Baykal'dan kabadayılık suçlaması
Abone olCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında, AK Parti İktidarı'nın ''2 yılını'' değerlendirdi. Baykal, Erdoğan'ın çiftçilere kabadayılık yaptığını öne
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın, Erzurum'da çiftçilere yönelik sözlerine tepki
göstererek, ''Başbakan, çiftçilere efelik, kabadayılık yapmaya
kalkıyor'' dedi. CHP Genel Başkanı Baykal, partisinin grup
toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti İktidarı'nın ''2 yılını''
değerlendirdi. Baykal, iktidarın 2 yıl boyunca IMF programlarını
uyguladığını; bu programın sürmesi için yeniden pazarlık yapılmaya
başlandığını ifade etti. ''Ekonomik tablonun her an kırılma
yaşanabilecek bir noktada'' olduğunu savunan Baykal, bu süreçte
Cumhuriyet tarihinin tümündeki borçlanmanın yarısı kadar
borçlanıldığını, cari açığın büyüdüğünü, sosyal sorunların giderek
arttığını, şiddetin topluma hakim olmaya başladığını, iç barışın,
huzurun istikrarın sarsıntı geçirdiğini, çalışan kesimlerin ve
emeklilerin gelirlerinin düştüğünü söyledi. Baykal, IMF Türkiye'nin
borçlarının ertelenmesini kabul ettiği için iktidarın
''borçlarımızı ödeyemiyoruz'' demekten kurtulduğunu ifade ederek,
bu hoşgörünün sonunda Türkiye'nin, ağır bedel ödemesinin kaçınılmaz
olduğunu kaydetti. Baykal, IMF'nin yeni pazarlık sürecinde
Türkiye'nin taahhütlerini beklediğini belirtti. CHP Genel Başkanı
Baykal, hükümetin 2 yılını ''sosyal yaraların açıldığı, makro
ekonomik dengelerin her an patlayabileceği bir dönem'' olarak
özetledi. ÇİFTÇİLERİN SORUNLARI AK Parti Hükümeti'nin
uygulamalarından en çok zarar gören kesimlerden birinin çiftçiler
olduğunu da ifade eden Baykal, Cumhuriyet döneminin en düşük
desteğinin ''bu dönemde yapıldığını'' söyledi. CHP Genel Başkanı
Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, Erzurum'da tarımın durumundan
şikayetçi olan çiftçilere, ''Millet sizi beslemeye mecbur mu?''
dediğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Tablo bu iken
Başbakan'ın kendisine talepte bulunan bir çiftçiye böyle
yaklaşmasının arkasında ne yatıyor. Anlaşılıyor ki Başbakan'ın bu
konuda bir rahatsızlığı var, tedirginlik içinde. Şikayeti
dinleyecek tahammülü, sabrı bile sergileyemiyor. 'Mazot desteği'
diyor, mazot desteği yok. Doğrudan gelir desteği, bölünmüş, perişan
edilmiş, alamayan yüzbinlerce çiftçi var. 'Millet sizi mi
besleyecek' diyor. Birilerinin çıkıp demesi lazım ki Başbakan'a
'Milletin onları desteklemesine gerek yok, onlar yıllardır milleti
besliyorlar'. Bunlar, toplumun en masum kesimi, sen bankaları
hortumlayanları beslemeye devam ediyorsun, o paraları tahsil etmek
için göreve getirilen kamu yöneticileri hiçbir parayı tahsil
edemeyeceklerini itiraf da ediyorlar, kaybedilen parayı örtbas etme
açıklamaları yapıyorlar. Senin buna sesin çıkmıyor, izlediğin
ekonomik politikadan dolayı boynu bükük, zavallı çiftçiler şikayet
ettiği zaman onlara efelik yapmaya, kabadayılık yapmaya
kalkıyorsun. Bu, sadece burada ortaya çıkmış birşey değil, bunu sık
sık görüyoruz. Başbakan herkesi paylıyor, önüne geleni azarlıyor.''
AK Parti'nin, engellilere de büyük vaatlerde bulunarak göreve
geldiğini kaydeden Baykal, ''hiçbir şey yapılmadığını, sonuçta
engellilerin hayal kırıklığı içine düşürüldüğünü, umutlarının
ezildiğini'' söyledi. Baykal, iktidarın, birçok konuda çözüm
üretmek yerine, ''CHP'nin arkasına saklanarak'' ve ''CHP de bunu
istiyordu'' diyerek politika yaptığını öne sürerek, ''Ancak,
hükümetin SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri konusundaki
niyeti ayrıntılarda gizli. Şeytan da ayrıntılarda gizlidir;
baktığınızda görürsünüz'' dedi. Baykal, partisinin grup
toplantısında, iktidarın özellikle YÖK ve yerel yönetimlerle SSK
hastanelerinin devri ile ilgili yasa tasarısında, CHP'nin arkasına
saklandığını ileri sürdü. SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na
devri ile ilgili olarak hükümetin 3 aşamalı bir plan uygulamaya
koyduğunu, planın ilk aşaması olan hastanelerin devrinin bu hafta
TBMM Genel Kurulu'na getirileceğini söyleyen Baykal, daha sonraki
aşamalarda bu hastanelerin birilerine satılacağını iddia etti.
Milyonlarca işçinin alın terinin ellerinden alınacağını ifade eden
Baykal, şunları söyledi: ''(CHP'de öyle diyor) diyorlar. Bu, doğru
değil. Biz sağlık hizmeti ile sosyal alanı ayrıştırmak istiyoruz ve
kimsenin mülkiyetine de el atalım demiyoruz. İşçi haklarının saklı
tutulması kaydıyla sağlık hizmetlerinin Sağlık Bakanlığı'nın
koordinasyonuna devredilmesini istiyoruz. Al yönet, ama mülkiyetine
dokunma işçilerin... Şeytan ayrıntılarda gizlidir. Hükümetin bu
konudaki niyeti de ayrıntılarda gizli. Ayrıntılara baktığınızda
şeytanı görüyorsunuz. CHP'nin ne istediği, hükümetin ne istediği
açıkça ortadadır. YÖK, yerel yönetimler ve SSK hastaneleri ile
ilgili bizim tavrımız çok nettir. Kimse bizim arkamıza saklanmasın.
Yağma mı var alıp gidiyorsun. Tasarı, Anayasaya aykırıdır ve
yapılan eşkıyalık ve yağmadır. CHP, bununla mücadeleye sonuna kadar
devam edecektir.'' CHP Genel Başkanı Baykal, Köy Hizmetleri'nin
kapatılması ile ilgili olarak da ciddi bir toplumsal tepkinin
ortaya çıktığını belirtti; IMF'nin bu dayatmasına karşı CHP'nin de
diğer sivil toplum örgütleri ile mücadele vermeye devam edeceğini
söyledi. Kuzey Irak ve Avrupa'da meydana gelen ve Türk
vatandaşlarını büyük ölçüde etkileyen birçok olayda hükümetin
sessiz kaldığını savunan Baykal, ''Türkiye, bu konularda çok ağır
bedeller ödüyor'' diye konuştu.