Baykaldan 16,5 milyon cevabı!

Abone ol

Erdoğan "16,5 milyon insana ihanet edemezdim" demişti. Deniz Baykal sayıyı artırdı. Bakın Erdoğan'ın kaç kişiye ihanet ettiğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Yargıya yönelik eleştirilerini dile getirirken "bunu söylemeseydim bana oy veren 16,5 milyon insana ihanet etmiş olurdum" diyen Erdoğan'a "sen o 16,5 milyon insan da dahil, 70 milyona ihanet ettin" dedi...

Baykal Meclis'teki Grup toplantısında şunları söyledi:

HÜKÜMET-YARGI SAVAŞI

Son günlerin temel konusu hükümetin yargıyla savaşı... Niçin böyle bir tartışmanın ortaya çıktığını biliyoruz? Türkiye ilk kez bu kadar derin yargı-hükümet çatışmasına sürüklenmiştir. Hiç kuşku yok ki Hükümetin Anayasayı kökten değiştirme çabası, yargıyı siyasete bağlama çabası nedeniyledir bu kavga. İktidar yargının bağımsızlığını içine sindirememiştir. Yargı ilk kez bunları söylemiyor. Kendini ilgilendiren konularda geçmişte de görüş bildirmiştir.

SANA OY VERENLER KAVGA İÇİN Mİ OY VERDİ

Başbakan dedi ki "ben bunları söylemezsem bana oy veren 16,5 milyona ihanet etmiş olurum". Demek istiyor ki, "yargıyla ben kavga etmiyorum, 16,5 milyon insan kavga ediyor." Bu kavga 16,5 milyon insanın kavgası, halkın kavgası değildir. Kavga başbakanın kavgasıdır.

70 MİLYONA İHANET ETTİN

53,5 milyon insan ne olacak? Sana oy verenler yargıyla kavga et diye mi oy verdiler... 5 yıllık dönemi tamamladın, o dönemde böyle bir şey yapmadın. Oyların yüzde 46,5'a çıktı. Şimdi o oyları kavga için bir dayanak haline getirirsin..

Sen o 16,5 milyon insan dahil, 70 milyona ihanet ediyorsun. Sen şahsi kavganı götürüyorsun. Gizli hesaplarının karşısında o kavgayı sen açıyorsun. Yaptığın yanlışların sonunda bu tablonun içine sürüklendin...

YARGIYI SİYASİLEŞTİRMEK İSTİYORLAR

"Yargı benim siyasi kontrolümde olsun" diye istiyorlar... Olmaz... Yargının tepe noktası Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu... Bunlar diyorlar ki, bu kurula Meclis'ten adam yerleştireceğiz. Olmaz...

Senin nasıl sınavda birinci olan çocuğu değil de 130. olmuş çocuğu hakim olarak atadığını biliyorum. Senin eline kimin "bunları hakim ata2 diye liste verdiğini biliyorum.

Yargı siyaseti yargılar. Amerikada en son Clinton yargılandı. Fransa'da, İsrail'de cumhurbaşkanları yargılandı. Bizde yargılanıyor mu? Bakanların arkalarında bir sürü dosya var. Yargılanıyor mu? Hayır...

NURİ BİLGE CEYLAN'A TEBRİK

Nuri Bilge Ceylan'ı aldığı ödül nedeniyle kutluyorum. Ödül alırken "yalnız ve güzel ülkeme" dedi... Ülkesini tutkuyla sevdiğimi belirtti... Hepimizin içindeki bir şeyleri dile getirdi. Çok mutlu oldum...Sayın Nuri Bilge Ceylan'ı bu sözleri nedeniyle de kutluyorum...

EKONOMİ KÖTÜ

Ekonomiye sahip çıkılmalıdır. Elimde bir risk analizi var. Büyüme, döviz kurları aşağıya doğru, enflasyon yukarı, faizler yukarı, güven endeksi aşağıya doğru, faiz dışı fazla hedefi aşağıya doğru, cari açık yukarıya doğru... Bu tablo karşısınde etkin önlemler almak lazımdır...

KAPATMA DAVASININ ETKİSİ YOK

Hükümetin acil eylem planında dile getirilenlerin hiçbiri gerçekleştirilmedi. Hükümet kendi hedeflerini bile gerçekleştiremedi.

Başbakan dün gazetecilere "AKP'nin kapatma davası ekonomiyi olumsuz etkiliyor. Bir an önce sonuçlansın bu dava" demiş. Burada doğru bir tespite ihtiyaç var. Evet ekonomi kötüye gidiyor ama bu kapatma davası nedeniyle mi? Rakamlara baktığımızda bunun hiç de böyle olmadığını, işlerin kapatma davasından önce kötüye gittiğini görüyoruz.

