Baykal, tek adam mı?

Bunun nedenini uzun boylu analiz ve sorgulamalarla araştırmaya gerek yok. Neden belli, Genel Başkan Deniz Baykal! Hep söyledik, söylemeye de devam edeceğiz. CHP'nin başında Deniz Baykal değil de bir başkası olsaydı, 2002 seçimlerinde sandıktan çok farklı bir sonuç çıkabilirdi. Çünkü o seçim sürecinde, AKP'nin alıp başını gitmekte olduğunu gören hemen herkes CHP'yi işaret ediyor, ama Deniz Baykal'ın CHP'si mi? Allah yazdıysa bozsun itirazı ile karşılaşılıyordu. Yani bugünkü AK Parti iktidarının Recep Tayyip Erdoğan'dan çok Deniz Baykal'ın ürünü olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz. CHP'nin 2002 seçimlerinde Deniz Baykal'a rağmen aldığı sonuç ise, gerçekten başarıdır. Kimi seçmen, ayakları geri geri gitse de, sandık başında oyunu CHP'ye verdi. Sırf AKP'nin önünü kesmek için... Baykal'ın büyük yanlışı ŞİMDİ, CHP ve onun Genel Başkanı Deniz Baykal, yeni bir sınavın eşiğindeler. AKP ve MHP'nin 12 Ekim'de toplanan büyük kongrelerinden sonra, önümüzdeki hafta da CHP Kurultayı yapılacak. Genel Başkan adaylarından üçü belli... Deniz Baykal, Erol Tuncer ve Bedri Baykam... CHP Kurultayı'nda bir sürpriz beklenmiyor. AKP'nin Recep Tayyip Erdoğan'ı, MHP'nin Devlet Bahçeli'yi Genel Başkan seçeceği nasıl önceden belli idiyse, CHP'nin de tekrar Baykal'ı seçeceği belli... Bunun aksini düşünmek, eşyanın değil Deniz Baykal'ın tabiatına aykırı olur. Baykal, Erol Tuncer ve Bedri Baykam'ın Genel Başkanlık yarışında rakip olarak karşısına çıkmalarından zaten rahatsız. Çünkü CHP'de rahmetli İsmet İnönü gibi Tek Adam, Tek Şef olmak istiyor. Türkiye'yi Cumhuriyet tarihinin en derin ekonomik krizinden kurtaran adam olarak bilinen Kemal Derviş'i CHP'ye almakla ne büyük yanlış yaptığının ise yeni yeni farkına varıyor. O'nun sağduyulu eleştirilerinden son derece rahatsız. Şimdilik izlemekle yetiniyorum diyor ama uykularının kaçtığı belli. CHP'de kavga kültürü 'CHP'DE kavga görüntüsüne izin vermem. Kavga eden kaybeder, silinir. CHP'de kavga kültürü artık geride kalmıştır.' Baykal, bu sözlerle, başta Kemal Derviş, Erol Tuncer, Bedri Baykam ve diğerlerine açıkça gözdağı vermek, 'Baş kaldıranın başını koparırım' demek istiyor. Oysa sosyal demokrat cephede kavga kültürünü başlatanların başında Deniz Baykal var. O'nun bütün siyasi hayatı kavgayla dolu değil mi? Bülent Ecevit ile, Erdal İnönü ile, Murat Karayalçın ile, Hikmet Çetin ile, Altan Öymen ile... Kavga kültürünü Türkiye'deki sosyal demokrasinin olmazsa olmaz şartı haline getiren Baykal'ın şimdi bundan yakınmaya hakkı yok. Aksi taktirde kendini ve kendi geçmişini inkar etmiş olur. Baykal'ın damarlarında hizipçilik kanı dolaşıyor. Aklı fikri hizipçilikte... Hizipçilik ise kavga demek... Kurultay'da hizipler olmasa, kavga çıkmasa bile, Baykal'ın bu kez kendisiyle kavga ettiğini ya da Don Kişot gibi yeldeğirmenlerine saldırdığını göreceksiniz. KAYNAK: HALKA VE OLAYLARA TERCÜMAN- SIRRI YÜKSEL CEBECİ