Baykal SSK'ların devrini eleştirdi
Abone olCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrini, ''İlkel, çocukça ve aldatmacaya dayalı'' bir girişim olarak değerlendirdi.
Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, SSK
hastanelerinin devrine ilişkin görüşlerini dile getirdi.
Türkiye'nin ciddi bir sağlık ve sosyal güvenlik reformuna
gereksinimi olduğunu ifade eden Baykal, bunun, ''masabaşı
kararlarla'' yapılamayacağını söyledi. SSK'nın ''İyi, kötü''
toplumun sağlık gereksiniminin büyük bölümünü karşıladığını,
nüfusun yarısına zor koşullarla sağlık hizmeti vermeye çalıştığını
bildiren Baykal, ''Vururken bir de dinlemek lazım'' dedi. Baykal,
SSK'nın, Sağlık Bakanlığı'nda hizmet veren personelin beşte biri
ile hizmet vermeye çalıştığını, yataklı sağlık kurumlarının sadece
yedide birine sahip olduğunu ve Emekli Sandığı'nın sekizde biri
oranında kaynak kullandığını söyledi. SSK'da hasta başına ilaç
tüketiminin 19.5 dolar olduğunu belirten Baykal, bu rakamın Emekli
Sandığı'nda 105 dolar, Bağ Kur'da da 67 dolar olduğunu ifade etti.
''SSK'ya el koymanın hukuki problemleri de var'' diyen Baykal,
Hükümet'in buna Anayasa'daki ''Sağlık hizmetleri tek elden
yürütülür'' hükmünü dayanak olarak gösterdiğini ancak, diğer
taraftan da Kamu Yönetimi Reformu Yasası ile sağlık hizmetlerini
özel idarelere devretmeye çalıştığını belirtti. Baykal, devrin
''bedeli karşılığı'' yapılacağına ilişkin hükmü değerlendirirken de
''Bunu kim belirleyecek, neye göre belirleyecek, bedel nasıl
ödenecek? Uyuşmazlık olduğunda devreye Başbakan girecek. '100 yılda
öderim' dendiğinde ihtilafı Başbakan çözecek. Bu, ciddiyetsizlik.
İlkel, çocukça ve aldatmacaya dayalı bir girişim'' diye konuştu.
YEDİ AYRI SINIF Türkiye'de sağlık hizmetlerinden yararlanma
konusunda vatandaşların yedi sınıfa ayrıldığını bildiren Baykal,
bunları ''Milletvekilleri, çalışan memurlar, Emekli Sandığı
emeklileri, SSK'lılar, Bağ Kur'lular, yeşil kartlılar, sosyal
güvenliği olmayanlar'' diye sıraladı. Baykal, SSK'nın Sağlık
Bakanlığı'na devrinin, ''Çağdaş ülkelerin hiçbirinde görülmemiş
ölçüde sorunlar yaşanan Türkiye'deki sağlık sisteminde iyileşmeye
yol açmayacağını'' savundu. Bu düzenlemenin SSK'lılar ile Bağ
Kur'luların insanca sağlık hizmeti almalarını sağlamayacağını ifade
eden Baykal, ''Reform, herkesin sağlık hizmeti alabilmesi için
yapılmalıdır. Hakkari'ye, Şırnak'a, Kahramanmaraş'a uzman hekim
gönderemeyen bir hükümetin, SSK hastanelerine el koyarak sağlık
reformu yapacağını söylemesi mümkün değildir. Sağlık reformu
iddiasını ciddiye almak mümkün değildir'' dedi. Bu çalışmaya
başlarken ilgili kuruluşların görüşlerinin alınmadığını da kaydeden
Baykal, bu kadar önemli bir konunun öncelikle Ekonomik ve Sosyal
Konsey'de görüşülmesi gerektiğini söyledi. TAHLİYELER Baykal, yeni
TCK'dan sonra cezaevlerinden tahliyeler konusunda yaşanan farklı
uygulamaları da eleştirdiği konuşmasında, bazı savcılıkların
tahliye kararları alırken, bazılarının bu istemleri reddetmesinin,
''yargıya güveni ciddi biçimde sarsmaya başladığını'' ifade etti.
Adalet Bakanlığı'nın bu konuda yaşanan çifte standardı sona
erdirmesi, uygulamada bütünlüğü sağlaması gerektiğini kaydeden
Baykal, ''Adalet Bakanı'nı göreve çağırıyorum'' dedi. YTP'NİN
CHP'YE KATILIMI Baykal, YTP'nin CHP'ye katılımına ilişkin
görüşlerini açıklarken de bu kararın siyasi pazarlık anlayışı içine
girmeden, Türkiye'nin gereksinimi olduğu düşüncesiyle alındığını
söyledi. CHP Genel Başkanı Baykal, bu kararı almalarından dolayı
CHP adına, kapatılan YTP'nin Genel Başkanı İsmail Cem'e, kurultay
delegelerine ve parti yönetimine şükranlarını sundu. Baykal, AK
Parti iktidarı döneminde yoksul kesimlerin ''sürekli
kaybettiklerini'' öne sürerek, ''AKP giderek bir zengin partisi
haline dönüşmektedir. Bu tabloyu iftar çadırlarında zavallı, yoksul
kadınların yanında çorba içerek kapatma imkanı yoktur'' dedi.
Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada
ekonomiyle ilgili değerlendirmelerde bulunurken, geniş halk
kesimlerinin aleyhine işleyen bir tabloyla karşı karşıya
bulunulduğunu söyledi.2001 yılından bu yana izlenen politikalarla
bütün faturanın dar gelirli kesimlere çıkarıldığını kaydeden
Baykal, yoksulluk sınırının altında yaşayanların kapsamının giderek
genişlediğine, işsiz sayısının 8-9 milyonu bulduğunu bildirdi.
TBMM'ye sunulan 2005 yılı bütçesinde belirtilen vergi gelirinin
yüzde 73.6'sının ÖTV, KDV gibi dolaylı vergilerden oluştuğuna
dikkati çeken Baykal, Anayasa'nın ''herkesten mali gücüne göre
vergi alınması'' ilkesinin dolaylı vergilerle ortadan
kaldırıldığını savundu. CHP Genel Başkanı Baykal, son 4 yılda reel
ücretin dörtte bir oranında gerilediğini, düşük kur politikasıyla
ithalatın teşvik edildiğini ifade ederek, ''Devlet fakirden
topladığı vergiyi yüksek reel faiz adı altında zengine ödeyen bir
transfer mekanizması içindedir'' diye konuştu. Kaynak: Milliyet