FINDIK ÜRETİCİSİNE İHANET

Fındık'ta çıkarlar çatışıyor. Fiskobirlik bir süre önce AKP yönetiminde olmadığı için devreden çıkarılmıştı. TMO alım yapmıştı. TMO alım yaparken iki yıl bu ürünü satmayacağız demişti. Bunun satılmayacak olması fındık fiyatlarını garanti altına alıyordu. Ama daha iki yıl dolmadan TMO elindeki fındığı satışa çıkardı. 3 milyon ile 4 milyon arasında satışa sunulacak ürün bir süre önce 5,3 milyona alınmış üründür. Satış ilanı yeni sezonu kötü etkiledi. Piyasadaki fındık fiyatı düşmeye başladı. Sezon bitene kadar TMO fındık satacak, üretici zor durumda kalacak. Fındık üreticisine ihanet edildi. X

GAP PROJESİ NEDEN ERTELENİYOR?

Bir süredir Hükümetin dikkatini GAP'a çekmeye çalışıyordum. Şu anda Başbakan GAP'tadır. Bundan memnuniyet duyuyorum. Acilen o bölgede kuraklıktan büyük sıkıntı çeken vatandaşa devletin el uzatması gerekiyor. Hükümetin bu yöndeki çalışmaları memnuniyet verdi. İkinci mesele GAP projesidir... Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde bir seri barajın yapılması ve o bölgedeki yaşamı derinden etkileyecek bir çalışmadır. Bugün Fırat üstündeki barajlar sistemi tamamlandı. 20 milyar kilowat saat enerji üretiyor. Dicle üzerindekilerden ise 7 milyar kilowat saat enerji geliyor. Sadece Fırat'taki barajlar sisteminden yola çıkarak bölgede 1 milyar 100 bin hektarın, Dicle üzerindeki barajlardan da 600 bin hektarlık arazi sulanabilir. Peki bu oldu mu? Hayır sadece 200 bin hektar sulamışız. Bunların derhal ihale edilmesi lazım. Bu Türkiye'nin yapamayacağı iş değil. En sıradan iş... Bunun fiyatı da atla deve falan da değildir... Suyu toplamışız, ovaya indireceğiz... 2,3 milyar dolarlık iştir. Neden erteleniyor?

ENERJİ DARBOĞAZI

Enerji piyasasını belirleyen kurallar tamamen değiştirildi. Bunun 6 yıllık uygulamasının kötü sonuçlarını artık görüyoruz. 2008 yılının temmuzundan itibaren asgari 3 yıllık bir gelecek için elektrik, su ve doğalgaz temininde çok ciddi aksamalar ve fahiş fiyat artışları bizi beklemektedir.

BAYKAL DİNİ İSTİSMAR ETMİYOR

Başbakan diyor ki, "ben söylersem tu kaka, Baykal söylerse alkış. Ben hadis söylersem herkes ayağa kalkıyor. Baykal söyleyince bir şey yok." Deniz Baykal dini istismar etmek için hadis söylemiyor. Deniz Baykal dini istismar edenlerin foyasını ortaya çıkarmak için hadis söylüyor.

BAŞBAKANIN ARKADAŞINA MAHKUMİYET

Bizim vekil arkadaşımız Mehmet Yıldırım'a, Cumhurbaşkanı seçimi sırasında Başbakan'ın en yakın arkadaşının, çocuklarını okutan arkadaşının rüşvet teklif ettiği ortaya çıktı. Bugün yargı mahkumiyet kararı verdi. Siyasetin iç yüzü apaçık ortadadır.

DEMOKRASİDE RAM OLMAK YOK

Biri diyor ki, "milli iradeye ram olacaksınız". Milli irade ne? 70 milyon mu? Hayır onun içinden iktidarı elinde bulunduran. Sana mı ram olacağız biz, Tayyip Erdoğan'a ram olacağız öyle mi? Demokraside ram olmak diye bir şey var mı? Hayır, demokraside hesap sormak var.

ERDOĞAN'IN ESKİ SÖYLEDİKLERİ

"AB temsilcisinin Türkiye'nin iç işlerine yönelik bir talebi olamaz. Biz nasıl başkalarına müdahale etmiyorsak, onlar da bize müdahale edemez. Bizi kimse şartlandırmaya kalkmasın." Bunu ben değil, Tayyip Erdoğan söylüyor. 2004'te Anadolu Ajansı'nın haberi... Şimdi "demirperde kalktı, herkes her şeyi söylüyor" diyor. 2004'de demirperde kalkmamış mıydı?

Günün Önemli Haberleri