Baykal: Türkiye kan ağlıyor
Abone olCHP lideri Deniz Baykal Başbakan Erdoğan'ın haka dansı ile karşılanmasının Türkiye'nin acı gerçeklerini örtbas edemeyeceğini savundu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Avustralya ve Yeni Zelanda'ya yaptığı geziyle ilgili olarak, ''Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu acı gerçeklerin örtbas edilmesini, ne Maori savaşçıları ne Haka dansı ne de Hongi selamlaşması örtbas edebilir, Türkiye'nin dikkatinden kaçırabilir'' diye konuştu. Baykal, partisinin grup toplantısında, Kıbrıs konusundaki gelişmelere değinirken, Türkiye'nin bir kez daha bu konuda büyük bir hayal kırıklığına sürüklendiğini söyledi. Türkiye'ye verilen sözlerin anlamını kaybettiğini, vadedilenlerin gerçekleştirilmeyeceğinin artık ortaya çıkmaya başladığını savunan Baykal, AB Komisyonu'nca kabul edilen ve KKTC'ye ticaret olanağı getirecek olan tüzüğün değerlendirilmesinin ertelendiğinin de önümüzdeki günlerde açıklanacağını ifade etti. Deniz Baykal, ''Bu, Rumların bu konudaki mücadelelerinin bir kez daha başarıya ulaştığını göstermektedir. Yani AB'ye meydan okuyan, Annan Planı'na 'hayır' diyen Rumlar, bize vadedilenlerin de gerçekleştirilmesini engelleyecek bir etkinliği sergileyebilmişlerdir'' dedi. KKTC Parlamentosu gündeminde, Kıbrıs konusunda KKTC ve Türkiye'nin bugüne kadar izlediği politikada çok önemli değişikliğe yol açacak bir yasa tasarısı bulunduğuna dikkati çeken Baykal, tasarının, 1974 öncesinde Rumlardan kalan ve kimseye tahsis edilmemiş gayrimenkul ya da menkullerin doğrudan doğruya Rumlara iadesini öngördüğünü kaydetti. Baykal, şöyle devam etti: ''KKTC'nin denetimi altında bulunup da şimdiye kadar tahsis edilmemiş olan gayrimenkul ve menkuller, KKTC'nin kendi iradesi, kararıyla teslim edilecek. Buraya ayrıca bir soru işareti koymak gerekiyor. Kimin iradesi, kimin kararıyla, kimin talimatıyla? Bunu araştıracağız, ama görünürdeki manzara, 'biz kendimiz teslim edeceğiz' diyorsunuz. Neyi teslim ediyorsunuz? Maraş'ı teslim ediyorsunuz. Maraş, Kıbrıs görüşmelerinin en temel pazarlık unsurlarından biridir. Şimdi daha müzakereler sonuçlanmadan, Kıbrıs konusunda bir anlaşma söz konusu olmadan, bugünden, tek taraflı olarak Maraş'ı teslim etmeyi öngören bir yasal düzenlemeyi KKTC Meclisi'nde değerlendiriyorsunuz.'' -''BAŞBAKAN GÖNLÜNÜ AVUTUYOR''- Böyle bir uygulamayı hiçbir gerekçenin haklı çıkaramayacağını ifade eden Baykal, Kıbrıs'ta yıllardan beri izlenen politikadan vazgeçilmesiyle, olumlu bir sonuç alınamayacağını kaydetti. Baykal, hiçbir ülkenin bu kadar ağır bir teslimiyet noktasına sürüklenmediğini, Türkiye'nin Girit'i bile daha anlaşılabilir nedenlerle kaybettiğini savunarak, bu düzenlemeyle, Loizidu Davası gibi davaların önlenmesinin de söz konusu olamayacağını söyledi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Çok büyük hatalar yapılıyor. Türkiye'ye verilen sözlerin tutulmayacağının ortaya çıktığı noktada, Katma Protokol'ün TBMM'de görüşülmesinin istendiği, Türk havaalanı ve limanlarının Rum uçaklarına açılmasının beklendiği bir noktada, biz çıkıp tek taraflı bir iradeyle, 'Bunun üzerine bir de Maraş'ı versek alır mısınız?' diyoruz. Herkes şunu bilsin ki; bu gerçeklerin ve Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu diğer acı gerçeklerin örtbas edilmesini, ne Maori savaşçıları ne haka dansı ne de hongi selamlaşması örtbas edebilir, Türkiye'nin dikkatinden kaçırabilir. Sayın Başbakan'ın bu selamlaşmalarını, Maouri savaşçılarını zevkle izlemesini, Haka dansı gösterilerini, hepsini anlayışla karşılıyorum, helal olsun, hakkıdır. Ama Kıbrıs'ı, Türkiye'nin terör sorununu, vergi konusundaki haksızlıkları, Türkiye'nin kaynaklarının ona buna peşkeş çekilmesini unutturması söz konusu değildir. Bunları yakından izlemeye devam edeceğiz. Başbakan orada gönlünü avutuyor, Türkiye burada kan ağlıyor'' -''OFER-HARİRİ İNDİRİMİ''- Deniz Baykal, konuşmasında vergi oranlarında yapılacak indirime de değindi. Yapılacak düzenlemenin ücretlileri kapsamadığına, Kurumlar Vergisi oranında indirim yapılırken, yatırım teşviki uygulamasına son verildiğine dikkati çeken Baykal, bu nedenle toplam vergi yükünde bir değişikliğin söz konusu olmayacağını söyledi. Yatırım teşviki uygulamasından vazgeçilmesinin, yeni yatırımları, dolayısıyla da istihdamı olumsuz etkileyeceğini ifade eden Baykal, uygulamanın, Telekom gibi büyük kuruluşları satın alan şirketlerin yararına olduğunu savundu. Baykal, ''Merak ediyorum, böyle bir vergi düzenlemesi yapılacaksa, bu, o kuruluşlar satılmadan yapılsaydı. Niçin böyle bir kıyak, bu kuruluşlar satıldıktan sonra yapılıyor. Bu, kurumlar vergisi indirimi değil, Ofer-Hariri indirimidir'' diye konuştu. Deniz Baykal, küçük ve orta ölçekli işletmelere sağlanan avantajlar ortadan kaldırılırken, özelleştirmeyle ülkenin temel kuruluşlarını satın alan çoğu yabancı kuruluşlara avantaj sağlandığını ifade ederek, ''Bunlar, Hariri ve Ofer'in taşıyla, KOBİ'lerin kuşlarını vuruyor'' dedi.