Baykal'dan Kıbrıs açıklamaları
Abone olDerviş Eroğlu Türkiye'deki temaslarını sürdürüyor. Eroğlu Baykal'la bir araya geldi. CHP Lideri Ankara Antlaşması'nın ek protokolünün kırılma noktası olduğu görüşünde.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ankara Antlaşması'nın ek
protokolünün imzalanmasının, Kıbrıs davasında bir kırılma noktası
olduğunu ifade ederek, ''Bu imzayla, Türkiye ilk kez, Güney Kıbrıs
Rum Yönetimi olarak, fiili bir oluşum olarak kabul ettiği siyasi
yapıyı, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak kabul edecektir'' dedi. KKTC
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu, CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal'ı, parti genel merkezinde ziyaret etti.
Türkiye ve KKTC'nin anamuhalefet partileri liderlerinin buluştuğu
ziyarette konuşan Baykal, Kıbrıs sorunu ile ilgili yaşanan
gelişmelerden rahatsızlık duyduklarını dile getirdi. Baykal, 3 Ekim
öncesinde, ''Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerine başlamasının
ön şartı olarak öngördüğü Ankara Protokolü'nün genişletilmesini
sağlayan anlaşmanın imzalanması ve bu protokolle Türkiye tarafından
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Kıbrıs Cumhuriyeti olarak kabul
edilecek olmasının'' olumsuz etkiler doğuracağını belirtti. ''Bu
protokolün imzalanmasıyla, Türkiye'nin Kıbrıs sorunuyla ilgili
temel tezlerinin, hukuki temellerini zaafa uğratacağından
kaygıduyuyoruz'' diyen Baykal, Türkiye'nin Kıbrıs'taki temel hukuki
dayanağının Londra ve Zürih anlaşmaları olduğunu anımsattı. Baykal,
Türkiye'nin bu anlaşmalara dayanarak, 1974'te Kıbrıs'taki fiili bir
darbe sonucunda askeri müdahale yaptığını hatırlatarak, şöyle
konuştu: ''Bunu, uluslararası haklılık zemininde yaptık. Londra ve
Zürih felsefesi Kıbrıs'ta iki toplumun yaşıyor olduğunu kabul eden
bir felsefedir. Atılması söz konusu olan bu imzayla, Türkiye ilk
kez Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olarak, fiili bir oluşum olarak kabul
ettiği siyasi yapıyı, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak kabul edecektir.
Bunu kabul ettiğimiz anda, o cumhuriyetin temelinde belirleyicilik
hakkımız kalmayacaktır. Bunu kabul ettiğiniz anda, orada söz
söyleme hakkınız ortadan kalkacaktır, Kıbrıs'taki Türk toplumunun
siyasi şahsiyetini kimseye kabul ettiremezsiniz. Türkiye, Güney
Kıbrıs'ı bağımsız bir devlet olarak kabul ettiği bir noktaya, bizim
imzamızla gelmiş olacaktır. Bundan sonra Londra, Zürih mantığıyla,
Kıbrıs davasını devam ettirmenin etkisi çok ciddi şekilde ortadan
kalkacaktır.'' ''KİMDEN GÜÇ ALINARAK İMZA ATILACAK?'' ''Biz bundan
sonra Kıbrıs davamızı neye dayandıracağız'' diye soran Baykal, bu
tablonun, çok kritik olduğunu ifade etti. Baykal, bu imzanın,
Kıbrıs davasında bir kırılma noktası olduğunu savundu. Deniz
Baykal, Türkiye'nin bugüne kadar, Kıbrıs konusunda, TBMM, hükümet,
MGK gibi kurumlarıyla dayanışma içerisinde olduğuna işaret ederek,
''Yarın atılacak bu imzanın arkasında, hangi devlet kurumu var, kim
var? Bunu merak ediyorum. Nereden, kimden güç alınarak bu imza
atılacak. Meclis, bugüne kadar hep bunun tersini söylerdi, şu ana
kadar da öyle söylemeye devam ediyor. Arkasında, Bakanlar Kurulu
kararı var mı, MGK'da konuşuldu mu, Meclis'te ele alındı mı''
sorularını yöneltti. Baykal, bunların hiçbirisinin olmadığını ifade
etti. CHP Genel Başkanı, bu anlaşmanın, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın talimatıyla Brüksel'deki büyükelçi tarafından
atılacağını, ardından ''Sen imzala, biz kılıfına uydururuz''
denileceğini, TBMM'nin de bu emrivakiyi onaylamak zorunda
bırakılacağını öne sürdü. Türkiye'nin, anlaşma imzaladıktan sonra
havaalanlarını ve limanlarını Güney Kıbrıs'a açmayacağını
söylediğini belirten Baykal, ancak AB'nin, Türkiye'den, AB üyesi
diğer ülkelere havalimanlarını ve limanlarını açtığı gibi, Güney
Kıbrıs'a da açmasını isteyeceğini kaydetti. ''Türkiye, AB ile
ilişkiler uğruna, bunun, nasıl ve ne zaman sonuçvereceği belli
değilken, Kıbrıs davasında çok önemli bir ödünü verme
durumundadır'' diyen Baykal, burada herkesin sorumluluk üstlenmesi
gerektiğini belirtti. EROĞLU'NUN SÖZLERİ Derviş Eroğlu da Kıbrıs
konusundaki endişelerini paylaşmak için bu ziyaretleri
gerçekleştirdiklerini söyledi. Annan Planı tartışmalarının artık
geride kaldığını ifade eden Eroğlu, Türkiye'nin bu plana ''evet''
dediği halde, kuru bir sempati aldığını, plana ''hayır'' diyen
Rumlar'ın ise ödüllendirildiğini kaydetti. Önceden, Rumlar'ın bu
plana hayır diyeceklerini bildiklerini dile getiren Eroğlu, Annan
Planı ile oluşan tablonun ortada olduğunu belirtti. Eroğlu, bu
aşamadan sonra Rumlar'ın masaya getireceği planlara evet
diyemeyeceklerini, çünkü Rumlar'ın Türk askerlerinin Kıbrıs'tan
çekilmesini, Kıbrıs'ta yaşayan Türkler'in Türkiye'ye geri
gönderilmesini isteyeceklerini vurguladı. Eroğlu, bu nedenle
kendilerinin, ''uzlaşmayan taraf'' olarak sunulacağını ifade
etti.