Baykal'dan hükümete yaylım ateşi
Abone olCHP lideri Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında hükümete yüklendi. Emekliye hakkını vermeyen iktidarın bazı kişilerin trilyonlarca borcunu sildiğini iddia etti.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, son dönemlerde ağır geçim
sıkıntısı yaşayan toplum kesimlerinin başında emeklilerin geldiğini
belirterek, ''Emekliye hakkını vermeyen, şoför esnafından haksız
para almaya çalışan bu iktidar, bir yandan da bazı kişi ve
kurumların trilyonlarca borcunu silmektedir. Kamuoyu bunu takdir
edecektir'' dedi. Baykal, partisinin TBMM grup toplantısının
açılışında yaptığı konuşmada, emeklilerin, yaşanan ağır ekonomik
tablonun en mağdur kesimi olduğunu ve bu kesimin sorunlarını dile
getirecek örgütleri olmaması nedeniyle bir kenara itildiklerini
söyledi. Emeklilerin devletten alacakları ortalama 300 milyon lira
için yargıya başvurduklarını, ancak gelinen noktanın tam bir hukuk
kargaşası olduğunu ifade eden Baykal,''Devlet bu kargaşayı bahane
etmeden ve konuyu örtbas etmeden bu alacakları ödemelidir'' dedi.
Deniz Baykal, son dönemlerde büyük mağduriyet yaşayan kesimlerden
birisinin de şoför esnafı olduğunu ve yeni çıkarılan Karayolları
Taşıtma Yönetmeliği ile bu kesime büyük darbe vurulduğunu söyledi.
Hazine'nin esnaftan para toplamak için her yola başvurduğunu, ve
son olarak da karınlarını doyurmak ve ailelerini geçindirmek için
ölüm kalım savaşı veren kamyon şoförlerinden 1 ila 1,5 milyar lira
arasında para talep edildiğini bildiren Baykal, ''Bu büyük bir
haksızlıktır ve insafa sığan bir tarafı yoktur'' diye konuştu.
VERGİ Türkiye'de vergi cezalarının ödenmesi ile devletle borçlu
kişi ya da kurum arasında uzlaşma yapılabildiğini ve bunun Merkezi
Uzlaşma Kurulu aracılığı ile gerçekleştirildiğini belirten Baykal,
şunları söyledi: ''Bu uygulama belirli sınırlar ve ilkeler
çerçevesinde bu güne kadar gerçekleştirildi. Merkezi Uzlaşma
Kurulu, 29 Nisan 2004'de bir firmanın 231 milyar lira vergisi
sıfırlıyor ve 322 milyar liralık cezasını kaldırıyor. 18 Nisan
2004'te bir kişinin 184 milyar liralık vergisini 10 milyara
indiriyor 368 milyar liralık cezasını kaldırıyor ve 875 milyarlık
cezasını da siliyor. 4 Kasım 2003 tarihinde bir firmanın 1 trilyon
725 milyar liralık vergisini sıfırlıyor. 3 trilyon 35 milyarlık
cezasını da kaldırıyor. Bu kurul, karar aldığı firmaları ilan
etmeden gizlilik içinde bu çalışmalarını yürütüyor. Bu firmalar
hakkında alınan kararları ve affedilen paraları öğrenmek kamunun
hakkı değil mi? Böyle bir keyfi uygulama hangi bakanlık döneminde
görüldü? Bu şirketlerin AKP ile ilgisi var mıdır? Bu kurulun
karşısına gelmeyen firmalara haksızlık yapılmıyor mu? Emekliye
hakkını vermeyen, şoför esnafından haksız para almaya çalışan bu
iktidar bazı şirket ve kişilerin trilyonlarca borcunu silmektedir.
Bu yaklaşımların ikisinin de birlikte düşünülmesini rica ediyorum.
Kamuoyu bunu takdir edecektir.'' Baykal, Hükümet'in milletvekili
dokunulmazlığının kalkmasından korktuğunu savunarak, ''Başbakan'ın,
bakanların, milletvekillerinin normal bir vatandaş gibi yargı
karşısında hesap verebilir hale gelmesi, bu iktidarın en büyük
kabusudur'' dedi. Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı
konuşmada, Anayasa değişikliği yapmak için Uzlaşma Komisyonu'nun
oluşturulması önerisine ilişkin görüşlerini açıkladı. TBMM
İçtüzüğü'nde böyle bir yapılanmanın yer almadığını, çok partili
hükümetler ve TBMM'de birkaç partinin temsil ettiği muhalefet
döneminde önemli değişiklikleri gerçekleştirmek için bu
mekanizmanın çalıştırıldığını kaydeden Baykal, ''Şimdi tek başına
Anayasa değişikliği yapabilecek çoğunluğa sahip bir iktidar,
karşısında da sorumlu, yapıcı bir muhalefet var. Getirsinler
önerilerini, biz katkı vermeye hazırız'' dedi. Baykal, bu dönemde
gerçekleştirilen Anayasa değişikliklerinin hiçbiri için Uzlaşma
Komisyonu'nun çalıştırılmadığını belirtti. CHP'nin milletvekili
dokunulmazlığı ile ilgili önerisinin ise ortada durduğunu ifade
eden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Şimdi bu konuda birlikte
davranma imkanı var mı yok mu bunu görelim... 'Önce Uzlaşma
komisyonu kuralım' demek, bizim teklifimizin cevabı değildir. Biz
milletvekili dokunulmazlığı ile ilgili değişiklikleri destekleyip
desteklemeyecekleri kararlarını, siyasi iradelerini görmek
istiyoruz. Hükümet, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasından
korkuyor. Başbakan'ın, bakanların, milletvekillerinin normal bir
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi yargının karşısında hesap
verebilir hale gelmesi, bu iktidarın en büyük kabusudur.'' CHP'nin
teklifinin siyasileri, yargı karşısında normal bir vatandaş duruma
getirmediğini belirten Baykal, yargılanabilmenin yolunun açılmasını
istediklerini söyledi. Baykal, milletvekili dokunulmazlığının
yargıyı engellemesinin ortadan kaldırılmasını istediklerini,
sonuçta hükmedilebilecek cezaların dönem sonuna ertelenebileceğini
ifade etti. YARGI ALANININ DÜZENLENMESİ Konuşmasında yargı ile
ilgili tartışmalara da değinen Baykal, Hükümet çevrelerinden yargı
alanında yeni bir düzenlemenin kapısının açılacağı duyumları
geldiğini söyledi. Yargıç güvencesinin önemine dikkati çeken
Baykal, ''Yargıç güvencesini 3-4 kişi suç işledi diye tümüyle
kaldırmak yanlıştır'' dedi. Baykal, yargı alanındaki sorunların
kökünde ''Hükümet'in istediği gibi yönlendirebildiği,
şekillendirebildiğini bir Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun
varlığının yattığını'' söyledi. Yargı alanındaki düzenlemelere
başlandığında ilk iş olarak bu kurulun ele alınması gerektiğini
ifade eden Baykal, ''Bunu, bağımsız çalışabilecek bir kurum haline
dönüştürme, işin çok önemli bir boyutudur'' diye konuştu. Baykal,
yargı çevrelerinin sürekli, her ortamda bu konuyu gündeme
getirdiğini bildirerek, ''Niçin bu düzenlemeleri yapmakta bu kadar
çekingen, ürkek, tutuk davranıyoruz?'' diye sordu.