Baykaldan Erdoğana futbol dersi
Abone olBaşbakan Başbuğ'la 'paslaşıyoruz' dedi. Baykal hemen cevap verdi: "Çok paslaşmayın, kendi kalenize gol atarsınız"
CHP lideri Deniz Baykal grup toplantısında partililere
seslendi.
Yine Tekel işçilerinin eylemine değindi ama bu kez yanında bakkalları da andı. "Seni asker değil, tekel işçisi götürür dedim inanmadın, devam ediyorsun, tekel işçisinin yanında seni bakkallar da götürür" dedi.
Ardından Erdoğan'ın Erdoğan'ın askerle hükümet arasındaki işbirliğini anlatmak için söylediği 'Orgeneral Başbuğ ile paslaşıyoruz' sözlerini hatırlattı ve 'Çok paslaşmayın, kendi kalenize gol atarsınız' diye yeni bir polemiğin kapısını açtı.
Baykal'ın değindiği diğer bir konu da Ergenekon davasıydı. "Bazı davalar vardır ki o davalarda savcı olmaktansa değil avukat olmayı sanık olmayı tercih edebilir" diye konuştu.
İşte Baykal'ın konuşmalarından satır başları:
AKP İKTİDARDAN DÜŞTÜKTEN SONRA ELE ALINACAK KONULAR
Telekomu sattılar. Üstelik de taksitle... Hareri'ye satıldıktan sonrada oradan alınacak vergiyi 3'te 1 oranında azalttılar. Hangi akıl bunu yapar? Nasıl izah edilebilir? Milli vicdan tatmin edildi mi? Ne karşılığı indirdin, ne karşılık... Bu soru AKP iktidardan düştükten sonra ele alınacak en önemli konulardan biri!
Deniz Feneri olayı öyle!.. Bizim baskımız ve zorlamamızla
getirdiğimiz dosyalara baktığımızda 1 yıl önce zorla dosya geldi.
İddianame hazırlandı mı peki? İddianame hazırlanmadı.
Almanlar bunların hepsini halletti. Yargıladı. Hükmü verdi.
Türkiye’ye her türlü belgeyi aktardılar. Esas sorumlular orada
dediler. Dosya bir türlü gelmedi. İddianame hazırlanmadı bir türlü.
İddianame olsa savcı ne talep ediyor öğreneceğiz. Ne karışık işmiş
bu?
PKK DAVASI DAHA KISA SÜRMÜŞTÜ
PKK davası daha kısa sürmüştü. Ne yatıyor bunun altında. Yargının
özeni dikkati mi yatıyor? İnşallah o yatıyordur. Yoksa
“Aman başımız iş açmayalım. Burada yargılananlar başbakanın
yakını. Geciktirelim” mi geçiyor bunun altında.
BENİM GÖREVİM SÖYLEMEK
Herkes bunu düşünüyor ama söyleyemiyor. Ama ben söylerim. Benim
görevim bu. Türkiye’de karanlık bir dönem yaşandı. Ekonomi
temel kuralları bir kenara atılarak yürütülmeye çalışıldı.
Bazı özel şirketler resmi şirket muamelesi görüyorlar.
Devlet kaynakları medya grupları satın alındı. Bunun altında
başbakanın bilgisi yoktur diyebilir miyiz?
BAŞBAKANI RAHATSIZ ETTİK
Yaşanan sıkıntılar ortada. Türkiye artık yeni bir döneme girecek.
Millet de kararını verdi. Yeni iktidar döneminde biz ne yapacağız
diye sorduk ve cevabını verdi. Sayın Başbakan da bu cevaplardan çok
rahatsız olmuş görülüyor.
Ne demişti, yeni Türkiye ortamında bir şeyler değişecek dedik. Bunu
başında emeklilerin konumu olacaktır. Çünkü demiştik emekliler
Türkiye’de yaşanan sorunların aşılması konusunda çok özel bir
noktadadır. Emekliler halkımıza yapılacak desteğin en uygun
kanalıdır.
DAMADININ ŞİRKETLERİNİ DÜŞÜNECEĞİNE...
Emeklilere yapılacak destek sadece onlara değil, işsiz kalan
çocuğuna, onlardan medet uman ailelere destek olmaktır. Bugün
emeklilerin etrafında işini kaybetmiş gelinler damatlar çocuklar
torunlar vardır. Herkes o emeklilere özlemle bakmaktadırlar. O
insanları boynu bükük bırakmaya kimsenin hakkı yoktur.
