Baykaldan CHPye asker uyarısı
Abone olAskerle polemiğe giren CHP tavrını yumuşattı. Eleştirisini ironik bir dille sürdürdü ama geri adım attığı belliydi. Bakın Öymen ne dedi?
Baykal uyardı. YAŞ kararları ve Büyükanıt'a alınan
araçla ilgili askerle sıkı polemiğe giren CHP geri adım attı...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, ''Silahlı
kuvvetlerimizde, ihracı gerektiren hiç bir subay ve astsubayın
bulunmamasından ancak memnuniyet duyarız. Hiç kimse CHP'nin
tutumunu yanlış yorumlamasın. CHP'nin darbe yanlısı olduğu
iddiaları ne kadar yanlışsa, Silahlı Kuvvetlerimizi, gerekli
gereksiz karşısına alma eğilimi içinde olduğu da o denli
yanlıştır'' dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, gazetecilerin Yüksek Askeri
Şura (YAŞ) toplantısında ihraç kararı alınmamasına ilişkin sorusuna
Öymen, ''Silahlı kuvvetlerimizde, ihracı gerektiren hiçbir
subay ve astsubayın bulunmamasından ancak memnuniyet
duyarız'' yanıtını verdi.
BİZ MEMNUNUZ BAŞBAKAN BİZDEN MEMNUN
Hiçbir askeri görevlinin disiplin durumunun, görevinden
ayrılmasını gerektirecek düzeyde olmamasından memnunluk duymayan
kimsenin bulunmayacağını belirten Öymen, şunları söyledi:
''Memnunluk duyanların başında da Sayın Başbakan
gelir. Çünkü eğer ihraç kararı olsaydı Sayın Başbakan'ın
da bir karar vermesi gerekirdi. Yola devam mı? Yoksa bu
sefer değişiklik yapıp şerh koymaktan vaz mı geçecekti?
Ümit ediyoruz ilerde de böyle bir tercih yapmak zorunda kalmaz ama
daha sonraki YAŞ toplantılarında böyle bir zorunluluk çıkarsa Sayın
Başbakan'ın ne yapacağını izleyeceğiz.
DEMEK Kİ KİMSE İHRAÇ EDİLECEK HATA
YAPMAMIŞ
Anayasa Mahkemesi'nin kararından sonra Başbakan'ın aynı yola mı
devam edeceği, başka bir yola mı gireceği öğrenilecekti ama bu defa
böyle bir durum ortaya çıkmadığı için Başbakan'ın ne karar
vereceğini öğrenememiş olduk. Yine de TSK'dan hiçbir görevlinin
ihraç edilmemesinden memnuniyet duyarız. Demek ki TSK'da hiçbir
askeri yetkilinin disiplin düzeyi, ihraç edilecek duruma
gelmediğini gösterecek düzeye yükselmiştir.''
TSK'nın Türkiye'nin en hassas görevini yapan kuruluş olarak birlik
ve bütünlük içinde çalışmasını arzu ettiklerini vurgulayan Öymen,
şöyle devam etti:
CHP DARBE YANLISI DEĞİLDİR
''Bizim Kuzey Irak operasyonuyla ilgili daha önceki
eleştirilerimiz de doğrudan ve direkt olarak hükümete yönelikti.
Bizim muhatabımız hükümettir. Söyleyecek bir şey olduğunda da
doğrudan hükümete söyleriz. Hiç kimse CHP'nin tutumunu yanlış
yorumlamasın. CHP'nin darbe yansısı olduğu iddiaları ne kadar
yanlışsa, silahlı kuvvetlerimizi gerekli gereksiz karşısına alma
eğilimi içinde olduğu da o denli yanlıştır.''
BAYKAL'DAN KURMAYLARINA UYARI İDDİASI
Öymen, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın parti
kurmaylarına, ''TSK'ya yönelik açıklama yapmamaları
konusunda telkinde bulunduğuna'' yönelik haberlerin
hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:
''Sayın Genel Başkan'ın sözleri partimizi bağlar. Genel
Başkanımızın ne söylediği kadar, ne söylemediği de önemlidir. Neler
söylemediğine de dikkat etmek lazım. Gayet tabii ki bir
siyasi partinin her düzeydeki yetkilisi, ülkede gördüğü sorunu dile
getirme hakkına sahiptir. Bunu kimse yanlış yorumlamasın. Bu,
arkadaşlarımızın TSK'yı rencide etme amacını güttüğü şeklinde
yorumlamasın. Özellikle ben, mesleğim itibariyle zırhlı bir aracın
güvenlik açısından taşıdığı önemi çok iyi biliyorum. Bazı
çok değerli meslektaşlarımız zırhlı araç olmadığı için hayatlarını
verdiler. Güvenlik açısından alınması gereken tedbirlerin
mutlaka alınması gerekir. Bunu takdir etmek ilgili kurumlara
aittir.''
REKTÖR ATAMALARI
Öymen, rektör atamalarına ilişkin soruya da şu yanıtı verdi:
''Sayın Cumhurbaşkanı'nın tarafsız, ülkenin gereklerini her şeyin
üzerinde bulunduran, öğretim üyelerinin tercihlerini göz önünde
bulunduran cumhuriyetçi, laik, Atatürkçü adayların seçilmesine
büyük bir özen gösteren bir yaklaşım sergilediğini maalesef
söyleyemiyoruz.
Seçilenler içinde bazı siyasi partilere yakın görünen,
yakınığıyla tanınanlar var. Hele bazı durumlarda Dokuz
Eylül Üniversitesi'nde olduğu gibi çok açık farkla arkadaşları
tarafından birinci sırada gösterilen bir rektörün atanmayıp, bu
göreve bir siyasi partiyle ilişkisi, akrabalığı olduğu iddia edilen
kişinin atanması dikkat çekici oldu.
Aynı sorunu Akdeniz, Gazi, Dicle üniversitelerinde de yaşadık. Pek
çok üniversitede yapılan atamalar toplumun vicdanını rencide
etmiştir.''
KAPATMA DAVASINA MAÇ BENZETMESİ
AK Parti hakkındaki kapatma davasının sonucu ve sonrasındaki
gelişmelerin sorulması üzerine de Öymen, şu görüşleri dile
getirdi:
''Kapatma davası ile maç bitmedi. Maçın ilk yarısı bitti.
İlk yarıda AKP bir gol yedi ve bir sarı kart gördü. Maçın daha
ikinci yarısı var. İkinci yarıda aynı hataları yaparsa,
gene laiklik karşıtı eylemlerine devam ederse, ikinci bir sarı kart
görmesi ihtimali her zaman mevcuttur. İktidara, 'Bundan sonra
başıma bir sıkıntı gelmez' rahatlığı içinde olmamalarını tavsiye
ediyoruz. Yaptıkları hataları tekrarlamasınlar.''