Baykal: Türkiye karışabilir!

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan ile ilgili kararının "yeniden yargılanma" yönünde olmadığına dikkati çekerek, asıl kararı Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin vereceğini kaydetti. Baykal, yeniden yargılamanın Türkiye’yi karıştıracağını belirterek, "Önerimiz iktidarın teslimiyet anlayışından bir an önce çıkması ve kararın olanaklarını sonuna kadar kullanmak üzere harekete geçmesidir" dedi. Baykal, Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ve Yönetim Kurulu üyelerini kabulünde, gazetecilerin AİHM’in Öcalan kararına ilişkin sorularını yanıtladı. AİHM’in Öcalan’ın yeniden yargılanması yönünde bir karar almadığına dikkati çeken Baykal, şunları söyledi: "Alınan karar, Öcalan yargılaması sırasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) bazı maddelerinin ihlal edildiği ve yapılan yargılama usulüyle ilgili yanlışlıkların tespit edildiği yönündedir. Yargılamanın tekrar yapılmasına yönelik bir karar alınmamıştır. Usul eksiklikleri bulunduğuyla ilgili mahkeme tespitinin nasıl hayata geçirileceği, ne yapılması gerektiğiyle ilgili değerlendirme yapma hakkı, yetkisi Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ndedir. Hepimiz ve bütün dünya çok iyi biliyor ki bu yargılamayı tekrar ederek farklı bir yargı sonucuna ulaşmak söz konusu değildir. Yaşanmış olan olaylar bütün dünyanın gözü önünde yaşamıştır. Sanık dava sırasında suçlu olduğunu itiraf etmiştir, özür dilemiştir. Yeni bir delil ortaya atılması söz konusu değildir. Yapıldığı söylenen hukuki hataların kararın özünü değiştirici bir nitelik taşımadığı çok açıkça görülmektedir. Çeşitli hukuki eksiklikler tespit edilmiştir, ama bu eksikliklerin verilen kararı değiştirecek ağırlıkta olmadığı açıktır. Böyle bir manzara karşısında otomatik olarak mahkeme bu kararı almadığı halde yargı lamının yenilenmesi yoluna gidilecek olursa çok büyük yanlışlık yapılmış olur." "TARİHİ GERİDE BIRAKMAK İSTİYORUZ" Geçmişte çok acı olaylar yaşandığını, 15 yıl ülkenin bir kardeş kavgasına sürüklendiğini anlatan Baykal, bir yargı kararıyla bu kavganın noktalandığını söyledi. Baykal, şöyle devam etti: "Artık kardeş kavgasını sona erdirmek, kardeşlerin barışmasını sağlamak istiyoruz. Gerginlikleri ve tartışmaları ortadan kaldırmak istiyoruz. Tarihi geride bırakmak istiyoruz. Bu noktada ’bu yargılamayı bir daha yapın’ demek çok büyük bir sorumsuzluğu üstlenmek demektir. Türkiye’nin tekrar bu yargılamaya mecbur edilmesi, unutmak istediğimiz tarihin bizi tekrar kuşatmasına ve yaşadığımız acı olayların labirentleri içinde Türkiye’nin büyük sıkıntılar içine sürüklenmesi anlamına gelecektir. Çok yanlış olacaktır." AİHS’nin hukuk mekanizmasının yanına bir siyasi takdir mekanizması koyduğunu belirten Baykal, bu aşamada görevin Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nde olduğuna dikkati çekti. Baykal, "Siyasi takdir şunu gözetmek durumundadır, eğer yeniden yargılama olursa bir şey değişir mi? Alınan karar olayın özünün değiştirilmesini zorunlu kılacak nitelikte değildir. Buna rağmen yeniden yargılama talep edilmesi Türkiye’nin çok büyük sıkıntılar içine sokulması, Türk halkının rencide edilmesi ve Türkiye’nin AB ile ilişkilerine en büyük zararın verilmesi anlamına gelecektir" diye konuştu. Baykal, şunları söyledi: "Bütün bunlar Bakanlar Komitesi tarafından