Baykal'a göre tam AB üyeliği yok!
Abone ol17 Aralık'tan bu yana, Türkiye'nin AB yolculuğunu eleştiren Baykal, Olli Rehn'i kabul etti. AB sürecine de değinen Baykal'ın düşüncelerinde bir değişiklik olmadı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''AB'nin 17 Aralık zirvesindeki
kararının Türkiye'yi tam üyeliğe taşıyan bir karar olmadığı
gerçeğinin, hükümet ve kamuoyu tarafından yeni yeni anlaşıldığını''
söyledi. Baykal, CHP Genel Merkezi'nde AB Komisyonu'nun
Genişlemeden Sorumlu üyesi Olli Rehn ve beraberindeki heyeti kabul
etti. Deniz Baykal, görüşmenin ardından düzenlediği basın
toplantısında, Rehn'in bir tanışma ziyaretinde bulunduğunu ve
Türkiye'deki temasları hakkında bilgi verdiğini, kendilerinin de AB
ile müzakere süreci, reformlar ve demokratikleşme süreci hakkında
düşüncelerini ifade ettiklerini belirtti. ''Türkiye'de AB ile
ilgili konuların gündemden düşmüş gibi görünüm vermesinin altında
neler yattığına ilişkin değerlendirmelerini aktardıklarını''
kaydeden Baykal, ''Bu durumun sadece Türkiye'nin gereken adımları
atmakta gecikmesinden kaynaklanmadığını, onun dışındaki bazı
gelişmelerin, Türkiye'nin AB'ye yönelik heyecanını, hevesini,
coşkusunu ciddi şekilde etkilemeye başladığını, görüşmede bu hususa
dikkat çektiğini'' söyledi. Fransa'nın anayasa değişikliği yaparak
Türkiye'nin üyeliğini zorunlu referanduma götürme kararı almasının,
tam üyeliği güçleştirici bir unsur oluşturduğunu belirten Baykal,
ayrıca Fransa'da iktidardaki Halk Hareketi Birliği'nin (UMP)
kongresinde AB Anayasası'nın desteklenmesi kararının alınması ve
Türkiye'ye AB üyeliği yerine ''imtiyazlı ortaklık'' önerilmesi
görüşünün benimsenmesinin kendilerini tedirgin ettiğini dile
getirdi. Fransa'da iktidar partisinin kararını görüşmede gündeme
getirdiğini kaydeden Baykal, bu karardan duydukları üzüntü ile bu
kararın, Türkiye'nin Avrupa'daki geleceğiyle ilgili karmaşaya,
belirsizliğe etki yapmış olduğunu ifade ettiğini söyledi. ''AB
DERHAL NET AÇIKLAMA YAPMALI'' Bu konuda AB'nin derhal net bir
açıklama yapması gerektiğini belirten Baykal, ''Türkiye'nin AB ile
kuracağı ilişkinin tam üyeliğe yönelik olduğunu, bu konuda herhangi
bir tereddüdü uygun görmediğinizi açıklamalısınız dedik'' diye
konuştu. AB'nin 17 Aralık kararından sonra hemen herkesin, ''tamam
bu konu çözüldü, tarih aldık, artık tam üye olacağız'' umudu ve
anlayışı içine girdiğine ve bayramlar yapıldığına da dikkat çeken
Baykal, ''Şimdi yavaş yavaş, 17 Aralık'taki kararın hiç de öyle
olmadığı ve tam üyelik dışındaki bir ilişkiye bizi sürükleyebilecek
pek çok düzenlemenin yer aldığı yeni yeni anlaşılıyor. Bu noktalara
dikkatlerini çektik'' dedi. Baykal, görüşmede, yeni bir anlayış ve
proje etrafında Türkiye-AB ilişkisini canlandıracak, kamuoyunun
ilgisini yükseltecek somut adımlar atılması gerektiğini, bu konuda
ciddi bir çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu, Türkiye'nin tam üyeliğine
yönelik bir çalışma yürüttüğünü herkesin kabul etmesi, içine
sindirmesi ve bunu doğal karşılaması ihtiyacının olduğunu
söylediklerini de belirtti. Demokratikleşme konusundaki
anlayışlarını da ifade ettiklerini kaydeden Baykal, şöyle devam
etti: ''Türkiye'nin bir çağdaş toplum olma kararını çok önceden
almış olduğunu, aslında Cumhuriyet projesinin buna yönelik
olduğunu, bu doğrultuda dışarıdan hiçbir zorlama ve talep olmadan,
Türkiye'nin çok önemli yasa değişikliklerini, hukuk
değişikliklerini, sistem değişikliklerini kendi özgün tercihiyle
gerçekleştirmiş olduğunu hatırlattık. Türkiye'de demokratikleşme
süreci kesintisiz devam edecektir, (bundan kuşku duymayın) dedik,
(geri dönülemeyecek noktayı aştık) dedik. Türkiye, demokratikleşme
sürecini sürdürecektir, biz de bu gelişmeye katkımızı yapacağız hem
de gerçekleştirilmiş olan düzenlemelerin, reformların, yasal
açılımların uygulamada yakın takipçisi olacağız. Demokratikleşme
konusunda bizim kendi içimizde bir tereddüdümüz yok. Ama tam üyelik
konusu muğlak, müphem bir duruma sürüklenmemelidir, tam tersine
bunu netleştirmeye ihtiyaç vardır anlayışımızı ifade ettik.''
Rehn'in de görüşmeler ve takvim hakkında bilgi verdiğini ifade eden
Baykal, ''Bu çerçevede biz müzakere çerçevesiyle ilgili kararın
Haziran'da alınacağını öğrenmiş olduk ve revize edilmiş Katılım
Ortaklığı Belgesi'nin sonbaharda açıklanacağı ifade edildi. Bu da
hızlı bir ilişki takvimini ortaya koymuyor aslında'' dedi. Tarama
sürecinin de 3 Ekim'den sonra başlayacağının anlaşıldığını kaydeden
Baykal, ''Müzakerelere, tarama sürecini arkamıza almış olarak
başlama durumunda olamayacağız gibi gözüküyor'' dedi.