Baykal gitti...
Gitti mi gerçekten?
Baykal'ın konuşmasından anlaşılan o ki;
Gitti!
Ama arkasından ağlaşanlar Baykal'ın aslında gitmediğini yani bir
taktik gereği çekildiğini ortaya koyuyor.
CHP Genel Merkezi önünde "demeç" enflasyonu
yaşanıyor. Biri gidiyor diğeri geliyor...
Nakarat aynı : "Baykal gidemez"
Baykal bu kongrede olmayacak. Baykal olmayacak ama Baykal'ın
gölgesi CHP'nin en tepesinde olacak. O gölge her kimse
Baykal'ın verdiği taktikle sahada top koşturacak.
Bu tarafı CHP'yi ilgilendirir.
Duygusal milletiz ya hani... Baykal, sevgili Gürsel Tekin'i
de gözyaşına boğduğuna göre... Öteki CHPlilerin içi kan
ağlıyordur.
Baykal, döndü döndü, dönmedi gözyaşı sürüp gidecek. Nereye kadar
bilinmez.
Baykal'ın açıklamasına gelince...
Deniz Bey, büyük oynadı.
Önder Sav'ın açıklamasına rağmen Mustafa Sarıgül'ü büyütmek
istemedi. Onun adını bile ağzına almadı.
Yatak odasını bile "rejimle", "Laik Türkiye
Cumhuriyeti"yle ilişkilendirdi.
Düne kadar laik Cumhuriyet için en büyük tehlike olarak gördükleri
Fethullah Gülen'i samimi bulan Baykal, Başbakan Erdoğan'ın
samimiyetini de sahte buldu!
Neden acaba?
Bunun bir tek nedeni var.
Baykal vuruşarak gidip, kahramanca dönmek
istiyor...
Kahramanımızı kapıda karşıladığımızda ne büyük
samimiyet sergilediğini bir kez daha görmüş olacağız.
1999'daki gibi...