Baykaldan Fener eleştirisi

Parti il binası önüne gelen Baykal, "Başbakan Baykal" sloganları ile karşılandı. Burada toplanan partililere hitaben bir konuşma yapan Baykal, yerel seçimlerde 'sen-ben' kavgasına düşmeden birlik ve beraberlik içerisinde çalışmalarını tavsiye etti. Hükümete de yüklenen Baykal, başbakanı yaşanan krizden habersiz olmakla suçladı.

Çok sayıda partilinin toplandığı il binası önünde konuşan Deniz Baykal, siyasetin uzun soluklu bir süreç olduğunu ifade ederek, "Bir atımlık barutla bu işi yapmaya niyetli olanlara tavsiyem kesinlikle bulaşmasınlar." dedi.

Bu seçimini sıradan bir yerel seçim olmayacağını, Türkiye'nin gidişatına yönelik çok önemli bir istikamet belirlemesi, rota belirmesi, pusula ayarlaması yapılacağını kaydeden Baykal, herkesi görev yapmaya çağırdı. Seçim sürecinde sen-ben kavgasına düşmeden herkesi parti için çalışmaya çağıran CHP lideri, daha sonra ülkenin içinde bulunuduğu ekonomik duruma değindi. Başbakanın ekonomiden bihaber olduğunu ve yaşanan krizin farkında olmadığını savunan Baykal, Türkiye'nin en önemli kuruluşlarının çok büyük sıkıntılar içinde olduğunu, işyerlerinin kapandığını, insanların işini kaybettiğini, fabrikaların üretim yapamaz hale geldiğini, işçilerin ücretsiz izne çıkartıldığını ifade etti. Yaşanan bu krize bağlı olarak Türkiye ekonomisinin geçen ay yüzde 8,6 küçüldüğünü ifade eden Baykal, "Borçlar ödenemiyor, çekler senetler dönmüyor, bankalar içine kapandı, Türkiye ciddi bir sıkıntının içinde. Başbakan, 'Hamdolsun iyiyiz, kriz teğet geçiyor' sözleriyle milleti avuttuğunu sanıyor. Önümüzdeki günlerde neler yaşayacağımızı hep beraber kaygıyla anlamaya çalışıyoruz.'' şeklinde konuştu.

Deniz Feneri olayına atıfta bulunarak yolsuzlukların diz boyu olduğunu iddia eden Deniz Baykal, Türkiye'nin tarihinin en büyük yolsuzluk tablosuyla karşı karşıya olduğunu öne sürdü. Eskiden yolsuzlukların bireyler tarafından yapıldığını aktaran Baykal şunları söyledi: "Şimdi teşkilat kuruluyor teşkilat. Şirket kuruluyor, ne şirketi? Halka yardım şirketi. 'Millete yardım yapacağız' diye, halkı soymak üzere, dernek kuruluyor. Bunu yapanlar, sonra Bakanlar Kurulu'na gidip, 'Kamu yararına çalışan şirket' hakkı alıyor ve vergiden de muaf sayılıyor. Mehmetçik Vakfı'na tanınmayan haklar bunlara tanınıyor. Sonra da Almanya'da Müslüman vatandaşların fitresini zekatını topluyor, burada AK Parti'yi desteklemek için televizyon kanalı kuruyorlar. Alman polisinin uyarısına rağmen peşine düşülmüyor. O kişiler nerede şimdi? Birisi devletin en saygın olması gereken kurumunun başında, diğerleri televizyon kanalında yöneticiler. Al gülüm, ver gülüm. Böyle bir tablo ortaya çıkabilir mi? Kim aday olursa olsun, hep beraber, hangi arkadaşımız geçiyor olursa olsun, sadece o arkadaşımızı destek için değil, bütün bu olumsuzlukların sorumlusu AK Parti'ye 'dur' demek için sandığa gideceğiz.''

Deniz Baykal, konuşmasında seçmen sayısının geçen seçimdeki seçmen sayısından 6 milyon fazla olduğuna yönelik tartışmaları da gündeme getirdi. Adrese Dayalı Nüfus Sayım Sistemi'ne karşı olmadığını, ancak bunu kullanarak seçmen kaydırılmasını kabullenemeyeceklerini kaydeden Baykal, partilileri kütüklere sahip çıkmaya çağırdı. Baykal partililerle uzun uzun bayramlaştıktan sonra Sosyal Hizmetler'e ait Huzurevi'ni ziyarete gitti. Baykal'ın yanında partisinin milletvekilleri, belediye başkanları ile Akdeniz Üniversitesi eski rektörü ve CHP'nin Antalya Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Akaydın da yer aldı.