Bu bizim temel tercihimizdir. Bu duyarlılığı iktidara taşımak
lazım. İktidar damadının başında olduğu devlet bankasından
kredi alarak satın aldığı şirketleri düşünmek zorunda değildir
artık. Gün olacak iktidar değişecek ve o iktidar yüzünü
işçiye emekliye dönecektir.
ÖĞRETMENLİK KARİYER OLACAK
İntibak meselesi öncelikli bir konudur. Yine başbakanı çok rahatsız
eden bir konu öğretmenlik meselesi. Öğretmenlik bir kariyer
olacak dedik. Öğretmenliği sözleşmeli, anlaşmalı bir
meslek olmaktan çıkaracağız. Öğretmenlik böyle miydi.
Cumhuriyeti kuranlar öğretmenliği saygın bir meslek olarak
ele aldılar. Öğretmenliğin bir kariyer olarak ele alınması
gerektiği her türlü tartışmanın ötesinde bir ihtiyaçtır ve CHP
iktidarında bu olacaktır.
4C KALKACAK
Yine başbakan çok sinirlenmiş. 4C ne? Evet 4C kalkacak. Bizden önce
de 4C vardı diyor. Evet vardı ama üniversite öğrenciler anket
yaparken uygulanırdı bu 4C. Kazanılmış hakları çalışanların
elinden almaya senin hakkın var mı?
Senin hakkın varsa Tekel işçilerinin de senin karşında durmaya
hakkı var. Böyle bir şey var mı? Geçmişte Köy işleri kapatıldı,
Seka kapatıldı ne oldu. Orada çalışanlar başka kurumlarda çalışmaya
başladı.
Sen yüz milyonları kaptıracaksın ondan sonra oradaki işçinin
kazanılmış hakkını elinde alıp sesini çıkarma diyeceksin. Bu
olmaz.
TEKEL İŞÇİLERİNİN YANINDA BAKKALLAR DA SENİ
GÖTÜRÜR
Başbakanın dilinin altında garip şeyler var. Valiye talimat
verdirdi. Hukuka aykırı, burayı dağıtın diye. Sonra vazgeçti.
Bunları hazmedeceksin başbakan. Daha önce söyledim. Seni tekel
işçisi götürür.
Seni asker değil, tekel işçisi götürür dedim inanmadın, devam ediyorsun, tekel işçisinin yanında seni bakkallar da götürür. Başbakan nedense hakkını isteyen insanı sevmiyor. Şimdi bakkalları da sevmiyor. Neymiş modası geçmiş! Bir araya gelip alışveriş merkezi açacaklarmış. O alışveriş merkezi açacak bakkallara memleketin en iyi topraklarını sen mi vereceksin, gerekli krediyi oğluna verdiğin gibi onlara da sen mi vereceksin.
Dünyanın her yerinde küçük işlerleri ekonominin temel
unsurlarıdır. Daima var olacaklardır. Bugün italya esnafın
ekonominin içindeki payı en yüksek ülkedir.
Bakkal sadece bir esnaf değil, bir sosyal merkezdir. Mahalle
yaşamının güvencesidir. Sen onları kaldırıp birer robot haline
getirdiğinde bu ülke yaşanmaz hale gelir. Türkiye'nin temeli aileye
dayanır. Senin görevin esnafa sahip çıkmaktır. Onlara sen de
alışveriş merkezi kur diyeceğine, sıkıntılarının nasıl aşılacağını
düşün.
Mağdur mazlum insanlar olarak haklarını talep ettiler ve bu
milletin vicdanını ayağa kaldırdı. Onlara yapılan muamele, gazlar
coplar sürüp atmalar. Onlar karşısında bile çağdaş bir şekilde
ayakta kaldılar. O gazlardan Tekel işçileri paylarını aldılar bizim
milletvekili arkadaşlarımız da payını aldı.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ RAFA KALKTI
Anayasa sosyal bir devlet olarak esnafa destek verme sorumluluğunu
sana vermiştir. 2 milyon insanı tarımdan kopardığı yetmedi şimdi
esnafın dükkanlarını kapatmasını istiyor.
Kısa bir süre önce AKP büyük bir iddia ile çıktı dedi ki “Anayasa
değişikliklerini derhal gündeme alacağız”. Yargı bağımsızlığı
konusundaki tedirginliğini ortadan kaldırmak için HSYK’nın yapısını
değiştireceğiz dedi.
