Baykal polisin tavrını sindiremedi
Abone olGüvenlik güçlerinin İstanbul'daki olaylara müdahale ediliş biçimi karşısında şaşkına dönen CHP Lideri Deniz Baykal, bu tavrın tüm erkekleri yaraladığını söyledi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İstanbul'da kadınlara yönelik
olarak yaşanan olayların bütün Türk erkeklerini yaraladığını
bildirerek, ''Güvenlik güçlerimizin kötü muamele yaptığı
kadınlarımızdan ben, o muameleyi yapan güvenlik güçleri ile
birlikte erkek olmanın utancı, ezikliği içinde özür diliyorum''
dedi. Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmaya, 8
Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladı. Konuşmasında Dünya
Kadınlar Günü kutlamaları nedeniyle İstanbul'da yaşanan olayların
herkesi ciddi şekilde rencide ettiğini, yaraladığını bildiren
Baykal, kendisinin de büyük üzüntü duyduğunu ifade etti. Kadınlara
şükranların sadece kürsülerden sunulmasının yetmeyeceğini belirten
Baykal, ''Gönül istiyor ki bu şükranı, meydanlarda Dünya Kadınlar
Günü'nü kutlamak için toplanan, biraraya gelmiş kadınlarımıza
devletin tutumunda da kendisini göstermesidir'' dedi. ''Bu
görüntüler Türkiye'ye yakışmıyor'' diyen Baykal, sözlerini şöyle
sürdürdü: ''Güvenlik güçlerimiz bilmelidir ki copladığı insanlar
kendi analarıdır, kardeşleri, kızları, bacılarıdır. Bir kadına bir
erkeğin eli nasıl varır, tekme atar, yumruk vurur bunu anlamak
mümkün değildir. Hele bunun güvenlik güçlerimiz tarafından
Türkiye'nin en büyük kentinde, meydanlarda, dünyanın gözü önünde
sergilenmesi bütün Türk erkeklerini yaralamıştır. Orada o güvenlik
güçlerimizin kötü muamele yaptığı kadınlarımızdan ben o muameleyi
yapan güvenlik güçleri ile birlikte erkek olmanın utancı, ezikliği
içinde özür diliyorum.'' ''İLERLEME KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ İLE
BAŞLAR'' Kadın-erkek eşitliği ile ilgili çok sancılı bir tarihsel
süreç yaşandığını ifade eden Baykal, bütün insanların ''Allah'ın,
tüm insanların gözünde'' eşit sayılması gerektiğini kabul ettirme
doğrultusunda insanoğlunun yüzlerce yıl büyük mücadele verdiğini
söyledi. Dinlerin bu konudaki tavrının insanları eşitleyici,
birbirine üstünlük taslamaktan çıkartıcı yönde olmasının buna büyük
katkı sağladığını kaydeden Baykal, ''Tek tanrılı dinler, bizim
birbirimizden farkımız olmadığını öğretmiştir'' dedi. Buna karşın
özellikle kadın-erkek ayrımı konusunda büyük aksamalar yaşandığını
belirten Baykal, şunları söyledi: ''Ayrımcı bir anlayışı sürdürmek
hala 21. yüzyılda da yeryüzünün büyük kesiminde temel anlayıştır.
Dünya Kadınlar Günü bu ayrımcılığa karşı protestoyu, bunu
reddetmeyi, cinsel ayrımın insanın farklılaştırılmasında kriter
olmayacağını gösterme konusunda büyük değer taşıyor. O nedenle biz
de bunu sahipleniyor, bir vesile, fırsat sayıyoruz. Yılın bir
gününde kutlayıp görev yapma değil, bu gün bize bu konu üzerinde
düşünme fırsatı sağlamalıdır. Kadın-erkek eşitliğinin bir de
siyasal anlamı vardır. Kadını hala erkekten farklı sayma
geleneğinin sürdüğü toplumlarda ilerleme, kadın-erkek eşitliği ile
başlar. Bunu benimseyen siyasetler, içindeki toplumu kökten
değiştirme hedefini de temel alır.'' ''YAŞAMA TAM GEÇİRİLMEDİ''
Mustafa Kemal'in Anadolu devriminin en temel dayanak noktalarından
birinin kadın-erkek eşitliğine dayalı yeni toplum düzeni oluşturma
kararlılığı olduğunu ifade eden Baykal, Avrupa'nın birçok ülkesinde
kadınlara erkeklerle eşit seçme, seçilme hakkı tanınmadığı dönemde
Türkiye'de bu hakkın tanındığına dikkati çekti. Baykal, bunun bugün
bile heyecanla, hayretle karşılandığını söyledi. Kadın-erkek
eşitliğine dayalı yeni toplum düzeni tercihinin tüm gereklerinin
aşama aşama yerine getirildiğini belirten Baykal, ''Kadın-erkek
eşitliği yaşama tam geçirilmiş değildir. Ekonomide, toplumsal
hayatta geçmemiştir, davranışlara tam yansımamıştır. Ama buna
karşın Türkiye'nin ilan ettiği hukuk çerçevesi ödünsüz, bilinçli,
net bir biçimde kadın-erkek eşitliği anlayışından yola çıkmıştır''
dedi. Baykal, bu anlayışın Türkiye'deki ilerlemenin temel noktasını
oluşturduğunu belirtti. Laiklik anlayışının da kadın-erkek eşitliği
anlayışının dışında düşünülemeyeceğini bildiren Baykal, ''Hepsi bir
bütündür. Hepsi birlikte Cumhuriyet sinerjisi yaratmıştır. Bu
tercihin altında kadını tam olarak erkeğe eşit kabul etmek
yatmaktadır. Buradan hız alıyoruz. Önümüzü de bu aydınlatıyor''
dedi. ''DAHA ATILACAK ÇOK ADIM...'' Daha atılacak çok adım,
katedilecek çok yol bulunduğunu bildiren Baykal, kadınların hoş
sözlerle avutulamayacağını, somut işler yapılması gerektiğini ifade
etti. Kadınla erkeğin eşit olduğu toplumun özgür, demokratik, laik,
çağdaş bir topluma dönüşebileceğini vurgulayan Baykal, şunları
söyledi: ''Tarihimizde kadın her zaman önemli olmuştur. Ulusal
Kurtuluş Savaşı'nda kadınların sergilediği davranışlardan tutun,
ekonomik kriz döneminde aileyi çevirmek için sergiledikleri eşsiz
çabayı hepimiz bilmekteyiz. Anadolu kadınının güç koşullarda
çocuklarını yetiştirme, ailesini ayakta tutma mücadelesi takdirle,
şükranla karşılanmalıdır. Anadolu kadını berekettir, Anadolu kadını
üretimdir, Anadolu kadını sevgidir, şefkattir. Anadolu kadını
toplumu bu noktaya getiren çilekeş, umutlu, sabırlı, iyimser,
geleceğe inançla bakan temel dayanağımızdır.''