Baykal: Yolsuzluklar ortaya çıkıyor
Abone olCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında yine hükümete yüklendi. Baykal, AK Parti iktidarının Mavi Akım'da ülkeyi zarara uğrattığını öne sürdü.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AK Parti iktidarının Mavi
Akım'da doğalgaz fiyatının belirlenmesiyle ilgili olarak
gerçekleştirdiği yöntem değişikliği nedeniyle Türkiye'nin
milyarlarca dolar kaybettiğini öne sürdü. Baykal, partisinin grup
toplantısında, çok ciddi yolsuzluk dosyalarının biriktiğini
söyledi; yolsuzlukla mücadele önünde en büyük engeli oluşturan
milletvekili dokunulmazlığının derhal kaldırılması gerektiğini
savundu. Mavi Akım ile ilgili bazı iddialar nedeniyle Yüce Divan'da
yargılamanın devam ettiğine dikkati çeken Baykal, sözlerini şöyle
sürdürdü: ''Geçmiş iktidar, Mavi Akım dosyasıyla ilgili olarak
yargılanıyor da bugünkü iktidarın Mavi Akım dosyasının durumu
konusundaki tablo nedir? Mavi Akım'ı başkaları hazırladı onlar
şimdi Yüce Divan'da... Siz geldikten sonra ne oldu? Mavi Akım'daki
fiyat belirleme mekanizmasını değiştirdiniz. Türkiye bundan ne
kazandı, ne kaybetti? Bu konudaki dosya elimizin altındadır.
Türkiye, AKP iktidarının Mavi Akım'da doğalgaz fiyatının
belirlenmesiyle ilgili yöntem değişikliği nedeniyle milyarlarca
dolar kaybetmiştir. Bu, bir hukuki olay olarak değil, tek taraflı
bir lütuf olarak ortaya çıkmıştır. BOTAŞ, uluslararası tahkim için
başvurmuş, bir süre sonra niçin vazgeçmiş? Tam 5 saat Rus yetkili
ile Enerji Bakanı baş başa çalıştı ve ondan sonra 'Tahkime
gitmekten vazgeçtik biz anlaşarak belirleyeceğiz' dediler. Anlaşma
ile Türkiye milyarlarca dolar kaybetti. Anlaşmayı da piyasaya fiyat
indirimi olarak takdim ettiler.'' BOTAŞ'ın uluslararası tahkim
kararından vazgeçmesi ile ilgili olarak Enerji Piyasası Düzenleme
Kurulu'nun ''Hazine'ye zarar vermemesi'' şartıyla onay verdiğini
kaydeden Baykal, ''Anlaşma, ekleri önünde, Hazine'ye zarar veriyor
mu vermiyor mu baksana. Yani diyor ki 'Ben bunu onaylamak
durumundayım, zarar da verecek görünüyor. Ama kendimi korumak için
zarar vermemesi şartıyla onay verdiğimi söylerim'...'' dedi.
Bakanlıkların pek çoğunda, çok üzüntü verici yolsuzluk olaylarının
ortaya çıkmaya başladığını savunan Baykal, bunlarla ilgili
dosyaları biriktirdiklerini, günü geldiği zaman teker teker ortaya
çıkararak gereğini yapacaklarını söyledi. ''BAŞLARINA TAŞ
DÜŞSE...'' Deniz Baykal, TCK'nın basına yönelik bazı maddeleriyle
ilgili tartışmalara da değinerek, ''Bu iş olurken CHP ne yaptı?''
diye muhalefeti eleştirenler bulunduğunu belirtti. CHP'nin her
zaman olduğu gibi TCK konusunda da görevini tam yaptığını kaydeden
Baykal, ''CHP'nin yaptığı görev tam yansıtılmamış olabilir. O zaman
tam yansıtmayanların, şimdi 'CHP görevini yapmadı' diye şikayet
etmeye hakkı yok. Görev tam yapılmıştır, tutanaklar, Genel Kurul'da
yapılan konuşmalar bunun kanıtıdır'' diye konuştu. TCK'nın AB ile
ilişkiler bakımından ilgiyle izlenen temel bir yasa olduğunu,
çıktığı dönemde hiçbir engellemeye maruz kalmaması konusunda
kendilerine yönelik bir bekleyiş bulunduğunu ifade eden Baykal,
şöyle devam etti: ''Başlarına taş düşse, 'taşı CHP attı' diyecek
anlayışta olanlar var. Bu, bizim çıkardığımız bir yasa değil.
Basınla ilgili düzenlemelerde bizi de rahatsız eden pek çok yön
var. Basın özgürlüğü, demokratik rejimin, hukuk devletinin
güvencesidir. Yolsuzluklar ülkenin temel sorunu olmaya devam
ediyor. Yolsuzlukla mücadelenin en sağlam dayanağı elbette
basınımızdır, basın özgürlüğüdür. O nedenle basınımızı sıkıntıya
sokacak düzenlemeleri hiçbir şekilde kabul etmemiz söz konusu
değildir. TCK'nın basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeleri ile
ilgili olarak zamanında görevimizi yaptık bundan sonra da yapmaya
hazırız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.'' ''SUÇLULAR ÜLKESİ''
Konuşmasında, suç ve suçluluk tablosunun son dönemde ''vahim bir
gelişme gösterdiğine'' dikkati çeken Baykal, ''Türkiye, bir
suçlular ülkesine dönüşmeye başlamıştır. Suçluluk oranları kaygı
verici biçimde artmakta, bir suç patlaması yaşanmaktadır'' diye
konuştu. Bunun altında, ''izlenen ekonomik ve sosyal
politikaların'' yattığını söyleyen Baykal, bu sorunun sadece
alınacak polisiye tedbirlerle, yasal önlemlerle çözümlenemeyeceğini
belirtti. Suç oranları incelendiğinde 2004 yılından itibaren önemli
bir artış göründüğüne, bazı suçlarda bu artışın yüzde 60'lara kadar
vardığına dikkati çeken Baykal, özellikle İstanbul'da bir patlama
yaşandığını kaydetti. Çözüm için kalıcı önlemlere yönelmek
gerektiğini ifade eden Baykal, ''Erzak dağıtarak ya da Ramazan'da
iftar sofraları kurarak çözümün mümkün olmadığını'' söyledi.
TBMM'nin mutlaka konuya el atması gerektiğini, olayın artık
hükümeti aştığını savunan Baykal, polis teşkilatının ayağa
kaldırılması gerektiğini belirtti. Suç oranı artarken, yakalama
oranının azaldığını vurgulayan Baykal, vatandaşların artık
''başının çaresine bakma'' anlayışına doğru sürüklendiğini
kaydetti. Deniz Baykal, sorunun artık geçiştirilecek bir konu
olmaktan çıktığını da belirterek, ''Başbakanın, bakanların,
yetkililerin bu tabloyu Nevruz ateşinin üstünden zıplayarak örtbas
etmeleri mümkün değildir'' dedi.