Baykal'dan hükümete destek geldi

İtalya temasları çerçevesinde "Türkiye ve Avrupa Birliği" konulu bir panele katılan Baykal, muhalefet partisi olmalarına karşın, AB yolunda hükümetle aynı çizgide olduklarını ifade etti. Türkiye'nin artık köklü ve güçlü bir demokrasiye, laik sisteme sahip olduğunu vurgulayan Baykal, "Şu anda hükümette olan AK Parti, Müslüman kökenli bir parti. Ama Türkiye'yi AB'ye taşıyacak olan partinin AK Parti olması da, son derece anlamlıdır. Ülkedeki kurumların, ne kadar köklü bir demokrasiye sahip olduğunu gösteriyor" dedi. Türkiye'nin, Avrupa'da yansıtılmaya çalışıldığı gibi ekonomik kazanç sağlamak için AB'ye girmeye çalışmadığının altını çizen Baykal, "Türkiye'ye 14 yıl sonrası için üyelik vaat ediliyor. Avrupa, 'artık dağıtmayı bitirdiğimizde sizi alacağız' diyor. Ama biz bunu önemsemiyoruz. Çünkü Türkiye'nin derdi AB'den alacağı fonlar değil" şeklinde konuştu. "Türkiye'nin kabul edemeyeceği tek şey vardır. Bunu ben muhalefet lideri olarak söylüyorum ama hükümet de aynı görüş içindedir. Ayrıcalıklı üye olmayı kabul edemeyiz" diyen Baykal, Türkiye'ye böyle bir şeyin dayatılmasının yanlış olduğunu ifade etti. Türkiye'nin zaten AB içinde özel bir statüsü olduğunu kaydeden Baykal, "Türkiye'ye 'ayrıcalıklı ortak ol' demek, 'sizi üyeliğe kabul etmiyoruz' ifadesinin diplomatik dille söylenişidir" dedi. Kıbrıs konusu da değinen Baykal, Avrupa'nın Kıbrıs sorununa rağmen Güney Kıbrıs'ı üye yapmasını "çifte standart" olarak değerlendirdi. "Güney Kıbrıs tabii ki tanınır, ama Avrupa'nın da Kuzey Kıbrıs'ı tanıması gerekir. 'Ben kabul ettim, sen de kabul et' demekle sorun çözülmez" diyen Baykal, AB'nin yaptığı hatayı bu şekilde Türkiye'ye de tekrarlatmaya çalıştığını kaydetti. Baykal'dan sonra söz alan İtalya Sosyal Demokrat Partisi lideri Piero Fassino da, Türkiye'ye Kıbrıs konusunda tam destek verdi. Fassino, "Avrupa Kıbrıs konusunda iki yüzlü davranmıştır" diyerek, Kıbrıs'ın çözüm bulunmadan üyeliğe kabulünün, pazarlık şansını ortadan kaldırdığını söyledi. Fassino, Türkiye'nin Avrupa'da olup olmadığını tartışanlara ise, Sevr örneğini verdi. Fassino, "Sevr antlaşmasıyla Antalya İtalya'ya verilmişti. Tüm Avrupa Osmanlı topraklarını paylaşmıştı. Bu haksız antlaşma daha sonra Lozan Antlaşması'yla yürürlükten kalktı. Antalya da İtalya'nın olmadı. Ama öyle olsaydı şimdi 'Antalya Avrupa değil mi?' tartışması olur muydu?" diyerek, Türkiye'nin coğrafi açıdan Avrupa'da olup olmadığı tartışmasının anlamsız olduğunu belirtti. "Türkiye'nin üyeliği sadece Avrupa değil, tüm dünyanın güvenliği için önemlidir" diyen Fassino, konuşmasında sözde Ermeni soykırımına da değindi. Fassino, "Ermeni meselesi ne sadece Türkler'in, ne de Ermeniler'in meselesidir. Avrupa bu konuda daha aktif rol almalıdır" ifadesini kullandı.