Baykaldan askere örtülü mesaj
Abone olCHP lideri skandal belgeyle ilgili neden 3 gün sustu. Başbuğ'u istifaya davet etti mi? Belge hakkında ne düşünüyor? Tüm bunları açıkladı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Taraf gazetesinde
yayımlanan irtica eylem planı belgesiyle ilgili 3 gün sonra
konuşmuştu. CHP lideri gelişmeleri değerlendirdiğini ve erkenden
konuşanların bugün boşlukta kaldıklarını söyledi.
Gazeteciler Baykal'a Başbuğ'u istifaya davet edip etmediğini de
sordular. "bir enfeksiyon vaziyeti varsa bu enfeksiyonun
sorumluluğu da elbette değerlendirilmelidir. Gereği yapılmalıdır,
ama söylediğiniz gibi kaba bir bağlantı ve değerlendirme benim
ağzımdan yapılmamıştır" dedi.
GÜNDEMİ ALTÜST EDEN |
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Deniz Baykal
başkanlığında toplandı. Baykal, toplantının
ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Taraf gazetesinde yer alan belgeyle ilgili idari ve hukuki
soruşturmaya ilişkin soruları yanıtlayan Baykal, idari ve hukuki
soruşturmanın birbirinden farklı olduğunu, hukuki soruşturmanın
altında belgenin gerçek olduğu varsayımının bulunduğunu
belirtti.
BELGE GERÇEK Mİ?
Baykal, "Bence ilk aydınlığa kavuşturulması gereken konu,
bu belgenin geçerli, itibar edilebilir bir belge olup
olmadığıdır" dedi.
Konuya ilişkin resmi faaliyet sürdüren mercilerin elinde belgenin
fotokopisinin olduğunun anlaşıldığını ifade eden Baykal, olayın
netleşmesi için orijinal belgenin ortaya çıkarılması gerektiğini
söyledi.
CHP Genel Başkanı Baykal, poliste belgenin orijinalinin olduğunun
söylendiğini ifade ederek, eğer böyle ise bu belgenin bir an önce
adli sürece dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.
TÜRKİYE DARBEYE ŞERBETLENDİ
Gerçeğin ortaya çıkarılmasının devlet organları arasında
tartışma yaratılmaması için son derece gerekli olduğunu vurgulayan
Baykal, "Yarın bu belge sahte çıkarsa, bu açılan dava ne olacak?
Kime şikayet edeceğimizi bilmemiz lazım" dedi.
Türkiye'de tüm kesimlerin sorunların darbeyle çözülemeyeceğini
artık gördüğünü belirten Baykal, "Türkiye darbeye karşı
şerbetlendi. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki darbe sorunlara
çözüm değildir. Türkiye darbeye karşı şerbetlendi de
belgeye karşı şerbetlenmedi. Bir belge ile darbeyle elde
edilebileceklerden çok daha ileri sonuçlar elde ediliyor.
Bir belge koyuyorsunuz ortaya 70 milyon yönlendiriliyor.
Belge doğru mu, değil mi? Bunlar kaybolup gidiyor. Bir
belge, aklı, vicdanı, sağduyuyu yönlendiriyor. Türkiye buna
şerbetli değil. Herkes belgenin etkisi altına sokuluyor. Türkiye'de
buna karşı bir duyarlılık geliştirme ihtiyacı vardır" diye
konuştu.
NEDEN 3 GÜN SONRA
KONUŞTU?
GENELKURMAY BAŞKANI İSTİFA ETSİN
Mİ?
NEDEN 3 GÜN SONRA KONUŞTU?
Belgeye ilişkin haberin yayınlanmasının ardından CHP'nin
gelişmeleri değerlendirerek 3 gün sonra konuya ilişkin açıklama
yaptığını hatırlatan Baykal, "Genelkurmay'ın bilgisi
dahilinde hazırlanmış bir belge muamelesi yapanlar bugün boşlukta
kalmışlardır" ifadesini kullandı.
