Baykal: Rehn biraz CHP çalışsın
Abone olCHP'nin ikilem içinde olduğunu belirten Olli Rehn'e CHP Lideri Deniz Baykal'dan sert yanıt geldi: Olli Rehn biraz CHP çalışsın!
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi
Olli Rehn'nin CHP'nin ikilem içinde olduğunu söylemesi CHP Lideri
Baykal'ı kızdırdı. Baykal, Milliyet Gazetesi'nden Hikmet Bila'ya
verdiği mülakatta diye konuştu. İşte Baykal'ın sözleri:
Yazı: Hikmet Bila
Kaynak:
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Olli Rehn'in "CHP'nin ikilem içinde
olduğu ve AKP'ye 'gıpta' ettikleri yorumlarını CHP'yi tanımamasına
bağlıyor. "Rehn gibi onun ağzından konuşmaya çalışanların da CHP
çalışmaları gerekir" diyen Baykal, komplekslerinin olmadığını
vurguluyor
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli
Rehn, Türkiye'de yavaş yavaş iç siyasete de ısınmaya başladı.
Kayseri'de Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün konuğu olan Rehn,
İstanbul'da da yazar Orhan Pamuk'u ziyaret etti.
Rehn, Orhan Pamuk'un evinde Derya Sazak'ın sorularını yanıtlarken,
CHP'yi ve sosyal demokratları eleştiren değerlendirmeler yaptı.
"CHP'nin ikilem içinde" olduğunu söylerken, sosyal demokratların,
AKP'ye "gıpta" ettikleri iması taşıyan yorumlarda bulundu. Örneğin,
"Sosyal demokratlar kanımca ikilem içindeler. Uzun zamandır AB tam
üyeliğini destekliyorlar. Şimdi de reformları AKP'nin
gerçekleştirdiğini görüyorlar" dedi.
Rehn'in bu yaklaşımı başta AKP olmak üzere Türkiye'de de bazı
kesimlerce paylaşılıyor. CHP'nin eleştirilerinin "kıskançlıktan"
kaynaklandığını savlayanlar var.
CHP lideri Deniz Baykal ise, Olli Rehn'in bu yorumlarını CHP'yi
tanımamasına bağlıyor. Dün Rehn'in sözlerini aktardığımda gülüyor
ve şu öneride bulunuyor:
'Devrimlere baksın'
"Olli Rehn, biraz CHP çalışsın. Anlıyorum ki CHP'yi çalışmamış,
tanımıyor. Bu görevi sürdüreceğine göre CHP'yi iyi tanıması,
çalışması lazım. Olli Rehn gibi onun ağzından konuşmaya
çalışanların da CHP çalışmaları gerekir. Ben CHP'nin yaptıklarından
birkaç örnek anımsatayım, belki ilk ders bu olur. CHP'nin yaptığı
devrimlere bakarlarsa nasıl bir parti olduğunu görürler.
Laik cumhuriyeti kuran, demokrasiye geçen, kadın-erkek eşitliğini
sağlayan, toplumu 4 kadınla evlilikten tekeşliliğe geçiren,
Fransa'dan 11 yıl önce kadına seçme-seçilme hakkı tanıyan,
Mecelle'den Medeni Yasa'ya geçişi bir gecede kabul eden CHP'dir.
1963 Ankara Anlaşması'nı imzalayan CHP'dir. CHP'nin devrimleri,
reformlarıyla, bugün yapılanlar kıyas dahi kabul etmez. Bunlar
karşısında son dönemde yapılan reformlar devede kulak kalır.
Kaldı ki, bu hükümetin sahiplendiği reformların hepsi TBMM'de
CHP'nin katkısıyla gerçekleşmiştir."
CHP lideri Baykal, bu anımsatmayı yaptıktan sonra eleştirilerinin
kıskançlıktan kaynaklandığı görüşlerine de şu karşılığı verdi:
'Kompleksimiz yok'
"Bizim kıskançlık gösterecek, gıpta edecek bir kompleksimiz yok.
Olli Rehn'in de onun ağzından konuşmaya çalışanların da bu yönlü
imaları gerçek dışıdır.
CHP'nin devrim ve reformları Türkiye'yi çağdaşlaştıran temel
atılımlardır. Demokratik, laik cumhuriyetimizin temel taşlarıdır.
Kime, niye gıpta ile bakacağız?"
'İkilem Avrupa Birliği'nde'
Baykal, CHP'yi ikilem içinde gören Olli Rehn'in bu saptamasına da
şöyle yanıt verdi:
"Tam aksine, ikilem içinde olan CHP değil, AB'dir. Olli Rehn, son
dakikaya kadar AB'de Türkiye'ye özel statü verilmesi için
uğraşanları görmedi mi? Avusturya ne için uğraştı? Hıristiyan
demokratlar ne için uğraştı? Türkiye'ye hem tam üye olacaksınız
dediler hem de özel statü vermek için son dakikaya kadar çaba
göstermediler mi? Fransa, referandum şartı getirmedi mi? Bir ülke
bile dirense, referanduma gitse tam üyeliği kim garanti edecek?
Bunları en iyi Olli Rehn biliyor olmalı. Ayrıca son dakikada metne
özel statü yazılmamış olması bazı gerçekleri ortadan kaldırmaz. Bu
koşullarda gösterilen istikametin, akıllarından geçen hedefin tam
üyelik değil özel statü olduğu görülmüyor mu? Eğer böyle değilse,
neden bu hedefe yönelecek bazı hükümleri müzakere metnine koydular?
Neden sadece Türkiye için özel olarak ucu açıktır, sonucu garanti
değildir diye yazdılar? Daha önce bunu hangi ülkeye yaptılar? Bunu
ben görüşmemde Olli Rehn'e de söyledim. Bana yanıt olarak,
müzakerelerin ucu doğal olarak açıktır dedi. Ben de kendisine, siz
sadece Hırvatistan için metne bunu yazdınız ama doğal olarak ucu
açıktır diye yazdınız. Türkiye'yle ilgili metne 'doğası gereği'
bile yazmadınız ve sonucun garanti olmadığını vurgulamayı
yeğlediniz dedim. O da itiraf eden bir gülümsemeyle, evet, olabilir
diyebildi.
İkilem içinde olan, kafası karışık olan CHP değil, AB'dir. Bu,
önümüzdeki dönem tartışmalarında daha iyi anlaşılacaktır."