Baykal'dan cami-cemevi projesine destek
Abone olCHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal cami cemevi projesini desteklediğini açıkladı.
İNTERNET HABER- Bin yıllık
kardeşliği pekiştirmek için önceki gün Ankara'da temeli atılan
"Cami-Cemevi Kültür Merkezi" projesine bir destek de CHP eski Genel
Başkanı Deniz Baykal'dan geldi.
CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin'i makamında ziyaret eden Baykal, burada basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Ankara'da aynı avluda kurulacak cami ve cemevinden oluşan
külliye, ayrıca ABD'nin Suriye'ye yapacağı müdahaleyle ilgili
soruları cevaplandıran Baykal, söz konusu iki ibadethanenin yan
yana bulunmasında bir sakınca olmadığını, bilakis bu durumdan
memnun olacağını ifade etti. Devletin uzun yıllar cemevi konusuna
temkinli yaklaştığını belirten Baykal, şunları söyledi:
"Cemevi, öyle anlaşılıyor ki son dönemlerde giderek yaygın bir
şekilde bir kısım vatandaşımızın bir ibadethane olarak, bir
dayanışma ve buluşma merkezi olarak cem etme, cemaat oluşturma;
cami lafı nereden geliyor? Cemden geliyor. Cami, cem bir farkı yok.
Buluşma beraber olmalı. İbadet yalnız da yapılır ama ibadetin
topluca yapılma ihtiyacı da var. Herkesin birbirini görmesi ve
birbirinden güç alması, varlığına tanık olması, birlikte ibadet
etmenin yaratacağı manevi hazzı yaşaması bir ihtiyaçtır. Cumalarda
topluca ibadet uygulaması vardır. Cemevi de kendi anlayışındaki
insanlarımızın bu ihtiyaçlarının karşılanması için yapılan bir
mekandır. Devlet, bununla problemli bir ilişki içindeydi. Uzunca
bir süre, yani olmasın falan. Yavaş yavaş şimdi bir esneme
görüyorum. Gelinen noktada evet cemevi olabilir ama biraz ürkek
denilmiş. Demiş ki caminin yanında ise olabilir, yani buna da gerek
yok. Yanında olabilir, yanında olmasına kimsenin itirazı yok.
Havranın yanında da olabilir, kilisenin yanında da olabilir. Cemevi
ile caminin arasında böyle bir ayrım olmadığını hepimiz çok iyi
biliyoruz. Böyle bir kutuplaşma söz konusu değil ama beraber de
olabilir, ayrı da olabilir. Bu bahsedilen oluşumu, cemevlerinin de
meşru, makbul, halkımızın benimsediği ibadethane olarak devletin
kabul etmeye başladığının bir ifadesi olarak görüyorum. Bu açıdan
memnuniyet duyuyorum ama bunu bir dayatma haline dönüştürmemek
gerektiğine de kısaca işaret ediyorum. Dediğim gibi de beraberliğe
de itiraz etmeden."
Geçen pazar günü ABD'nin Suriye'ye yapacağı askeri müdahale
hazırlığıyla ilgili yaptığı açıklamalarında haklı çıktığını
belirten Deniz Baykal, Suriye konusunda silahlı müdahaleyle kimyevi
silah kullanma gibi insanlığın reddettiği bir cephaneyi kimsenin
kullanmasına müsaade edilemeyeceğini anlattığını söyledi. Bu konuda
savaş yerine BM Güvenlik Konseyi önceliğinde Suriye'nin elindeki
kimyevi silahların toplatılmasını önerdiğini aktaran Baykal, "Bu
tablo karşısında yapılması gereken konu kimyevi silahların
kullanılmasını engellemekse yapılması gereken şey, derhal
Suriye'nin elindeki kimyevi silahların teslim edilmesi,
uluslararası bir heyete ve uluslararası heyetin alacağı kararla
Suriye'ye elindeki silahları teslim edeceksin denilmesidir. BM
Güvenlik Konseyi ve Rusya'nın buna ikna edilmesidir." şeklinde
konuştu.
Türkiye'nin bu konuda uluslararası heyetlerle görüşerek inisiyatifi
eline alması ve mutabakat oluşturması gerektiğini söyleyen Baykal,
kimyevi silahların derhal uluslararası otoriteye tesliminin
sağlaması gerektiğini kaydetti. ABD'nin muhtemel harekât hakkında
geçen pazar günü yaptığı önerinin bugünlerde dünya arenasında kabul
gördüğünü ve savaş seçeneğinin askıya alındığını belirten Baykal,
"Şimdi bu süreç işliyor. Suriye krizi yeni bir aşamaya girmiştir.
Suriye krizini yeni aşamaya sokan bu öneridir. Vurma, uluslararası
koalisyon kurma hepsi bir kenara atılmış, hangi öneri etrafında
biraraya gelinmiştir? Suriye kimyevi silahları teslim edecek, ABD
de vurmayacak. Böyle bir projeyi, uluslararası çevreler telaffuz
etmeden biz Türk siyasetçisi olarak paylaşmıştık, bu dikkatten
kaçtı." dedi.
Bir diğer soru ise Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün
CHP'ye tekrar gelmesi ve İstanbul Büyükşehir belediye başkan
adaylığıyla ilgili oldu. Geçen cumartesi CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu ile birlikte İzmir'e aynı uçakta geldiklerini ve
birçok konuda görüş alışverişinde bulunduklarını aktaran Deniz
Baykal, ancak bu konuda bir görüşmeleri olmadığını söyledi. Bu
konuda yapılacak bütün açıklamaların dedikodu olduğunu
vurgulayarak, "Dedikodularla ilgili değil işim. Dedikodularla
ilgili yorum yapmak, dedikodularla ilgili açıklama yapmak,
dedikoduya katkı yapmaktır. Ben ne dedikodularla meşgulüm ne de
katkı yapma niyetindeyim. Her şey çok açık, dedikodu yapmamızı
gerektiren bir tabloyla karşı karşıya değiliz. Genel başkanla
yolculuk başından sonuna kadar her şeyi konuştuk. Bütün iç dış
sorunları, adaylıkları; hiç onunla ilgili bir şey sormadım ve genel
başkan da her konuda açıklama yaptı, beni bilgilendirdi. Genel
başkanın gündeminde böyle bir meseleyi görmedim. Benim gündeminde
de olanları, dedikodular insani hayatın bir parçasıdır. Reel
gelişmeleri gerçekleştiremediği insanlar dedikodu yapar. Bunu
söyleyemeyince bol laf, sisli buğulu bir atmosfer, bunu yaratmak da
çeşitli çevrelerin, adı geçen çevrelerin dışında da hesabı oluyor.
Dedikodu yapanlara da selam olsun, onlara da saygılı olalım. Ben
dedikoduyla meşgul değilim. Dedikoduyla ilgili açıklama yapmak,
yeni değerlendirme yapmak dedikoduya katkı yapmaktır, yapmak
istemiyorum." diye konuştu.