Genelkurmay Başkanlığı'nın bazı mensuplarınca kurum dışında böyle
bir belgenin hazırlanmış olma ihtimalini de değerlendiren Baykal,
bu ihtimalin gerçek olup olmadığının anlaşılması için belgenin
orijinaline ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Baykal, "Belgenin orijinali lazımdır. İddia sahibi kimse,
koysun belgeyi ortaya araştırılsın" diye konuştu.
Deniz Baykal, olayın açıklığa kavuşturulmasının Türkiye'nin kolay
yönlendirilebilir bir toplum olmaktan çıkarılması için de büyük
önem taşıdığını belirterek, "Yarı resmi bir bulaşıklık
varsa onu da görelim, gereğini yapalım. Demokrasi içinde, hukuk
devleti içinde yapalım" dedi.
GENELKURMAY BAŞKANI İSTİFA ETSİN Mİ?
"Yarı resmi bulaşıklık"tan ne kastettiğinin ve "Genelkurmay
Başkanı'nı istifaya davet edip etmediğinin" sorulması
üzerine Baykal, Genelkurmay Başkanı'na yönelik "istifa
etmelidir" şeklinde bir ifadesinin bulunmadığını
belirtti.
Baykal, "Bu bahsettiğiniz bağlantının kurulmasının gereği mutlaka
yapılmalıdır diye düşünüyorum. Gereği nedir? Bir, gereği bu
bağlantılı olan kişilerinin tümünün derhal yargıya sevk edilmesi ve
hukuk süreci içinde gerekenin yapılmasıdır. İki, böyle bir
bağlantının ortaya çıkması hangi yanlışlıkların sonucunda
gerçekleşmiştir konusunda elbette bir değerlendirmenin kurum içinde
mutlaka yapılması zorunluluğu ortaya çıkacaktır. Nerede hata
yapılmıştır, niye enfekte olmuşsa... Umarım olmamıştır. İnşallah
olmayacaktır, ama bir enfeksiyon vaziyeti varsa bu enfeksiyonun
sorumluluğu da elbette değerlendirilmelidir. Gereği
yapılmalıdır, ama söylediğiniz gibi kaba bir bağlantı ve
değerlendirme benim ağzımdan yapılmamıştır. Olayı bilmiyoruz ki
daha olup olmadığı belli değil" diye konuştu.
Baykal, gerçeklerin tüm açıklığıyla ortaya çıkması gerektiğini
vurgulayarak, "Elbette bir bağlantı varsa o bağlantı
sahipleri yargıda hesabını vermelidir, ama ortada bir zafiyet
gözüküyorsa o zafiyetin de değerlendirilmesi kendi içinde
yapılmalıdır. Hiç şüphe yok" dedi.
"Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, belgenin
sahte olduğunun ortaya çıkması halinde yaşananları tüm Türkiye'nin
göreceği" ifadesini kullandığını belirten Baykal, bu
durumda ne gibi gelişmelerin yaşanacağını merakla beklediklerini
ifade etti.
Baykal, "Bu çok temel bir noktadır. Türkiye'nin maruz kaldığı
tehdidin ne olduğunu ortaya koyacaktır. Ve bu, Türkiye'de pek çok
sürecin, hukuk süreçlerinin, siyaset süreçlerinin, medya
süreçlerinin çok ciddi bir şekilde değerlendirilmesi zorunluluğunu
ortaya koyacaktır. Şimdi bunların hepsi spekülasyon. Konuşulması
gereken, şimdi ciddi nokta bu belgenin aslının ortaya konulmasıdır.
Gecikmeden koyunuz. Biran önce Türkiye bunun doğru olup olmadığını
görsün. O belge doğru mudur, değil midir, ben bunu öğrenmek
istiyorum. Onu görelim, ondan sonra kafamızdaki soruları
konuşuruz" diye konuştu.