Baykal'dan açık tasfiye mesajı
Abone olCHP 13. Olağanüstü Kurultayı'nda seçilen Parti Meclisi, Genel Başkan Deniz Baykal başkanlığında toplandı. Baykal toplantı öncesi muhalifleri tasifiye sinyali verdi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 13. Olağanüstü Kurultay'da
herkesi üzen acı olaylar yaşandığını belirterek, ''CHP'de yaşanan
olayları siyasal olaylar gibi değerlendirmek haksızlık olur.
Şiddeti, yolsuzluğu siyasal bir olay saymak mümkün değildir.
Elbette CHP, ciddi bir siyasi parti olarak takınması gereken tavrı
takınır'' diye konuştu. CHP 13. Olağanüstü Kurultayı'nda seçilen
Parti Meclisi, Genel Başkan Deniz Baykal başkanlığında toplandı.
Baykal, toplantı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, CHP
olarak güç bir dönemi arkada bıraktıklarını belirterek, kurultayda
herkesi üzen acı olaylar yaşadıklarını ancak CHP'nin bu sıkıntıları
net bir siyasi iradeyle aştığını söyledi. Kurultayın, CHP'nin
istikametini yönetim kadrosunu liderini ve partinin temel
ilkelerini, ahlakını net bir şekilde bir kez daha ortaya koyduğunu
kaydeden Baykal, ''Aldığımız güçle önümüzdeki dönem CHP'yi bekleyen
görevleri en iyi şekilde yerine getireceğiz'' dedi. Baykal,
''Türkiye'nin yeni bir sıkıntılı dönemin içine girdiğini, dış
politikadaki gelişmelerin herkesi kaygılandırdığını'' ifade ederek
böyle bir dönemde CHP'ye düşen görevlerin farkında olduklarını ve
en iyi şekilde yerine getireceklerini ifade etti. Baykal,
gazetecilerin sorularını da yanıtlardı. Bir gazetecinin parti içi
muhalefete yönelik stratejilerinin ne olacağına ilişkin sorusu
üzerine Baykal, siyasal parti olduklarını ve ''siyasi partide
şiddet, baskın, kavga, vur-kır, yumruk, tekme olmayacağını''
söyledi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bizi bir siyasal parti
olmaktan çıkaracak, buna benzer uygulamaları doğal karşılamamız
mümkün değildir. Siyasal partide yolsuzluk olmaz. Yolsuzluklara göz
yummak, doğal karşılamak olmaz. Bazı siyasal partilerde olabilir
ama CHP'de olamaz. Biz CHP'de yolsuzluklara izin veremeyiz. Bu
bizim temel anlayışımızdır. CHP'de yaşanan olayları siyasal olaylar
gibi değerlendirmek bu açıdan haksızlık olur. Şiddeti, yolsuzluğu,
siyasal bir olay saymak mümkün değildir. Bunlar hiçbir şekilde
kabul edilemez. Elbette CHP, ciddi bir siyasi parti olarak
kendisine yönelik takınması gereken tavrı takınır. Ama bunu bir
siyasal muhalefete karşı tavır olarak anlamak doğru değildir. Bunun
siyaset dışı olduğunu herkesin kabul etmesi lazım. Biz hiçbir
şekilde buna göz yummayız. Ne kendi partilimizin şiddetini ve
yolsuzluğunu kabul ederiz ne parti içinde bize yandaş olanın
şiddetini ve yolsuzluğunu kabul ederiz. Biz siyasetten bu anlayışı
tümüyle kaldırmak istiyoruz. O nedenle üzerimize düşeni yaparız.''
Baykal, ''Söyledikleriniz ihraç sürecinin başlayacağı anlamına mı
geliyor'' sorusuna yanıt verirken de kendisinin bir temel ilkeyi
ortaya koyduğunu, partinin yetkili kurullarının somut olayları
kendi yetkileri içinde değerlendireceklerini söyledi. Baykal, ''Ama
bilinmesi gereken ana nokta şudur ki, şiddete, yumruğa, tekmeye,
saldırganlığa, yolsuzluğa göz yumamayız'' diye konuştu. Baykal,
Özel Kalem Müdürü Nesrin Baytok'un eşinin Şişli Belediyesi'nden
ihale aldığına iddialarının yer aldığı gazete haberinin
anımsatılması üzerine de ''Mahkemede görüşürüz onları'' karşılığını
verdi. YARGITAY'IN KARARI Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan
Baykal, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun laiklikle ilgili kararına
ilişkin soru üzerine, Türkiye'de laiklik ilkesinin öneminin,
değerinin her geçen gün daha da arttığını ifade ederek,
cumhuriyetin temel dayanağının, siyasetin, dinin ve etnik kimlik
anlayışının dışında şekillendirilmesi olduğuna dikkati çekti.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ''Bir ırk, kafatası, kan, mezhep dini inanç
devleti olmadığını'' vurgulayan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de yaşayan her vatandaşın dini inancına,etnik kimliğine
mezhebine en yüksek saygı gösterilmelidir ama devlet kesinlikle bu
anlayışın dışında olmalıdır. Bugün çevremizde yaşanan olaylar bu
ilkelerin ne kadar önemli olduğunu, bu ilkeleri sahiplenememenin
nelere yol açtığını her geçen gün bize daha acı bir biçimde ortaya
koyuyor. Önemli olan bu konudaki temel ilke konusundaki
anlayışımızdır, duyarlılığımızdır. Ona sahip çıkma irademizdir. Bu
iradenin, bu anlayışın ceza tehdidine gerek kalmadan insanlarımızın
anlayışının bir doğal uzantısı olarak sahiplenilmesi en güzelidir.
Türkiye düşünce özgürlüğünün en ileri ölçüde yararlandığı ve
düşünce özgürlü ortamında dinin, mezhebin, inançların ve etnik
kimliğin siyasete aktarılmasının uygun olmadığı konusunda tüm
toplumun ortak bir anlayışa sahip olduğu bir noktada olmasıdır.
İdeali budur. Yargıtay'ın aldığı karar böyle bir toplum olmamıza
doğru bir anlayışı ve Türkiye'nin bu aşamayı gerçekleştirdiği
konusunda bir umudu yansıtmaktadır. Yargıtay kendi sorumluluğu
içinde bu kararı almıştır. Hep beraber yaşayacağız, bunun haklı,
doğru çıkması en büyük temennimizdir.'' Baykal, bu karar
karşısında, cumhuriyetin temel bu ilkeleri sahiplenmemin,
savunmanın önemi ve değerinin daha da arttığını belirterek,
''Türkiye'nin 'ceza tehdidi kalktı hadi bakalım biz de etnik,
mezhepsel, dini kavgalara sürüklenelim' anlayışı içinde
girmeyeceğine, toplumumuzun bu anlayışı, bu olgunluğu ortaya
koyduğuna içtenlikle inanıyorum'' diye konuştu. CHP Merkez Yönetim
Kurulu ile Genel Sekreter ve Genel Sayman seçiminin yapılacağı PM
toplantısı basına kapalı olarak devam ediyor.