Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin...
Bu ikilinin yerel seçimlerdeki başarısı ortada.
Sakın ola ki...
CHP'li belediyeler kendine pay çıkarmasın.
Öyle yüzde 80 falan kimse tafra yapmasın.
O oylar...
Gürsel Tekin'le Kemal Kılıçdaroğlu'nun oyları.
***
Referandumda Kılıçdaroğlu'nun etrafı kuşatıldı.
Gürsel Tekin yakınlaştırılmadı CHP liderine.
Hatta...
Uzun süre dışlandı.
Hal böyle olunca...
Yerel seçimlerdeki birliktelik referanduma yansımadı.
Yansımayınca...
Referandumun bir ayağı topal kaldı.
Halbuki, Önder Sav ve tayfası inat etmeseydi...
Kemal Kılıçdaroğlu ise cesaretle yumruğunu masaya vursaydı.
Sonuçlar farklı olabilirdi.
Hesaplaşmalar referandum sonrasına bırakılmayınca, az önce de
ifade ettiğim gibi referandumun bir ayağı topal kaldı.
***
Baykal referandum öncesi sustu.
Yanlış anlaşılmamak için sustu.
Oysa...
İsyan doluydu...
Çünkü eve hapsedilmişti...
Hem o, hem de çevresi.
Konuşsa referandumdan çıkacak sonuç ne olursa olsun, fatura ona
çıkarılacaktı.
Sustu!
***
Deniz Bey şimdi konuşuyor.
Diyor ki:
-Daha iyi olabilirdik.
Olmadı.
Diyor ki:
-Geç kalmadık, önümüzde seçim var.
Haklı.
Diyor ki:
-Ben bir şeye talip değilim.
Samimi.
Diyor ki:
-Gelin CHP'nin önündeki engelleri kaldıralım.
Benim hep söylediğim şeyleri tekrarlıyor Baykal.
***
Baykal dönemini hep bu yüzden eleştirdim.
Önder Sav'ın CHP'ye verdiği zararı anlattım.
Baykal tam punduna getirip her şeyi ters yüz edecekken...
Kaset olayı patladı.
Kim patlattı bu kaseti?
Ve neden bu dönemde patlatıldı?
İktidara suçu atmışlardı...
Önder Sav, anahtar koleksiyonundan söz ediyor.
Ne anlama geliyor bu anahtar koleksiyonu.
***
Şunu söylüyorum.
Sav, kirli işlerin arkasına sığınamaz.
Kaset onu kurtaramaz.
Kurtarmamalı.
Kılıçdaroğlu Baykal'a kulak vermeli.
Dinlemeli.
Ve gereğini yapmalı.
Aksi taktirde...
Sonu Baykal'ınkinden farklı olmaz.
Hazırlıklar o yönde çünkü.