Baykal muhaliflere dokundurdu
Abone olPartisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Deniz Baykal, parti meselelerinin lokantalarda tartışılması döneminin azalmasına sevindi ve muhalifleri partiye çağırdı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, iki aydan beri partinin tüm
yetkili kurullarında bir iç tartışma yapıldığını belirterek,
''Bundan sonra resmi parti platformlarını bırakarak şu lokantada,
bu bilmem nerede biraraya gelerek çalışma yapılmasını hiçbir
şekilde mazur görme imkanı yoktur'' dedi. Deniz Baykal, partisinin
TBMM Grup toplantısında, bir süreden beri gündemde olan parti içi
tartışmalara değindi. CHP'nin demokratik, kurumlaşmış bir parti
olduğunu belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''CHP tarihin
içinden gelmiş bir siyasal kurumdur. Bu kurum içinde şu
tartışmalar, bu tartışmalar olur. Bütün bunlar yapılır,
değerlendirilir ve varması gereken noktaya gelir biter. Son
zamanlarda, 2 aydan beri böyle bir tartışma CHP'nin içinden,
dışından şekillendirilmek isteniyor. Bu tartışmaların geldiği
aşamada pek çok değerli milletvekili arkadaşımızın yeni bir durum
değerlendirmesi yapma noktasına gelmiş olduklarını görüyorum. Bunu
memnuniyetle karşılıyorum.'' Baykal, yapılan tartışmaların artık
CHP'ye zarar verecek noktaya geldiğini gören pek çok
milletvekilinin değerlendirmesini yaparak tartışmaya nokta koyma
eğilimi içine girdiklerini belirtti. Kendi özgür iradeleriyle,
büyük bir parti severlik ve vatanseverlikle bu kararı alan
milletvekillerini kutladığını kaydeden Baykal, ''Bundan sonra bu
tartışmaların hiçbir anlamı ve değeri kalmamıştır. Çünkü seçimden
sonra bütün yetkili kurullarda CHP bu konuları konuşmuştur. Yetkili
kurullar da kendi kararlarıyla tutum ve tavırlarını ortaya
koymuşlardır'' diye konuştu. CHP Grubu'nun geçtiğimiz hafta bir kez
daha toplanarak değerlendirme yaptığını anımsatan Baykal, şunları
söyledi: ''Bu ortamda bundan sonra CHP'nin resmi platformlarını bir
tarafa bırakarak, şu lokantada, bu bilmem nerede biraraya gelerek
çalışma yapmayı ve partinin resmi, hukuku, meşru çizgisine karşı
çalışma yapmayı artık hiçbir şekilde mazur görme, anlama imkanı
yoktur. Kamuoyu da bize (bırakın bu işleri kendi işinize bakın)
deme noktasına gelmiştir. Zaten biz işimize bakıyoruz, bundan sonra
da bakmaya devam edeceğiz.'' ORTADOĞU TERÖR BATAKLIĞINA DÖNDÜ
Baykal, konuşmasında Irak'taki gelişmelere de değinerek, 1 Mart
tezkeresi öncesinde Ortadoğu'nun bir büyük terör bataklığına
dönüşebileceği uyarısında bulunduğunu, bu uyarılarında ne kadar
haklı olduğunun zaman geçtikçe anlaşıldığını söyledi. Irak'taki
vahim tablonun ardından Türkiye'nin konumunun giderek önem
kazandığına dikkati çeken Baykal, ''Türkiye'ye yönelik yeni
taleplerin Ortadoğu tablosu içinde şekillenerek, Türkiye'nin daha
etkin bir askeri varlık göstermesini sağlamaya yönelik yeni
projelerin konuşulmaya, tartışılmaya başlandığını görüyoruz'' diye
konuştu. Türkiye'yi önümüzdeki dönem Ortadoğu'da bir çatışmanın
içine sürükleyecek öneriler karşısında dikkatli bir tavır içinde
olunması gerektiğini kaydeden Baykal, şunları söyledi:
''Türkiye'nin doğrudan doğruya bir çatışmanın parçası haline
dönüşmesi tehlikesi dikkatle değerlendirilmelidir. Bu, doğrudan
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin çatışmada kullanılması şeklinde
olabileceği gibi Türkiye coğrafyasının bu çatışmanın bir merkezi
haline dönüştürülmesi şeklinde de olabilir. ABD bizim
müttefikimizdir. ABD ile bizim her alanda işbirliğimiz vardır. Bunu
korumak, sürdürmek ve geliştirmek Türkiye'nin yararınadır.
Türkiye'nin ABD ile uluslararası hukuka, ülkelerin karşılıklı
yararlarına, haklarına dayalı bir işbirliği vardır ama Türkiye'nin
aynı zamanda Ortadoğu'da bulunan ülkelerle ve bu ülkelerin
halklarıyla da çok sıcak, köklü dostane ilişkileri vardır. Biz
Ortadoğu'da bütün Müslümanların barış güvenlik ve refah arayışına
değer vermek, saygı göstermek durumundayız.'' BAŞBAKAN HAKKINDAKİ
DOSYALAR Baykal, TBMM gündemindeki dokunulmazlık dosyalarıyla
ilgili tutumu nedeniyle AK Parti'ye yönelik eleştirilerini
yineleyerek, 140 civarındaki dosyanın örtbas edildiğini, rafa
kaldırıldığını kaydetti. Kamuoyunun bu dosyaların içeriğini bilmek
durumunda olduğunu belirten Baykal, Başbakan, bakanlar ile iktidar
ve muhalefet milletvekilleri hakkında kaç dosya bulunduğunu,
içeriğinin ne olduğunu araştırdıklarını ve halkın bilgisine sunmak
istediklerini söyledi. Uluslararası mahkemelere ''eksik yargılama''
gerekçesiyle çok sayıda başvuru yapıldığına dikkati çeken Baykal,
dokunulmazlık gerekçesiyle yargıya gidilememesi konusunun da
uluslararası hukuk kuralları açısından irdelenmesi gerektiğini
belirtti. Deniz Baykal, şöyle devam etti: ''(Dokunulmazlığın var
sen yargılanamazsın) dayatmasının irdelenmesini ve bu konunun bir
uluslararası mahkemeye götürülmesinin önünün açılması gerekiyor.
Bunu da arkadaşlarımız inceliyorlar. Yani hükümetin dokunulmazlık
konusundaki bu tavrını kaçabildiği yere kadar, Avrupa'ya,
uluslararası mahkemelere kadar kovalayacağız.''