Baykal'dan Erdoğan'a: Aradan çekil

Abone ol

CHP lideri Deniz Baykal kurultay konuşmasında Başbakan Erdoğan'a yüklendi. İslamiyette ulema sınıfının olmadığını savunan Baykal Erdoğan'a şu soruyu sordu:

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin üniversiteleri ve yargıyı ele geçirme çabasında olduğunu savunarak, "Üniversiteler, Türkiye'nin geleceğidir. YÖK kavgası ideolojik bir kavgadır. YÖK kavgası, Türkiye'nin geleceği kavgasıdır" dedi.

Baykal, partisinin 31. Olağan Genel Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, hükümete, "Türkiye'yi rotasından çıkaracak anlayışlara girmeyin. Sakın ha Cumhuriyet'le uğraşmayın. Yaparsanız karşısında bizi bulursunuz. Türkiye'yi bulursunuz karşınızda" diye seslendi.

Bugünkü iktidarın Türkiye'deki Anayasal düzeni saptırmaya hazır bir noktada olduğunu savunan Baykal, hükümetin Türkiye'yi ele geçirmeye çalıştığını öne sürdü. Hükümetin amacının iktidar olma değil bir ideolojik arayışının mevzileşme çalışması olduğunu iddia eden Baykal, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin türban kararına da değinerek, şunları kaydetti:

"AİHM, 'Türkiye'ye suçsuz, yaptığı doğrudur' dedi. Buna en çok Türkiye'yi yönetenler üzüldü. Olay zaten buradan başlıyor. Türkiye'yi yönetenler Avrupa'nın Türkiye'yi mahkum etmemesine üzülüyorlar. Açmaz bu. Türkiye'nin çelişkisi bu. Göstermelik bir savunma yaptı hükümet. Tarihin en kısa savunmasını yaptı. O savunmaya rağmen Avrupa 'Türkiye'nin kusuru yok' dedi. Şimdi bu karar Başbakanı çok kızdırdı. Dışişleri Bakanı'nı kızdırdı. Çünkü eşi dava açtı. O güler yüzlü, tatlı dilli Dışişleri Bakanımız birden bire celallendi ve parmaklarını kaldıra kaldıra Avrupa'ya meydan okudu.

Dışişleri Bakanım sen Türk Askeri'nin başına çuval geçirilirken bu şiddeti bu celali neden göstermedin? Arkasından Başbakan 'Bunların aldığı bu karar doğru değil, bunlar din ulemasına sorulmalıdır' dedi. Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ın nasıl tehlikeli kafa karışıklı içinde olduğunu göstergesidir. Laik, demokratik bir Cumhuriyet olmanın ne demek olduğunu bilmiyor. çok rahat İslam ulemasına, din ulemasına sorulacağını söylüyor. Bunu sormaya başlarsak bunun gerisi gelmeyecek mi.

Arkasından mahkemeye sen kadına mirası eşit vermeyeceğini din ulemasına sor demeyecek misin? Boşanma davasında, hırsızlıkta din ulemasına sorulmasını istemeyecekler mi? Bunun sonu var mı? Hangi din ulamasına soracağız, İran'daki din ulemasına mı soracağız? Türkiye'de kime soracağız? Başbakana mı, Beyaz hocaya mı soracağız? Diyanet İşleri Başkanı'na mı soracağız? Bu ulema dediği nerede? İslamiyet'te ulema diye bir sınıf mı var? Müslümanlık'ta aracı yok. Sadece Kur'an-ı Kerim var ve peygamber var. Peki sen ne arıyorsun Tayyip Erdoğan orada? Çekil sen aradan."

Siyasetçinin siyasetçiliğini bileceğini ve Allah'ın işine karışmayacağını ifade eden Baykal, AB konusunda da konuştu. Türkiye tam üye olma konumundan çıkarıldığını söyleyen Baykal, "AB üyeliğini aldık diye 17 Aralık'ta bayram yaptılar. Ne bayramı yapıyorsun kardeşim? 3 Ekim'de raporda senin AB'ye girebilmen için Kıbrıs'ta taviz vermelisin, Güney Kıbrıs'ı tanıyacaksın, uçaklarını, gemilerini Türk limanlarında kabul edeceksin.

Bunları yaptığın zaman tam üyelik garanti mi? Hayır. Ucu açık müzakereler. En az müzakereler 15 yıl sürer. Peki ben benden istenen her şeyi yaparsam bile 2. sınıf üyeliği alacak mıyım? Hayır. Türkiye AB'ye tam üye olmayı hak ediyor. AB sosyal sorunlarla uğraşıyor. Nüfusu azalıyor. Böyle bir topluma Türkiye ilaçtır. Dinamik, genç, hırslı bir toplum. Daha iyi yaşamak için her türlü fedakarlığı yapabilecek toplum. Üretken, tahammüllü, çalışkan bir toplum" dedi.

Bu iktidarın niyetinin, kimliğinin ortaya çıktığını söyleyen Baykal, "Üniversiteleri ve yargıyı ele geçirme çabasındalar. Üniversiteler Türkiye'nin geleceğidir. YÖK kavgası ideolojik bir kavgadır. Tamamen ülkenin geleceğini ideolojik yönlendirme arayışıyla ortaya çıkmıştır. YÖK'ü değiştirerek üniversitelerin üst yönetimi, rektörler, dekanlar değiştirilecek. Arayış budur. Onun için dönüp dönüp tekrar 'YÖK' diyorlar. YÖK kavgası Türkiye'nin geleceği kavgasıdır. Türban konusu çıktığı zaman bekleyin gelecekte bu işi çözeceğiz diyorlar. Ne ile çözeceksin? İç hukuk, dış hukuk ortada" şeklinde konuştu.

Hükümetin yargıyı da kontrol altına almak istediğini ifade eden Baykal, "Buna karşı toplumu uyarmak, böyle bir ihtimalin ortaya çıkmaması için Türkiye'nin demokratik güçlerinin duyarlılığını sağlamak öncelikle bizim, hepimizin görevidir. Biz Türkiye'ye bunu anlatmaya çalışıyoruz" açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin yeni parlamento tarafından yapılması gerektiğini savunan Baykal, seçimlerin 4 yılda bir yapılmasının fiili bir zorunluluk olduğunu kaydetti.

Günün Önemli Haberleri