Baykaldan can alıcı soru!
Abone olBu soru bugüne kadar hep sorulmuştu ama hep cevapsız kaldı. Bu kez Baykal Meclis kürsüsünden sordu. Cevabı gerçekten çok önemli;
İNTERNETHABER
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Meclis'teki grup konuşmasında Ak Parti'ye yüklendi.
Başbakan'a seslenirken ikinci bir Kamer Genç vakası yaşandı. Baykal atasözünü karıştırınca kendisi de güldü...
Konuşması boyunca tüm yaşananların temelinde Ergenekon davası yattığını savundu. "Kurumlar arasında bir çatışma yok, sadece hükümetin kurumlara saldırısı var" dedi.
Can alıcı soruyu ise Cemil Çiçek'e sordu: Erzincan savcısına bu işi (İsmailağa cemaati soruşturması) takip etmeyin diye telefon açtın mı açmadın mı?
2010 DAHA İYİ BİR YIL OLSUN
Umuyorum 2010 yılı Türkiyemiz için bütün insanlık için daha güzel gelişmelerin yaşandığı bir yıl olur. 2009 yılı çok büyük üzüntüleri yaşadığımız bir yıl oldu.
TEKEL işçilerinin maruz kaldığı haksızlıklar, itfaiyecilerin şikayetleri, ulaştırma işçilerinin şikayetleri, eczacıların problemleri bütün bunlar demokratik bir toplumun doğal süreci içinde yer almaya başlıyor. Bu manzara karşısında iktidar korkutma yıldırma denemeleri yapıyor ama başaramıyor. İnsanları copla ya da gaz sıkarak yüzlerine gözlerine inançlarından haklarından mahrum bırakmanın yollarını arıyor.
KEDİYİ CİĞERE TESLİM ETMEYİZ
Biraz önce Başbakan çıkmış, ana muhalefet lideri TEKEL işçilerine gidiyor diyor. Elbette gidecek elbette. TEKEL işçileri yan geliyor yatıyorlar, yatanlara para yok iş de yok diyor. Kim diyor Başbakan diyor? Kime diyor, kendisi yetim bırakılmış olan TEKEL işçilerine bunu söylüyor. Türkiye’de yetimin hakkının korunmasına ihtiyaç var ama bu hakkı koruyacak olan Başbakan değil. Önce kendisi yetim hakkı yemekten vazgeçmeli... Kediyi ciğere teslim etmeyiz... (Gülüyor, düzeltiyor) Ciğeri kediye teslim etmeyiz! Kediyle ciğer yan yana gelince karışıyor!...
BAŞBAKAN 2001'DE NE DEMİŞ?
2001 yılında, TEKEL işçilerinin sergiledikleri bir eyleme katılıyor ve onları alana inmeye çağırıyor. Diyen kim şimdiki Başbakan Yardımcısı. Gelin, sizin meselenizi haykıracağız diyor. Sayın Arınç sizin önünüzde ben yürürüm diyor. 2001’de bunu söylüyorlar, 2010’da geldiğimiz nokta bu. Yanlış özelleştirme yaptınız. Bu konuda senin söz söylemeye hakkın yok.
DOĞALGAZA NİYE ZAM GELMEDİ?
2010'a zamlarla girdik. Her şeye zam geldi ama doğalgaza zam gelmedi. Her şeye zam yapıldı da doğal gaza zam yapılmadı. Niçin yapılmadığını da Çalışma Bakanı açıkladı: “Baykal doğalgaza zam yapılacak dedi, o yüzden Ocak’ta değil Şubat’ta zam yapacağız” dedi.
AKP VATANDAŞTAN ÇIKARIYOR
Bu zamlar yanlış ekonomi politikasından çıkıyor. Ekonomimiz büyük açıklar verdi. Tabi bu açıkların bir yerde kapatılması lazım. AKP’nin harcamalarını vatandaştan çıkarıyorlar.
HÜKÜMET HASTANIN CEBİNE EL ATTI
AKP'nin vatandaşa parasız sağlık götürme iddiası tamamen ortadan kalkmıştır. Artık sağlık parasız değildir. Planlanan değişiklik yeni sorunları da beraberinde getirecek. Hükümet ilaç fiyat farkları ve muayene ücretleriyle hastanın cebine el atmıştır.
İŞLER KARIŞIYOR
Herkesin ortak kanısı Türkiye'nin artık böyle devam edemeyeceğidir. Görülmemiş bir kaos ortamı ortaya çıkmıştır ve ülkemizin en önemli kurumları birbirlerine karşı güvensizlik ortamı olarak nitelendirilen bir çatışmanın tarafı olmuştur. Nitelendirilen diyorum, çünkü ben öyle düşünmüyorum. Devletin kurumları el ele kendi işini yapacak! Yargı yargıyı, ordu orduyu, hükümet hükümeti yönetecek. Bunları karıştırmaya başlayınca işler karışır.
SARI ZARF TERTİP ÇIKTI
Tüm bunların temelinde Ergenekon davası olduğuna inancım gittikçe artıyor. Hatırlıyor musunuz? Atabey soruşturmasında Genelkurmay'ın önünde gazetecilere bir sarı zarf verildi. İçinde dudak uçuklatacak iddialar var. Olayın biraz üzerine gidildi. Zarfı veren polis, olay da tertiptir.