dikkat edilmesi gereken önemli konulardır. Bakanlar Komitesi’nin bunu takdir etmesini sağlayacak olan da Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir. Bu noktada bir sorun var maalesef bizim hükümetimiz böyle bir ihtimali aklının kenarından bile geçirmiş değildir, böyle bir ihtimale yönelik bir hazırlık içine girme gereğini duymamıştır. Hükümetin birden bire yeniden yargılanmaya Türkiye’yi hazırlama çabasına girmiş olması tam bir teslimiyet içine sürüklenmesi anlamına gelmiştir." Baykal, AİHS’nin verdiği bir imkanın en iyi şekilde kullanılmasını sağlamak için Türkiye’nin aktif bir gayret sergilemesi gerektiğini kaydetti. "TÜRKİYE’Yİ KARIŞTIRIR" "Yeniden yargılama Türkiye’yi karıştırır" diyen Deniz Baykal, böyle bir durumda tekrar gerginlik ve kutuplaşmaların ortaya çıkacağını söyledi. Baykal, yargılama sürecinin bir siyasi propaganda, iddialaşma platformu haline dönüşebileceğini, gelişmeleri seyretmek durumunda kalan toplumun büyük bir tepki duyacağını ve Türkiye’nin çok sakıncalı bir gerginliğe sürükleneceğini anlattı. Baykal, "Buna göz yummak, rıza göstermek, sessiz kalmak, hele AİHS’nin bir olanağı varken bunu kullanmaktan kaçınmak ve ’Verelim kurtulalım, yargılayalım, istediklerini yapalım" demek çok yanlış olur. Önerimiz iktidarın teslimiyet anlayışından bir an önce çıkması ve kararın olanaklarını sonuna kadar kullanmak üzere harekete geçmesidir." dedi. Yeniden yargılamanın Avrupa’ya da Türkiye’ye de Öcalan’a da bir yararı olmadığını belirten Baykal, Türkiye’yi buna zorlamanın büyük sıkıntıları göze almak anlamına geldiğini anlatmak gerektiğini söyledi. "ALTINDA KALIRSINIZ" Baykal, bir soru üzerine, yapılması gerekenleri anlattıklarını kaydederek, "Belki söylediklerimizden rahatsız oluyorlar. Bizden de ’canım önemli değil, yargılayalım, bir şey değişmez’ dememizi bekler gibi bir halleri var. Bu yanlış, AB ile ilişki geliştirmenin yolu bu değil. Bu kararın Türkiye’de nelere yol açacağını biz Avrupa’dan daha iyi biliriz. Mahkeme salonu bir propaganda kürsüsüne dönüşecek" diye konuştu. AİHM daha karar almadan yetkililerin "Biz yargılamayı yaparız, ne olur?" diye kamuoyunu idare etmeye çalıştıklarını savunan Baykal, "Amaç sadece Türkiye’de kamuoyunu idare etmek değil. Kamuoyunu da yargılama yaptığınız zaman idare edemezsiniz, altında kalırsınız" dedi. Baykal, bir gazetecinin Genelkurmay Başkanlığı’nın "Biz tarafız" açıklamasını yaptığını anımsatarak, "Bu söylediklerinizden sonra acaba Hükümet tarafsız denilebilir mi?" sorusuna, "Bu konuda Türkiye’de herkesin aynı konumda olduğunu düşünürüm. Sadece Türkiye’de değil hukuka, insana saygısı olan, ülkelerin egemenlik haklarına saygı gösteren herkesin aynı noktada olması lazımdır. Buna prim vermeye kalkarsak dünyada huzur, barış, ve can güvenliği kalmaz" yanıtını verdi. Baykal, bir başka soruyu yanıtlarken, "Bakanlar Komitesi’nin alacağı kararın ne olacağı bize bağlı. Biz bu konuda sessiz kalırsak Bakanlar Komitesi çok doğal olarak ’yeniden yargılanma’ diyebilir. Biz bu konunun yol açacağı sakıncaları dile getirirsek, ikna edersek, Türkiye olarak ağırlığımızı koyarsak inanıyorum kabul edilebilir bir çözüm yolu bulunabilir" dedi. Deniz Baykal, Hükümetin Loizidu davasında AİHM kararını kabul ederek çok büyük bir yanlış yaptığını belirterek, "Bu konuda direnmiş olunsaydı bir farklı noktaya gelme imkanı vardı" dedi.