Baykala o ölümcül soru sorulabilir mi?
Abone olEyüp Can, Monica Lewinsky skandalı sonrası medya ile Clinton arasındaki anlaşmasının nasıl bozulduğunu yazdı.
Hürriyet yazarı Eyüp Can, bugün köşesinde
Monica Lewinsky skandalı sonrası Amerikan medyası ile Başkan
Clinton arasındaki centilmenlik anlaşmasının nasıl
bozulduğunu anlattı.
Eyüp Can, "Monica Lewinsky skandalı patladığında Amerika'da
öğrenciydim. Bir derste Amerikan medyasının bu skandalı ele alış
biçimini inceledim." diyor ve takip ettiği
süreci "bir yıl boyunca Amerikan medyası Clinton-Monica
ilişkisiyle yattı kalktı." şeklinde yorumluyor.
Can,"ABD Başkanı Bill Clinton ne zaman Beyaz Saray'da bir ülkenin
lideriyle basının karşısına çıksa konu dönüp dolaşıp Lewinsky
skandalına geliyordu" diyor ve devam ediyor:
"Her defasında Amerikalı gazeteciler o en ciddi konuların
ve konukların arasında skandala ilişkin bir soru soruyor ve basın
toplantısının bütün seyri değişiyordu. Bir ara Clinton devlet
başkanları ile basının karşısına çıkmamayı bile düşündü. Ama
olamazdı..."
CLİNTON İLE CENTİLMENLİK ANLAŞMASI
Eyüp Can sonunda bulunan formülü de şöyle anlattı: "Beyaz
Saray'a akredite gazeteciler, Clinton yabancı devlet başkanlarını
misafir ederken soruşturmayla ilgili soru
soramayacaklardı..."
Ancak bu centilmenlik anlaşması bile işe yaramamıştı. Can köşesinde
6 Şubat 1998'de Beyaz Saray'da yapılan basın toplantısında
yaşananları şöyle anlattı:
"Clinton gayet rahat konuğunu ağırlıyor...
Konuk devlet başkanı iki ülke ilişkilerine dair çok ciddi
açıklamalar yapıyor...
Ve gerçekten de gazeteciler soruşturmaya ilişkin sorulardan uzak
duruyor...
* * *
Tam o sırada CNN Beyaz Saray muhabiri Wolf Blitzer elini
kaldırdı...
Clinton kendinden emin Blitzer'e döndü.
Blitzer en ciddi ses tonunu takınarak önce iki devlet başkanının
görüşmesine ilişkin kısa bir yorum yaptı, arkasından "Sayın Başkan
merak etmeyin misafirinizin yanında soruşturmayla ilgili bir şey
sormayacağım. Ben çok daha insani bir şeyi merak ediyorum"
dedi...
Ve Amerikan basın tarihine geçen o "ölümcül soruyu" sordu...
"Monica Lewinsky'nin hayatı bu olaydan sonra sonsuza kadar değişti.
Ailesinin hayatı da öyle... Merak ediyorum acaba bu durumla ilgili
siz ne hissediyorsunuz? Bir de şu an eğer bir şey söyleyecek
olsanız Monica Lewinsky'ye ne derdiniz?"
* * *
Clinton hiç beklemediği bir anda, hiç beklemediği birinden, hiç
beklemediği bir şekilde gelen bu ölümcül soru karşısında resmen
afalladı.
Uzun bir sessizlik oldu...
Sonra zoraki bir gülüşle Blitzer'e acı acı "That's good! That's
good!" diye seslendi.
"Sorun çok çok iyi ama şu an yorum yapmak istemiyorum"
diyebildi...
Medya günlerce Clinton'ın basın toplantısındaki o en çaresiz halini
yayınladı.
LEWİNSKY SKANDALI İLE BAYKAL KIYASLANAMAZ
"Lewinsky skandalı ile Baykal'ı CHP Genel Başkanlığı'ndan
hiç hak etmediği bir biçimde istifaya sürükleyen kaset skandalını
karşılaştıracak değilim." diyen Can, "iki olay,
iki ülkenin medyası ve iki toplum arasında elbette farklar var. Ama
Deniz Bey'in şu günlerde hiç aklından çıkarmaması gereken bir
gerçek daha var." diyor ve devam ediyor:
"Maalesef bu olay hiç beklemediği anlarda, hiç beklemediği
kişiler tarafından, hiç beklemediği şekillerde karşısına
çıkarılacak...
Baykal daha işin başında bunu düşünerek istifa etti.
Şimdi herkes "Geri dönecek mi?" diye soruyor...
Bence cevap Blitzer'in Clinton'a beklenmedik bir anda sorduğu
"Monica'nın hayatı sonsuza kadar değişti..." cümlesinde gizli."