DURSUN ÇİÇEK'E NE OLDU
Dursun Çiçek işi ne oldu? Islak imza işi ne oldu? Bize göstermeyin, öbür mahkemeyegösterin. Bu işin uzmanı başka bir kurula inceletin. Ne oldu bu ihbarı yapan zat? Nerede bu kişi? Siz suikasti falan bırakın bunları takip edin ya! İşin ucu bu? Ne oldu? Dursun Çiçek yerinde... Başbakan dava açtı! Böyle hukuk olur mu? Böyle Türkiye olur mu? Böyle iktidar olur mu? Kötü olan böyle iktidar olursa, böyle Türkiye olur...
CEMİL ÇİÇEK'E KRİTİK SORU
TOKAT'TAKİ EYLEMİ PKK'NIN YAPTIĞINI KABUL EDEMEDİLER
Bu isyanları, bu feryatları, bu acıları duymazlıktan mı geleceğiz? Daha yakın bir tarih, Tokat'taki 7 askerin şehit edilmesi... Bu olay karşısında hükümetin takındığı tavrı hatırlıyorsunuz!.. Kimse bunun PKK tarafından yapıldığına inanmak istemedi. "Olay göründüğü gibi olmayabilir' diyen bir yaklaşım sergiledi. Sayın Cumhurbaşkanı Tokat'taki olayın yer, zaman ve şekline dikkat çekti. Başbakan açıktan provokasyon diyor. Ve Arınç milliyetçi duygularla siyaset yapan partilerin işini kolaylaştıracak eylemi akıllıca planlamışlar diyor. Bir diğeri "karanlık güçler düğmeye bastı" diyor. Çelik 'danıştay saldırısında da böyle yaptılar" diyor. Evet Danıştay saldırısında da siz böyle yapmıştınız. PKK kabul etti ama diyor başbakan Taktik olabilir diyor.
ONUR İNTİHARLARI
Komutanlara suikast iddiası... Olaya karıştığı söylenen kişi gözaltına alındı, serbest bırakıldı, daha sonra yeniden alınmak istedi ve intihar etti. Bu intihar da incelenmeli... Altında onur arayışı yatıyor. Benzer bir olay Van'da yaşandı. Hakkında 200 küsür yıl hapis istenen rektör intihar etti, ardından davadan beraat etti. O albay intihar etmeden "sizin başınızı eğecek bir şey yapmadım. Benim durumum belki benim durumumdakilerin aydınlığa çıkmasına yardım eder" diyor.
ARINÇ'A SUİKAST İDDASI
Arkasından bir baktık Arınç'a suikast iddiası... Bu iddia ortaya atıldı, Arınç hemen muhalefeti suçladı... 'Siz Türkiye bölünüyor diyorsunuz, insanları tahrik ediyorsunuz, bak bize suikast yapılıyor" dedi. Susun diyordu bize. Ne oldu? Anlaşıldı ki Amerika'dan gelen bir ihbar var. Gözaltına alınan 8 asker bırakıldı. Genelkurmay'ın açıklamasına başbakan yardımcısı tevil yoluyla itiraf dedi. Ankara sokaklarında herkes birbirinden kuşkulu. Yargıç olayı izlemek için tahliye olan 8 kişinin çalıştığı yere girmeliyiz diyorlar. Şimdi orada o çalışma devam ediyor. Bir kozmik soruşturma Arınç'ın intiharıyla (Düzeltiyor) Arınç'a yönelik suikast girişimiyle başlayan bir süreç!..
KOZMİK PATATESLER ÇIKTI
Mahkeme uzatmayın diye karar alıyor, soruşturmayı götüren hakim takip edildiğini düşünüyor. Bir telaş! Emniyet güçleri takip ettiği iddia edilen askeri araçları inceliyor. Araçtan kozmik patatesler çıkıyor.
Bu manzara ibret alınacak bir manzara... Herkes bakınca eyvah kurumlar birbirine giriyor diyor. Ben öyle düşünmüyorum. Kurumlar birbiriyle çatışmıyor, hükümet bazı kurumlarla savaşıyor. Yargı kime savaş açmış durumda, silahlı kuvvetler kime savaş açmış. TSK sinmiş savunmaya çalışıyor. Çatışma yok, saldırı var.
CEMİL ÇİÇEK'E SORU
Diyorlar ki ortada kurumlar arası çatışma yok! Hukuk işliyor! Nerede hukuk işliyor allahaşkına! Daha dün jandarmanın dinleme yetkisi kaldırıldı. Diğerlerininki duruyor. Hükümet öyle istiyor. Hukuk istiyorsa, bir soruşturmayla ilgili olarak devletin bakanı, başbakan yardımcısı soruşturma yapan savcıya telefon açıyor da vazgeç bu davadan diyor. Sayın Cemil Çiçek'e soruyorum. Erzincan savcısına bu işi takip etmeyin diye telefon açtın mı açmadın mı? Başbakan bize yargıya müdahale etmeyin diyor, senin bakanın müdahale etmiş. Bu ne biçim iş! (Erzincan Cumhuriyet Savcısı İlhan Cihaner'in iddiasına göre Cemil Çiçek'in kendisine telefon açarak İsmailağa soruşturmasından tutuklananların serbest bırakılmasını istemişti)