Baykal: "NATO'daki Çatışma ABD'yle"
Abone olCHP Genel Başkanı Baykal, TBMM'den karar çıkarmaya kadar giden bir teslimiyetin doğru olmadığını Söyledi.
Baykal, bayram tatilini geçirdiği Antalya'da gazetecilerin
sorularını yanıtladı. Baykal bir soru üzerine, BM silah
denetçilerinin 14 Şubat'ta sunacağı raporun Irak'ın işbirliği
açısından olumlu görüşleri yansıtacağı beklentisinin güçlü olduğunu
belirtti. Baykal, şöyle dedi: "Şu anda dünyada Irak'ın
silahsızlandırılması için, nereye kadar gideceği bilinmeyen
biyolojik, kimyasal ve hatta nükleer silahların kullanılacağı bir
bölge savaşı tehdidinin göze alınmasının uygun olmadığı, buna
karşılık, şu anda Irak'ta uygulanan düzeninin daha da
etkinleştirilerek, yaygınlaştırılarak sürdürülmesinin, Irak'ı
tehdit olmaktan çıkarmaya yönelik adım olabileceği anlayışı giderek
yaygınlaşmaktadır. Bu doğrultuda BM Güvenlik Konseyi'ne yeni karar
tasarılarının sunulacağı anlaşılmaktadır. Dünya şunu anlamıştır ki,
savaşı önlemek için, nükleer savaşa kadar gidebilecek tehlikeli bir
tırmanışta yer almaya gerek yoktur." Baykal, Avrupa'da bazı
ülkelerin, bunu BM Güvenlik Konseyi'ne öneri olarak sunacağının
anlaşıldığını kaydetti. Deniz Baykal, "Bütün bunlar, yapılacak bir
şeylerin hala varolduğunu ve onların yapılması lazım geldiğini bize
göstermektedir. Bu gelişmeler, (Savaş ne de olsa kaçınılmaz. ABD bu
işi yapacak. Biz de yerimizi alalım) diyerek TBMM'den karar
çıkarmaya kadar giden bir teslimiyetin doğru olmadığını ortaya
koymaktadır" diye konuştu. Türkiye ABD'nin İşgal Planının Parçası
Değil Deniz Baykal, Türkiye'nin Kuzey Irak'a, "ABD'nin Irak'ı işgal
etmek, Saddam'ı indirmek ve Irak'ta rejimi değiştirmek için yaptığı
müdahalenin bir parçası olarak girmediğini", önce Türkiye'nin çok
iyi kavraması ve bunu dünyaya çok iyi anlatması gerektiğini
belirtti. Baykal, özetle şöyle devam etti: "Bizim Irak'a,
Türkiye'nin savunmasını güçlendirmek için, bizim irademiz dışında
çıkacak sorunları kontrol etmek için asker göndermemiz söz
konusudur. Irak'a, ABD değil, bir başka ülke de müdahale etse,
Türkiye'nin Kuzey Irak'a asker göndermesi kaçınılmazdır. Böyle
olunca, Türk askerinin, Irak'ı işgal edecek olan ABD komutanının
altına verilmesi, Türkiye'nin de sanki o işgal planının bir parçası
olarak asker gönderdiği izleniminin doğmasına neden olur. Bu kabul
edilemez. Irak'a gidecek Türk askerine de Türk komutan, komuta
eder. Türk askeri, talimatı Washington'dan değil, Ankara'dan,
Diyarbakır'dan alır." NATO'nun Muhatabı ABD Baykal, NATO'da alınan
kararların, "savaş mantığını reddetme" anlayışına dayanan kararlar
olduğunu belirtti. NATO'nun bu kararının muhatabının, Türkiye'den
çok, Irak'ta savaşı kaçınılmaz kabul eden ABD olduğuna değinen
Baykal, "NATO'daki bir kısım ülkelerle Türkiye arasında değil,
NATO'daki bir kısım ülkelerle ABD arasında bir çatışma
yaşanmaktadır. Türkiye, bu çatışmanın bir parçası haline
dönüşmüştür. Ama asıl mesele Türkiye değildir" diye konuştu.
NATO'daki ihtilafın, ABD'nin, BM kararı ve Avrupa'daki
müttefiklerinin onayı olmadan, tek başına Irak'ta bir askeri
harekata karar vermesinden kaynaklandığına işaret eden Deniz
Baykal, şöyle devam etti: "NATO'daki bir kısım ülkeler bunu kabul
etmedikleri için, böyle bir askeri harekatın parçası olarak,
Türkiye ile askeri işbirliğine sıcak bakmıyorlar. Yani olay,
Türkiye'den çok ABD ile Avrupa ilişkilerini ilgilendiriyor. Tabii
bizim Avrupa ile ilişkilerimizde daima yaşayageldiğimiz güvensizlik
de, bir temel faktör olarak zihnimizin arkasında duruyor. Bu
güvensizliğin varolduğu bir ortamda bu karar alınırsa, ister
istemez (AB ülkelerinin Türkiye'ye yönelik bir tavrı mı?) sorusu
akla geliyor. Maalesef Avrupa ülkeleri, Türkiye'ye en sıkışık
anlarında gerekli desteği vermemişlerdir.