Baykal'dan hükümete sert eleştiri
Abone olCHP Lideri Baykal'dan hükümete sert eleştiriler. Baykal, hükümetin TBMM'de çıkardığı kanunları "Ham hum şaralop" diye ilginç benzetme bulunarak yüklendi:
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin TBMM'den çıkardığı
kanunları "Ham hum şaralop" kanunları diye nitelendirirken,
"Parlamento karartılıyor, kürsü susturuluyor. Eskiden Hamburabi
Kanunları vardı. Şimdi Hamhumşaralop kanunları, Yuki Kanunları var.
Orhan Boran'ın Yuki'si vardı. Hızlı hızlı konuşurdu. Yuki gibi
parlamentoyu konuşturuyorlar. Tehlikeli bir zihniyet. Bizi siyasi
gerginlik yaratmakla suçluyorlar. Bizim amacımız kavga, gerginlik
değil. Kendi siyasi çıkarımız için de değerlendirme yapmıyoruz.
Sorumluluk anlayışı içinde davranıyoruz. Bir gelişme var, bunu
vatandaşa anlatıyoruz" dedi. Hükümete rejim uyarısında da bulunan
Baykal, yine hükümetin saman altından su yürütmemesini istedi.
Hükümetin ve Başbakanın özellikle son dönemdeki politikasının
"devletle halk arasında bir kavga varmış gibi gösterilmesi"
olmadığını söyleyen CHP Lideri, "Türkiye'de halkla devlet arasıda
çatışma yoktur" diye konuştu. CHP Lideri bugün, TBMM havuzlu
bahçede kahvaltılı bir basın toplantısı düzenledi. Burada
açıklamalarda bulunan CHP Lideri, hükümetin TBMM'yi Noter gibi
kullandığı için başarısız ama yoğun bir parlamento çalışması
yürütüldüğünü ifade ederek, halkın sosyal güvenlik, işsizlik ve
benzeri konulardaki sorunlarına çözüm bulunmadığını ifade etti.
Temel sorunlara ilişkin köklü, çözüme yenilik hiçbir adımın
atılmadığını ifade eden Baykal, "Parlamento icranın yürütme
kimliğini aşamamıştır" şeklinde konuştu. Bu dönemde hükümetin bir
bakanı hakkında gensoru da verildiğini, ancak bu gensorunun
reddedildiğini söyleyen Baykal, bu gensoru konusunun Mavi Akım
olduğunu ve bu defterin asla kapanmayacağını söyledi. Hükümetin
Mavi Akım'ı örtbas etmek istediğini, ancak bunu başaramayacağını
kaydeden CHP Lideri, yine bu dönemde hiçbir dokunulmazlığın
kaldırılmadığını belirtti. Son günlerde iktidar partisinin bir
İçtüzük değişikliği de verdiğini hatırlatan Baykal, "Düşünce
özgürlüğüne çok büyük darbe getirilmiştir. Toptan görüşmeler için
bir anlayış getirilmiştir. Çok esef verici" şeklinde konuştu. Bunun
hükümetin gerçekleri tartışmama, konuşmama ve gizleme anlayışının
bir ürünü olduğunu söyleyerek, "Eskiden Hammurabi Kanunları vardı.
Şimdi ham hum şaralop kanunları var. Orhan Boran'ın Yuki'sini
konuşturması gibi parlamentoyu konuşturuyorlar" açıklamasında
bulundu. "İKTİDAR ÜSLUP DEĞİŞTİRİYOR" Baykal, konuşmasında
iktidarın üslup değiştirmeye başladığını da belirterek, bunu
görmeyenlerin dikkatine getirdiklerini ifade etti. Muhalefetin
görevinin bu olduğunu belirten Baykal, bunların yok
farzedilemeyeceğini söyledi. Bu konuda dün Türkiye Barolar
Birliğini, daha önceki dönemlerde YÖK'ün açıklamalarda bulunduğunu
ifade eden CHP Lideri Baykal, 4 bin yargıcın alınacağını ifade
ederek, "4 bin yargıç alınacak. Nasıl alınacak, bu güne kadar nasıl
alındı, bugün nasıl alınacak. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun
kararıyla mı. Hayır, Adalet Bakanı alacak. Yarın yargıda başka
olaylar yaşanacak. Yargı kuşatılmak istenmektedir. Yargı sistemine
ağır darbe verecek. Bu yanlış değil mi? Başbakan dan dun konuşacak,
ileri konuşacak, boş konuşacak, bu konulara değinmeyecek.
