmiştir. Herkes şimdi sahnede
Brütüs'ün hançeri Cumhuriyet'in sırtına ne zaman sokacağını
bekliyor. Şimdi bu zatın Cumhuriyet karşıtlığını, Cumhuriyet'in
temellerini değiştirme kararlılığını hükme bağlayan bir Yargıtay
kararı var. Bu Yargıtay kararından sonra acaba Anayasa ve
Cumhuriyet'e inanan insanlar onunla el sıkışıp selamlaşmaya, aynı
masa etrafında toplanıp devletin en gizli bilgilerini, sorunlarını
birlikte konuşmaya, Cumhuriyet'e yönelik tehditleri birlikte
değerlendirmeye daha ne kadar devam edeceklerdir?''