Referandum yasasını süreyi azaltarak değiştirmeyi öngördü. Dikkatle
izliyoruz. Siyasetin yargıya müdahalesinin artık geride kalmış
olması gerektiğini söyledik.
Yargının kalbine beynine biz elimizi uzatacağız dedi biz de
uzatamazsın dedik. Milletvekili olan kişilerin yargıyla ilişkisi ne
Türkiye’de. Meclisteki milletvekilleriyle ilgili fezleke sayısı
608. Milletvekili sayısı kaç? 550
ÇOK PASLASMAYIN KENDİ KALENİZE GOL OLUR!
[PAGE]
MİLLETVEKİLLERİYLE İLGİLİ YARGI SÜRECİ
İŞLETİLEMİYOR
Milletvekilleriyle ilgili yargı süreci işletilemiyor. Manzara bu.
Böyle bir tabloda milletvekiline diyeceğiz ki “Hakimini seç”. Bu
kesinlikle olamaz.
Referanduma gideceğiz dediler. Referandum tuzağını kuranlar o
tuzağa düşebilir dedik. Seçimden kaçıyorsunuz ama bir bakarsınız bu
millete bir fırsat haline gelebilir.
Şimdi görüyorum ki Başbakan bu hesabı yapmış artık referandumun da
o kadar kolay olmadığını anlamış. Şimdi anayasa değişikliği konusu
bir niyet beyanı tehlikesiyle karşı karşıyadır. Artık milletin
referandumda ne yapacağı konusunda güven duymadığı için referandumu
millete götürmeye cesaret edemeyecektir.
Açılım ne hale geldi. Ne oldu Kürt açılımı? Nerede. Unutuldu.
Milleti birbirine kattınız ayrıştırdınız. Kendi zihniyetinizi afişe
ettiniz. Şimdi cesaret edemiyorsunuz orada durdu kaldı.
Türkiye bundan bir şey kazandı mı? Çıkmaza girdi.
ÇOK PASLAŞMAYIN KENDİ KALENİZE GOL
ATARSINIZ
Balyoz iddiasına ne oldu. Artık günümüzdeki sorunlar bitti de
tarihten mis orun arıyorsunuz. 7-8 yıl öncesinden mi
arıyorsunuz.
Bakıp incelenecek bir şey yoktur. En son nereye geldiler
“Biz paslaşıyoruz” dediler. Paslaşın ama dikkat edin kendi
kalenize gol yiyebilirsiniz. Öyle kale önünde, dar alanda
paslaşmak çok tehlikelidir
ŞİMDİ CD KAYIP DİYORLAR
İlgi çekici gelişmeler ortaya çıkıyor. Balyoz
planının olduğu DVD kırılmış, Ergenekonla Danıştay'ın bağlantısını
kuran da CD kayıp... Sanıklar diyor ki biz de görelim diyorlar.
Kayıp vallahi billahi yok bizde, olsa niye göndermeyelim diyorlar.
Böyle yargılama bize yakışıyor mu? Bunca iddiadan ne çıktı?
Diyorlar ki “DVD kırılmış onu kullanamayız” Ama ne oldu o DVD’de
şunlar var diye korkunç yayınlar yapıldı.
Bir insanın mahkum olduğu bir davada gizli tanık olarak başvurup
gizli tanık olarak kabul edilmesi hangi hukuk mantığına sığar.
CHP OLARAK HİÇ İNANMADIK
Dediler ki nükleer silah fabrikası var orada ve o anlayış
doğrultusunda 1 milyon insan öldü. Daha dün 54 insan öldü. Irak’ta
birlik bütünlük kalmadı. Bunu koca koca insanlar neyle yaptı
raporlarla yaptı. Orada nükleer silah var denildi.
Şimdi İngiltere’nin başbakanı sorgulanıyor. “Sen aldattın bizi”
dendi. Biz CHP olarak bu yalanlara hiçbir zaman inanmadık. Bu
iddialar bizim önümüze getirildiğinde reddettik. Suçlandık ama
reddettik.
Şimdi aynı güvenle söylüyorum. Türkiye’ye de tuzak kurulmuştu.
Senaryolar ortaya çıkarılmıştır. Kampanyalar tertiplenmiştir. Bu
memleketin namuslu dürüst insanlarını sindirmeye çalışıyorlar.
Türkiye’nin karıştırılması vicdansızlıktır zulümdür
haksızlıktır.