Yargıtay'a 30 yeni üye seçilecek. İktidar kendi ölçüleriyle pay
alma çabası içine giriyor. Yargıçlar ayağa kalkıyor. Ama bunlar
Türkiye'yi ilgilendirmiyor. Vatandaşlarımızın bilmesini istiyoruz"
dedi. Hükümetin bir zihin karışıklığı içinde olduğunu da söyleyen
Baykal, son MGK toplantısıyla ilgili Milli Savunma Bakanı Vecdi
Gönül'ün başka şey söylediğini, Başbakanın ayrı bir şey söylediğini
Cumhurbaşkanı'nın da daha farklı bir şey söylediğini ifade ederek,
şöyle konuştu: "MGK'nın gündemiyle ilgili konuşma yaptılar. Milli
Savunma Bakanı'na sordular. Bakan, 'Cumhurbaşkanı öyle uygun gördü'
dedi. Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği açıklama yaparak,
'Genelkurmay Başkanı ile Başbakanın isteği üzerine gerçekleşti'
dedi. Bu konu niye konuşulmuyor. Nasıl hazırlıklı değildiniz. Milli
Savunma Bakanı başka, Cumhurbaşkanı başka şey söylüyor. Bu hükümet,
devletle toplumu karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Çatışmayla
siyaset yapıyorlar. Çatışmayı tahrik etmek yanlıştır. Halkın rejime
karşı sahiplenme duygusu var. Bilsin ki, halkın çoğunluğu
Cumhuriyeti kuranları saygı ve sevgi duymaktadır. Çatışma arayışı
yanlıştır. Birisinin bunların gerçek niyetini halka anlatması
gerekiyor. Cumhuriyetin kazanımlarına yönelik tehdit oldu. Biz de
uyarıda bulunuyoruz. Saman altından su yürütmelerine izin
vermeyeceğiz. İktidarın maskesini indireceğiz. Yaptıklarının
karşısında herkesten önce millet duracaktır. Tehlikeli silahlarla
oynuyorlar. Deşifre etmeye devam edeceğiz. Israrlı olurlarsa,
toplumun her kesiminden uyarı gelecektir. İktidar bunun bedelini
öder. Sayın Başbakan devletle toplumu karşı karşıya getirmeye
çalışıyor. Başbakan zannediyor ki, halkla devlet çatışma
halindedir. Türkiye'de halkla devlet çatışması yoktur. Cumhuriyeti
kuranlara karşı halkın sevgisi ve saygısı vardır. Sayın Başbakanın
bir tereddüt duyuyor olabilir. Sayın Başbakanın çalışma
arkadaşlarının bir tereddüt duyuyor olabilir." BAYKAL DİYETİ Baykal
konuşmasında, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in din devletiyle
ilgili sözlerini de hatırlattı. Halkın ezici çoğunluğunun
Cumhuriyeti kuranlara büyük saygı duyduğunu söyleyen Baykal, burada
bir çatışma yaratılmak isteniyorsa, bunun fevkalade yanlış olduğunu
kaydetti. Hükümetin ve Başbakanın açıkça niyetini söylemesi
gerektiğini de ifade eden Baykal, "Olay partizanlık boyutunu aşmış,
Cumhuriyetin temel kazanımlarına yönelik. Saman altından su
yürütülmesine izin vermeyeceğiz. İktidarın maskesini indireceğiz"
dedi. Baykal, bütün bunlara karşı devletin değil halkın cevap
vereceği mesajını da verdi. "Ben her şey yolunda gitmiyor diye
uyarıyorum. Siyasetin kaptan köşkünden bakıyorum. Tehlikeli gidiş
var görüyorum. Sıkıntı olduğunu görüyorum ve söylüyorum. Birileri
saman altından su yürütecek diye, helva dövücüsünün hınk deyicisi
olmayız. Yargıyı cemaat telkinlerine mi bırakacağız. Başbakanın
havsalası almıyor. Particilik değil, vatanseverlik yapıyorum" diyen
Baykal, "Helva dövücüsünün 'hınk' deyicisi gibi idare etmek zorunda
mıyız?" diye sordu. Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran
Baykal, bir soru üzerine, "Ek protokol imzalanırsa, Kıbrıs Rum
Kesimi'ni Kıbrıs Cumhuriyeti olarak kabul etmiş olacaksın.
Papadopulos'un açıklaması var. 'Annan Planı yeniden müzakere
edilebilir' diyor. Kıbrıs davasını böyle götüremezsiniz. İmzanın
arkasında hangi MGK, TBMM kararı var? Hangi Anayasa organı
kırılmayı meşrulaştırdı. Birileri aldı başını gidiyor. Herkes
sesini çıkarmalıdır" Baykal'ın gazetecilere verdiği kahvaltıda,
meyve, ceviz, bal, pekmez, peynir, tereyağı, sucuk, yumurta,
domates, salatalık, portakal suyu ikramı yapıldı. Baykal, sabahları
sebze yiyerek, kilo verdiğini söyledi. Baykal'ın diyetini bozup
sucuklu yumurta yiyip yemeyeceği konusunda CHP Milletvekilleri
iddiaya girdi. Ancak, Baykal diyetini bozmamakta direndi. Baykal,
Meclis'in kısa süre sonra olağanüstü olarak toplanabileceğini
belirterek, Antalya'ya gideceğini söyledi.